Anamur Ticaret ve Sanayi Odası toplantı salonunda geçtiğimiz günlerde1/100.000’lik Kentsel Gelişim Planı sunumu gerçekleştiren CHP Anamur Belediye Başkan A.Adayı Op.Dr.H.Nevin Özel, bunla ilgili planda eksiklik olduğunu eklenmesi gereken projelerin olduğu bir dilekçeyi Anamur Kaymakamlığı Yazı İşleri Müdürlüğü’ne verdi.
Konu ile ilgili olarak Özel, “1/100.000 Çevre Planın eksik olduğunu ve eklenmesi gereken projelerin olduğunu ifade ederek, 1/100.000 Çevre Planına eklenmesine karar verilen ve planda bulunması istenilenlerin içerdiği dilekçeyi Kaymakamlık Makamına sunmak üzere çalışma arkadaşları ile birlikte Kaymakamlık Yazı İşleri Müdürlüğü’ne teslim etti.
KAYMAKAMLIK MAKAMINA SUNULAN DİLEKÇE
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İnternet sitesinde 7 EKİM 2013 tarihinde askıya çıkarılan 1/100.000’lik Mersin-Adana çevre planında, plan açıklamasında Anamur İlçesi ile ilgili ÇDP planları madde3.3.1.2 de tanımlanmış, P 29 ekinde işaretlenmiştir.
Plan raporunda “ Anamur İlçesi’nin ekonomik kalkınma yönündeki en güçlü yönü seracılığa dayalı tarım sektörü ve turizmdir.” Denilmektedir.
Ayrıca Anamur İlçesi “ Türkiye Turizm Stratejileri-2023 raporunda oluşturulacak on yeni Turizm kentleri arasında yer almaktadır.”
P.29 eki ve plan raporu incelendiğinde TURİZM AÇISINDAN,
1 – Anamur da sadece Melleç bölgesi 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu uyarınca Bakanlar kurulu kararlıyla ilan edilmiş olan 8 adet turizm merkezi ve kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgesindedir.
2 – Türkiye Turizm Strateji raporuna göre kıyı sahil turizmi açışından 10 yeni kent içinde gösterilen Anamur da sahilde yeni kentsel gelişme alanları gösterilmiştir.
3 – Yine Türkiye Turizm Strateji raporuna göre Anamur’a bir yat limanı önerilmiş, 2009 yılından itibaren 2 yıl içinde uygulama projelerinin gerçekleştirilmesi öngörülmüştür. Fakat 1/100.000’lik ÇPD de bu liman yatırım kapsamında gözükmemektedir.
4 – Turizm kentlerinin sahip olması gereken atık su, katı atık bertaraf tesisi gözükmemektedir.
5 – Anamur deniz, yayla ve kültür turizmine uygun olmasına rağmen geliştirilmesi düşünülen alternatif turizm yöntemlerinin belirlenip 12 ay sürdürülebilir turizmin hedeflenmediği görülmüştür.
6 – Yeni kentsel gelişim alanlarının yetersiz olduğu görülmüştür.
7 – Sadece tekne çekek ve imal merkezi önerildiği görülmüştür.
TARIMSAL ANLAMDA,
Orta ve küçük ölçekli tarımsal sanayi alanının olmadığı, sadece depolama alanı önerildiği gözlenmiştir.
EĞİTİM ALANINDA,
Ören’de yapımı devam eden üniversite alanının planda gözükmediği, Güleç köyünde üniversite kampus alanı planlandığı görülmektedir.
Tüm bunları göz önüne alarak planda ilgili taleplerimiz aşağıdaki gibidir.
1 – Üniversite kampus yeri olarak Güleç’te ayrılan alanın kalması, Ören’de yapımı devam eden üniversite alanının da planda yer alması.
2 – Tarıma dayalı orta ölçekli sanayi alanı planlayıp rapora eklenmesi.
3 – Yat limanı yerinin tespiti ve rapora eklenmesi.
4 – Turizm alanlarının arttırılması.
5 – Alternatif turizm yöntemlerinin ve merkezlerinin belirlenmesi.
6 – Mamure – Azıtepe – Kaş yaylası yamaç paraşütü ve teleferik merkezi eklenmesi.
7 – Çeltikçi ve Kalınören mevkiinde yeni kentsel gelişim alanları planlanması.
8 – Dragon ve Sultan suyunun her iki tarafında (150 metrelik alanda) rekreasyon alanları eklenmesi.
9 – Kaş yaylasının batı tarafının milli park olarak ilan edilmesi.
10 – Tarımsal sit alanlarının belirlenmesi.
11 – Teşvikten yararlanacak turizm alanlarının arttırılması.
12 – Anamur sahil kesiminde yeni kentsel yerleşim alanı olarak belirlenen alanların turizm alanı olarak kayda geçirilmesi ve sahilde yeni yazlık konut alanlarına izin verilmemesi.
Bu taleplerimiz ekonomik, sosyal ve kültürel alanda yaşanabilir ve refah seviyesi yüksek bir Anamur içindir. Fakat bölgemize kurulacak bir nükleer santral ne tür yatırım yapılırsa yapılsın yaşanamaz bir kent yaratacaktır.
Akkuyu Nükleer Santral Sahası, Mersin’e 145 km, Gülnar’a 35 Km, Silifke’ye 55 km, Anamur’a 85 km, Bozyazı’ya 65 km, Aydıncık ilçesine 30 km uzaklıkta ve Mersin-Antalya yolu üzerindeki Büyükeceli beldesi Akkuyu mevkiindedir.
ÇDP ilgili yasa ve yönetmeliklerde tarif edildiği şekliyle “ dengeli ve sürekli kalkınma amacına uygun olarak ekonomik kararlarla ekolojik kararların bir arada düşünülmesine imkan veren, rasyonel doğal kaynak kullanımını sağlamak üzere kalkınma planları ve varsa bölge planları temel alınarak yapılan ve tarım turizm, konut, sanayi, ulaşım vb. genel arazi kullanım kararlarını, politika ve stratejilerini belirleyen, bölge veya havza bazında 1/50.000 veya 1/100.000 ölçekte hazırlanan, plan hükümleri ve plan açıklama raporuyla bütün olan üst ölçekli fiziki plandır” denilmektedir. Diğer bir deyişle ÇDP bölgemizin 50-100 yıllık geleceğini belirleyen imar anayasalarıdır. Bu yönüyle sadece bugünün nesli değil, gelecek kuşakların geleceğini de etkileyecektir.
Nükleer santrallerin denizden alınacak soğutma sularında milyarlarca balık larvası ve mikro organizma haşlanarak yok olmaktadır. Deniz suyu sıcaklığını yükselterek tüm eko olumsuz etkilendiği bilinmektedir.
Mersin-Adana Çevre düzeni Planında da belirtildiği gibi Santral kurulacak sahanın çok yakınında yıllardan beri resmi olarak devletin kayıtlarında belirlenmiş, uluslar arası sözleşmelerle koruma altına alınmış pek çok doğal yaşam alanı ile turizm ve tarım alanı mevcuttur.
Öte yandan, askıya çıkmadan yıllar önce, devletin resmi kayıtları altına alınan flora ve fauna varlığı ile turizm ve tarihi alanlar dikkate alınarak Mersin’deki meslek odaları ve yerel dinamikleri tarafından demokratik ve katılımcı bir süreçte Mersin’in Turizm, Tarım, ve Ticaret ile kalkınması planlanmıştır. Akkuyu Nükleer Santral yapımı bu yerel kalkınma planları ile çelişmektedir.
Akkuyu çevresi ve hinterlandında, yüzbinlerce insan geçimini tarım, balıkçılık ve turizmden kazanmaktadır. Rusya’da Çernobil ve japonya’da Fukişima’da Nükleer Santral kazaları göstermiştir ki, kaza sonrası yüzbinlerce insan aldığı radyasyon bulaşması nedeniyle hayatını, sağlığını ve evini kaybetmekte, doğal ve sağlıklı yaşam olanağı kalmamaktadır.
Dünyada bugün mevcut hiçbir Nükleer Teknoloji, atık sorununa kesin ve zararsız çözüm bulamadığı bilinmektedir. Bulunan geçici çözümler çok pahalı ve risklidir. Yapımcı şirket NGS A.Ş. firması gerek ÇED raporunda, gerekse internet sitesi ve basın açıklamalarında Akkuyu Nükleer Santralinden çıkabilecek radyasyonlu nükleer atıkların nasıl yok edileceği ve tarnsferi konusunda güvenli ve tatminkar bir çözüm açıklamamıştır.
Öte yandan bağımsız nükleer uzmanlarının ve bilim insanlarının Akkuyu’da kullanılacak teknolojinin denenmişliği ve güvenirliliği konusunda açıklama ve şüpheleri vardır. Aynı şüpheler bölgedeki deprem olasılığı içinde geçerlidir.
Sonuç olarak 7 EKİM 2013 tarihinde askıya çıkarılan 1/100.000’lik planına Anayasamızın 56. maddesi ile 2872 sayılı Çevre Yasasının 1. maddesi uyarınca askıdaki 1/100.000 ölçekli Mersin-Adana Çevre Düzeni Planına itiraz ediyor, ayrıca yukarıdaki değişikliklerin nükleer santral iptaliyle birlikte rapora eklenmesini talep ediyorum. Gereğini saygılarımla arz ederim.
BENZER HABERLER