HaberMatik V3.2

logo

SEÇİMLERE DOĞRU…..

SEÇİMLERE DOĞRU…..

www.anamurgundem.com.tr001Milletvekilliği seçimlerinde öyle önemli bir zaman dilimi içerisine girdik ki, bu zaman dilimi içerisinde olabilecek her türlü gelişme seçim sonuçlarını doğrudan doğruya etkileyebilecek bir güce sahiptir.

Seçimlere geri sayım başladı, yani son virajın çoktan geçildiği bu süre zarfında siyasi partilerin Milletvekili adayları gösterecekleri performans ortaya koyacakları söylemler

Yapacakları faaliyetler oldukça önem arz ediyor.

Bu dönemde yapılacak herhangi bir hata, düşülecek herhangi bir zafiyet nasıl ki siyasi partileri ve adayları olumsuz etkilerse, başarıyla yürütülen bir siyasi kampanya faaliyetleri de beraberinde zaferi getirecektir.

Seçimlerde seçmenlerin ve siyasi partilerin seçim sonuçlarına ilişkin bir öngörüleri vardır, tahminleri vardır. Ancak bu tahminler her zaman tutmaz, beklenilen seçim sonuçları sandıktan her zaman çıkmaz. Bu nedenle hiçbir siyasi partinin ve adayın “garantisi” yoktur.

Çünkü siyasi partileri destekleyen kararlı seçmenler olduğu kadar kararsız seçmenler de vardır ve genellikle seçim sonuçlarını bu kararsızlar kitlesi belirler. Seçim sürecinde karar verme aşaması ise bazen sandığa gidene kadar netleşmez, bu nedenle netice her zaman sandıktan çıkar.

Demokratik rejimlerin en belirgin özelliği şeffaflıktır. Demokratik siyaset; kapalılık ve belirsizliği asla kaldırmaz.

Demokratik rejimlerin en önemli aktörlerinden biri elbette siyasi partilerdir. Bir diğeri ise seçmendir, yani vatandaş…

Seçmenden saklanan her olgu, seçmene kapanan her kapı ve seçmenden gizlenen her bilgi siyasi partilerin aleyhinde işleyen bir mekanizmanın parçalarıdır.

Siyaset belirsizliği kaldırmaz çünkü seçmenin belirsizliğe tahammülü yoktur.

Hal böyleyken, şeffaflık ve saydamlık en önemli itibar kaynağıyken neden sessizlik hakimdir, neden kapalılık vardır ve neden bir şeyler gizlenir?

Bizler basın mensubu olarak böylesine soruları sorarız ve vatandaşın hislerine tercüman oluruz.

Kimse kızmasın, bizler de vatandaşın şeffaflık isteğine hizmet eden insanlarız, kamu çalışanlarıyız.

Bu sebeple sokağın nabzını her zaman tutarız.

Ancak böyle tercüman oluruz vatandaşa…

Önümüzdeki Haziran ayında Türkiye çok önemli bir seçim yaşayacak.

Siyaset dünyasının çok sayıda engebeler barındırdığını, inişler ve çıkışlardan oluştuğunu hepimiz biliyoruz.

Adayların  bu konuda son derece önemli ve stratejik bir seçim kampanyası dönemi geçirecekleri aşikâr görünüyor.

Öncelikli olarak birçok araştırma şirketinin ve siyasi partinin gerek ülke bazında gerekse bölgesel olarak çok sayıda kamuoyu yoklaması yaptığını biliyoruz. Ve bu anlamda ön plana çıkan, halkın takdirini ve sevgisi kazanmış kişiler açık ve seçik olarak tespit edilebilmektedir.

Bu anlamda kamuoyu yoklamaları son derece önemlidir.

Ve adayların bu kamuoyu yoklamalarında başarı elde etmesi gerekmektedir. Bunun için de halk ile kurulabilecek her türlü iletişim araç ve yöntemlerinin son derece yetkin bir şekilde kullanılması gerekmektedir.

Özellikle Mersin gibi bir büyükşehirden milletvekili olmak isteyen bir adayın Mersin merkezinin yanı sıra tüm ilçelerde ve bu ilçelerin parti teşkilatlarında aktif bir şekilde yer alması gerekmektedir.

Bu konuda basının önemi giderek artmaktadır.

Basında yer almayan bir adayın bireysel olarak kendini ifade etme ve tanıtma olanakları son derece kısıtlıdır.

Elbette kişisel temas ve bireysel etkileşim, özellikle seçmenler açısından son derece önemli bir etkendir, ancak ulaşılan insan sayısı açısından düşünüldüğünde kısıtlı sayıda kişi ile temas kurulabileceği de unutulmamalıdır.

Bu açıdan basın, adaylar ile vatandaş arasında son derece önemli bir köprü olabilir.

Adayların bu imkanı görmesi, çok sayıda insana ulaşma ve kendini ifade edebilme olanaklarını değerlendirmesi gerekmektedir.

 Siyasette bir günün bile ne kadar önemli olduğunu çok iyi kavramış bir ülke olarak

Siyasi partilerin ve milletvekillerinin seçim kampanyalarında gösterecekleri performans çok önemli…

Çünkü Türkiye’de seçimlerin sonuçlarını belirleyen en önemli seçmen kitlesi çoğu zaman kararsız seçmenler olmuştur.

Bu sebeple siyasi partilerin kararsız seçmenler üzerindeki etki düzeyi 2015 genel seçimlerinin de büyük oranda galibini ortaya koyacaktır.

Bu açıdan bakıldığında Anamur’da da kararsız seçmenin gönlünün kazanılması en önemli siyasi kampanya çalışmalarından biri olacaktır.

Bakalım, hep birlikte göreceğiz.

Demokrasinin kendine özgü etik kuralları vardır. Seçimlerde bu etik ilkeler, toplumun her kesimi, siyasi partiler, siyasi aktörler ve seçmenler tarafından benimsenmelidir. Etik ilkelerin ihlalinin, hangi siyasi parti ya da aday tarafından ortaya konmuşsa ayırt etmeden eleştirilmesi gerekir.

Bu nedenle siyasette olduğu kadar siyasal seçim kampanyalarında da etik ilkelerin hakim olduğu bir seçim atmosferinin olması en sağlıklı yoldur.

Bundan da şaşmamak gerekir.

Artık yavaş yavaş sona yaklaşırken seçim atmosferinin yoğunluğu herkes tarafından hissedilir oldu. Bu da zaman zaman gerginliklere ve maksadını aşan söylemlere dönüşebiliyor.

Bunu hem ülke geneli hem de Anamur için dile getiriyorum. Hem ülke genelinde hem de Anamur’da bu tip söylemlerle karşılaştığımız zamanlar maalesef oluyor.

Siyasi partilerimizin, siyasi parti adaylarımızın ve gönlünü bazı siyasi partilere adamış parti mensuplarımızın ve Anamurlu seçmenin kardeşlik hukukunu bozmadan, kişilik haklarına dokunmadan birbirlerine dostane yaklaşması temennimizdir.

Bu, Anamur için en hayırlısıdır.

Elbette şunun şurasında ne kadar süre kaldı ki seçimlere, iki haftadan az bir süre sonra seçmenler tercihlerini yapacak ve seçim sonuçlanacak… diyebilirsiniz.

Ancak…

Burada biraz durup düşünmek gerekiyor.

Bu iki haftalık süreyi hiç hafife almamak lazım, çünkü son on gün özellikle çok önemli. Her an her şey olabilir dediğimiz bazı zamanlar vardır ya, işte o zamanlar tam da bu zamanlardır.

Son 10 güne gireceğimiz şu günlerde şunu açıkça belirtmek gerekiyor ki seçimlerin kaderinin belirleneceği, hemen hemen her şeyin netleşeceği zaman dilimi son 10 gün.

Anamur’da ve çevresinde yaptığımız gözlemler ve seçmenlerle yaptığımız görüşmelerden anlaşılan o ki seçmenin kafasında bazı fikirler çok parlak bir şekilde oluşmuş.

Elbette burada edindiğim izlenimleri açık açık yazmayacağım.

Yazmam da doğru olmaz, çünkü elimizde objektif veriler yok.

Ancak şunu da belirtmek gerekir ki; halkımızın sağduyusu çok ama çok gelişmiştir.

Bizler nasıl ki seçimlere ilişkin tahminlerde bulunuyorsak, herkes çevresinden edindiği intibalarla seçimleri yorumlayabiliyor.

Elbette ki seçimlere ilişkin yaygın ve baskın kanaatler seçim sonuçlarını da etkiler. Yani eğer bir kişi çevresinden bir partinin kazanacağına ilişkin bir kanaat edinmişse, bu kişinin kazanacağını düşündüğü parti ya da adaya oy kullanması çok daha muhtemeldir. Bu nedenle seçmenlerin çevresinde duydukları ortak kanaatler onun kararının netleşmesinde önem taşır.

Hele hele henüz kararını netleştirmemiş seçmenler açısından bu çok ama çok daha önemlidir.

Bu nedenle seçmenler, diğer seçmenlerin ne dediğini ve bir ileri noktada ne diyeceğini herkesten daha çok önemserler.

Ülkemizde yaşanan gelişmelere paralel olarak, Anamur’da da seçimlerin farklı bir atmosferde devam etmesi ve seçmenlerin kararlarını bu ülke gündemine göre vermesi oldukça muhtemel.

Anamurlu seçmene göre “Anamur’da esamesi okunmayan” siyasi partinin kaderi de bir anlamda bu ülke gündemiyle yakından bağlantılı.

Ama dedim ya bu kadar erken hüküm vermemek gerekiyor.

Geçmişte bir siyasetçimiz, “siyaset için bir gün çok uzun bir süredir” demişti. Önümüzde yaklaşık 10 günlük bir süre var ve bu süre her şeyi değiştirmek için yeterli ve hatta çok uzun bir süre.

Bu seçimlerde kendini iyi anlatan, tanıtan adayların seçim sonuçlarını etkilemeleri son derece mümkün görünüyor.

Seçmenlerin şimdi sahip oldukları kanaatlerde ve tercihlerde nasıl ki partilerin ve adayların yaptıkları çalışmalar ve bıraktıkları intibalar varsa, son sözün söyleneceği seçim gününde çıkan kararın da oluşmasında yapılacak çalışmalar belirleyici olacak.

Bakalım bu son10 günlük süreçte partiler ve adaylar ne diyecek?

Ve sonrasında seçmenler ne diyecek?

Merakla bekliyoruz…

 

#

SENDE YORUM YAZ