Türk Eğitim-Sen Anamur İlçe Temsilciliği temsilcilik binasında düzenledikleri basın açıklamasında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Milli Eğitim Yasa Tasarısının komisyondan geçmesini protesto etti.
Eğitim-Sen Anamur Temsilcisi Harun Taşdemir, temsilcilik binasında düzenledikleri basın açıklamasında yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi.
BASIN AÇIKLAMASI
Türkiye Büyük Millet Meclisinde Milli Eğitim Yasa Tasarısı komisyondan geçmiştir.
Hükümet TBMM indeki sayı üstünlüğüne güvenerek, bu yasayı çıkarma kararlılığındadır. Eğer bu yasa yürürlüğe girerse idarecilerin tamamı mağdur olacaktır. 4 yılını tamamlayan müdür, müdür yardımcısı, şube müdürü, milli eğitim müdürünün görevlerine son verilecektir. Bunların yerine tekrar atama yapılacaktır.
Para harcayarak günlerce ders çalışarak dişiyle tırnağıyla sınav kazanıp idareci olanların görevlerine bir çırpıda son verilecektir. O zaman adama sormazlar mı madem görevden alacaktın neden sınava girdirip atamasını yaptın?
Bizler öğretmenler olarak bugün üretimden gelen gücümüzü kullanarak iş bırakıyoruz. Bizler çocukları öğretmensiz bırakmak istemiyoruz. Kendi haklarımızı kamuoyuna duyurmak için buna mecbur kaldık. Değerli velilerimiz çocuklarınızın öğretmenlerini hakları konusunda kamuoyu oluşturmak için bizlerin yanında olmanızı istiyoruz. Bizler huzurlu ve mutlu olursak çocuklar daha iyi olacaktır.
Bu eylemi sendika genel merkezinin almış olduğu karar doğrultusunda yapmaktayız. Kanunsuz bir eylem değil, yasal bir eylemdir.
Bu yasa, sadece yöneticilerin mağduriyeti ile kalmayıp dershaneleri de ortadan kaldıracaktır. Dünyanın hiçbir ülkesi yoktur ki, bir eğitim kurumunun görevine yasa ile son verisin. Dershanelerde çalışan personel, öğretmen mağdur edilecektir. Zaten işsizliğin had safhada olduğu ülkemizde atanamayan 320 bin öğretmeninde atama beklediğini hesaba katarsak durumun vahameti bir kez daha ortaya çıkacaktır.
Buradan hükümete seslenmek istiyoruz:
Ülkeyi yolsuzluklar, hukuksuzluklar ülkesi haline getirmeyelim…
Polis devleti olmayalım. .
Zaten elinizi çekmediğiniz sıra bu defa milli eğitim çalışanlarına mı geldi
Yeter artık çekin elinizi devlet memurunun, milli eğitim çalışanlarının, öğretmenlerin üzerinden.
Bizleri siyasete i alet etmeyiniz. Bizler Türkiye Cumhuriyetinin memuru olarak kalmak istiyoruz. Alın terimizi ekmeğimize katıp evimize helal ekmek götürmek istiyoruz.
Yeter artık! Tayin korkusu, görevden alma korkusu yaşamadan bir sabaha uyanmak istiyoruz.
Bir kişinin dudağının arasına sıkıştırılmış bir uygulama istemiyoruz. Ülke geleceğinin şekillendiği milli eğitim bakanlığının siyasallaşmasını istemiyoruz. Kanun ve yönetmeliklerin milli eğitim çalışanlarından, öğretmenlerden yana olmasını istiyoruz.
Liyakata önem veren, kariyerin öncelikli olduğu, devlet memurlarına yaşam hakkı tanımayan bir ülke bir siyasi yapı istiyoruz..
Cebimizde olan elinizi yakamızdan da çekmenizi istiyoruz.
O halde;
Hakkımızın gasp edilmediği bir güne uyanmak istiyoruz.
“Türküm, doğruyum, çalışkanım.” denilen bir okul istiyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti yazan bir tabelanın altında huzurla ders yapmak istiyoruz.
Bizim ilkemiz önce ülkemiz. Onu ebed müddet yaşatmak istiyoruz.
Fişlenmeden huzurla yaşamak istiyoruz.
Bir koltuk uğruna kendimizi satmadık ve satanlardan da asla olmayacağız.
Hasılı; Bu güzel ülkeye canla başla, şevkle, özveriyle hizmet ettik ve etmeye devam edeceğiz. Yeter ki bizlere yol açın ,huzur verin, güven verin….
Ne mutlu Türküm diyene !
Taşdemir açıklamasının sonunda 26 Şubat 1992 yılında Azerbaycan’ın Hocalı kentinde 83’ü çocuk, 106’sı kadın olmak üzere katledilen 613 Azeri Türkünü rahmetle andı.
BENZER HABERLER