Tüm kadınların sahip olduğu hak ve özgürlüklerini cinsiyet ayrımcılığına tabi tutulmadan yaşaması adına 8 Mart günü Birleşmiş Milletler tarafından 1977 yılında “Dünya Kadınlar Günü” olarak ilan edilmiştir.
Günümüz dünyasında ülkelerin sosyal ve ekonomik yönden gelişmesinin temelinde; kadınların üretimde, yönetimde ve yaşamın her alanında eşit bir şekilde bulunması, karar alma mekanizmalarına ve süreçlerine eşit katılması, giderek artan sayıda kadının iş dünyasında ve siyaset arenasında yer alması yatmaktadır.
Ülkemizde Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde Kurtuluş Savaşı’nda ve Cumhuriyetin ilanında büyük pay sahibi kadınlarımızın cinsiyet ayrımcılığını ortadan kaldırmaya yönelik yasal düzenlemeler hayata geçirilmiştir.
Bu dönemde medeni kanunun 1926 yılında yürürlüğe girmesi ve seçme ve seçilme hakkının 1934 yılında kadınlarımıza verilmesi başta olmak üzere kadınlarımıza birçok alanda verilen haklar dönemin gelişmiş ülkelerinde dahi olmayan kazanımlar olmuştur.
Devletimiz; Cumhuriyet tarihi boyunca özellikle son dönemlerde kadınların hayatın her alanında var olmalarını sağlayacak düzenlemeleri kararlılıkla sürdürerek kadın hak ve özgürlüklerinin arttırılmasına ve bu sayede fırsat eşitliği sağlanmasına büyük önem vermektedir.
Kadınlarımız elde ettikleri bu kazanımlar ile adeta kabuğunu kırarak ekonomik, sosyal ve siyasal yaşamın her alanında önemli roller üstlenmiş, büyük başarılara imza atmış, demokrasimizin güçlenmesine ve ülkemizin kalkınmasına büyük katkı sağlamıştır.
Ancak tüm bu kazanımlara ve hayatın her alanında daha fazla yer almalarına rağmen kadınlarımız; dünya genelinde henüz tam anlamıyla bir kadın-erkek eşitliğinin sağlanamadığını gösteren şiddet, ayrımcılık ve toplumsal baskı gibi olumsuzluklara ne yazık ki zaman zaman maruz kalmaktadır.
Bu noktada 8 Mart’ı; kadınlarımızın yaşadığı sorunların, maruz kaldığı ayrımcılığın ortadan kaldırılmasına yönelik kamu, sivil toplum ve tüm vatandaşlar olarak atacağımız adımlarda bizlere yol göstermesi nedeniyle oldukça değerli görüyor, bu anlamlı günün kadın-erkek eşitliğinin sağlanması noktasında önemli gelişmelere vesile olmasını temenni ediyorum.
Bu duygu ve düşüncelerle; tüm insanların eşit, kardeşçe ve barış içerisinde yaşamalarını temenni ediyor, cinsiyet ayrımcılığının tam anlamıyla sona ermesini ve kadınlarımızın her alanda daha çok iş ve emek üretmesini diliyor, “8 Mart Dünya Kadınlar Günü”nü kutluyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
BENZER HABERLER