Muz seralarının sayısı artıyor

Türkiye’nin yıllık muz ihtiyacının yarısını karşılayan Anamur’da seraların sayısı artıyor.

Türkiye’nin tarımdaki potansiyelini göstermek açısından önemli bir yere sahip olan muz üretiminde mikro klima iklime sahip sahil ilçeleri ön plana çıkıyor. Başta Anamur ve Bozyazı olmak üzere, son yıllarda teknolojinin gelişmesi ve seracılıktaki yeni uygulamaların da etkisiyle muz üretimi Mersin’in Erdemli, Aydıncık, Silifke, Toroslar ve Yenişehir, Antalya’nın Kumluca, Manavgat ve Finike, Adana’nın Yüreğir ilçesi ile Hatay’ın Erzin, Hassa ve Arsuz ilçesine kadar genişledi. Bu genişlemenin sonucunda 2016’da 300 bin tonu aşan yerli muz üretiminin 2017’de bu rakamın üstüne çıktığı tahmin ediliyor. Muz üretiminin yüzde 72.2’sini Mersin, yüzde 27’sini Antalya ve kalan kısmını da Hatay ve Adana illeri yapıyor.

2016’da yaklaşık 200 bin ton ithal muza 100 milyon dolar ödeyen Türkiye’nin parasının cebinde kalması için yerli çiftçi, bu üretiminin tamamını karşılamak üzere yüksek maliyetine rağmen üretimi arttırmak üzere yoğun çaba sarf ediyor.

Yerli muz üretiminin yarısını tek başına karşılayan Anamur’da sera yapımına yönelen emekli okul müdürü Kazım Kılınç, “Öğretmenlik mesleğinden emekli olduktan sonra muz üretimi yapmaya karar verdim. Yüksek maliyete rağmen yerli muzun pazar sorunu olmaması ve seracılık kredisi kullanma imkanı bulunması beni böyle bir yatırıma yöneltti. Konstrüksiyonlarını tamamladığımız seramıza muz fidelerini dikmeye başladık. Heyecanlıyız ve başarılı olmak, ilçe ekonomisine katkı yapmak istiyoruz” dedi.

Anamur muzunun lezzeti ve aromasıyla marka haline geldiğini belirten Kılıç, “Tüketicilerimizden yerli muzu tercih etmelerini istiyoruz. İthal muzun Ekvador’dan Mersin Limanı’na gelmesi 45 gün sürüyor. O muzun dayanması için ne tür bir işlemden geçirildiğini bilmiyoruz. Oysa Anamur muzu hayvan gübresiyle yetiştirilip sarartma tesisinde işlendikten sonra bir hafta içinde tüketicimizin mutfağına giriyor. Bunları tüketiciye iyi anlatmalıyız” diye konuştu.

Serada çalışacak işçi bulmakta zorlandığını ifade eden Kılınç, üretici örgütleri ile kurumların bu konuda bir çalışma yapması gerektiğini de sözlerine ekledi.