Ziraat odası başkanı Gümüş Çiftçiler gününü kutladı

Dünya tarihi var olduğu günden bu yana tarımla iç içe olmuştur.   İlk insanların yaşayışı hakkındaki bilgileri, o dönemlerde kullanılan tarım aletlerinin bulunmasıyla öğrenmeye başladık ve ilginçtir ki insanlık tarihinin adeta tarımla beraber başladığı görülmüştür. Ve daha enteresanı belki de dünyadaki ilk meslektir ‘çiftçilik’.Anadolu’nun her bir noktasında ayağındaki çizmesinin izi olan meslektir, çiftçilik. Toprağın her bir zerresini eli ile yoğurmuş olan meslektir, çiftçilik. Tohumu dili ile ıslatmış olan, bitkiye ilk can suyunu teri ile vermiş olan meslektir, çiftçilik. Gün gelip koyununun kuzusunu doğurmasına yardımcı bir hekimdir, gün gelip öksüz kalan oğlağını eliyle besleyip ona analık eden meslektir, çiftçilik.Bir sene boyunca bir elinde makas bir elinde kürek çalışıp lüks tüketim ürünleri üretip, ekmeğin arasına soğan saran, kendi ürettiğini yemeyen cefakar meslektir, çiftçilik. Aynı sezonun içinde Toroslar’ın zirvesinde kiraz, eteklerinde zeytin, sahilinde muz yetiştiren meslektir, çiftçilik. Ürettiğini sadece kendisine değil sadece ülkesi için de değil; Rusya’ya, Avrupa’ya, Asya’ya ikram eden meslektir, çiftçilik.

Savaşların açlık üzerine çıktığı dünyaya tokluk vermeye çalışan insanlardır çiftçilerimiz. Dünyanın en büyük savaş kumandanlarından Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Kılıç ve saban; bu iki fatihten birincisi ikincisine daima yenildi’ sözleri ile savaş kazananların aslında askerin belindeki silah değil, çiftçinin elindeki saban olduğu vurgulamıştır. ‘Karaca’ lakablı çiftçi Ahmet’in oğlu büyük üstadAşık Veysel Şatıroğlu ne güzel anlatmış. Her türlü isteğimi topraktan aldım Benim sadık yarim kara topraktır.