Siyaset ve Seçim Kampanyaları

Yaklaşık son 3 aydır ülke gündeminde olan ve son 1 aydır neredeyse gündemimizin tamamını oluşturan yerel seçimlerin artık yavaş yavaş sonuna geliyoruz.

Elbette bugüne kadar yapılan bütün çalışmaların siyasi parti ve adaylara olumlu ya da olumsuz neticeleri mutlaka olacaktır.

Siyasette ve siyasal seçim kampanyalarında sonuç getirmeyen ya da sonuca katkısı olmayan hiçbir uygulama yoktur.

İster olumlu isterse olumsuz mutlaka ve mutlaka bütün siyasi partiler ve adaylar yaptıklarının neticesini az ya da çok görecektir.

Bu nedenle seçim kampanyalarında şöyle geriye dönüp baktığımızda olumlu ve olumsuz anlamda yaşanan birçok gelişme görebiliriz. Bunların etkisinin ise tam olarak hangi yönde olacağını kestirmek oldukça güç.

Bazen olumlu görünen gelişmeler seçmenler nazarında olumsuz tepkilere neden olabilir. Bazen de hiç aklımıza gelmeyecek ölçüde olumsuz olarak nitelendirdiğimiz bir olay ya da gelişme en nihayetinde olumlu bir sonuç da getirebilir.

Bu konular önceden çok kestirilemediği için, yaptığımız tahminlerde bazen yanılabiliriz. Bu nedenle seçimler son derece gizemlidir.

Ama bazen de “görünen köy kılavuz istemez” deriz. Çok doğrudur…

Yine de şunu akılda tutmakta fayda var; bizim gördüğümüz köy ile bir diğerinin gördüğü köy aynı olmayabilir.

Bu nedenle seçim sonuçlarını tahmin etme konusunda her zaman temkinli olmakta fayda var.

Seçim sonuçlarını etkileyen birçok etmen var elbette.

Öyle ki seçmenler de kendi aralarında farklı çeşitlilikler barındırıyor. Bu denli çeşitlilik gösteren seçmenlerin her birine aynı etkiyle yaklaşmak söz konusu değil.

Bu nedenle siyasi partiler ve adaylar seçim kampanyalarında seçimleri etkileyebilecek her türlü yöntem ve tekniği kullanılırlar. Burada amaç olabildiğince çok sayıda seçmene ulaşmak ve onların kanaatlerini etkileyebilmektir.

Elbette “amaca giden her yol mubahtır” mantığı ve anlayışı siyasetin içerisine girdiğinde siyaset kirlenir, kişilik hakları yok olur, seviye düşer…

Bu nedenle bu noktada da etik kuralların, genel ahlaki değerlerin devreye girmesi gerekir ki zaten demokrasi böyledir.

Demokrasinin kendine özgü etik kuralları vardır. Seçimlerde bu etik ilkeler, toplumun her kesimi, siyasi partiler, siyasi aktörler ve seçmenler tarafından benimsenmelidir. Etik ilkelerin ihlalinin, hangi siyasi parti ya da aday tarafından ortaya konmuşsa ayırt etmeden eleştirilmesi gerekir.

Bu nedenle siyasette olduğu kadar siyasal seçim kampanyalarında da etik ilkelerin hakim olduğu bir seçim atmosferinin olması en sağlıklı yoldur.

Bundan da şaşmamak gerekir.

Artık yavaş yavaş sona yaklaşırken seçim atmosferinin yoğunluğu herkes tarafından hissedilir oldu. Bu da zaman zaman gerginliklere ve maksadını aşan söylemlere dönüşebiliyor.

Bunu hem ülke geneli hem de Anamur için dile getiriyorum. Hem ülke genelinde hem de Anamur’da bu tip söylemlerle karşılaştığımız zamanlar maalesef oluyor.

Siyasi partilerimizin, siyasi parti adaylarımızın ve gönlünü bazı siyasi partilere adamış parti mensuplarımızın ve Anamurlu seçmenin kardeşlik hukukunu bozmadan, kişilik haklarına dokunmadan birbirlerine dostane yaklaşması temennimizdir.

Bu, Anamur için en hayırlısıdır.