MHP’den şölen havasında tanıtım

İşte MHP’nin altın 11’i

MHP Mersin İl Başkanlığı’nın Edip Buran Spor Salonu’nda düzenlediği milletvekili aday tanıtım toplantısı, şenlik havasında geçti. Yaklaşık 5 bin kişinin katıldığı konserli programda 7 Haziran’da seçime girecek 11 MHP milletvekili adayı kamuoyuna tanıtıldı.

Konserli tanıtıma yoğun ilgi

Günler öncesinden duyurulan ve Mersin halkının davet edildiği aday tanıtım programı öncesinde milletvekili adayları, yüzlerce araçtan oluşan konvoyla şehir turu attı. Kentin ana caddelerinde MHP konvoyunu gören Mersinliler, kendilerini selamlayan milletvekili adaylarına el sallayıp, alkışlarla destek verdi. Edip Buran Spor Salonu’nda gerçekleşen etkinlikte, Türk bayrakları ve üç hilalli parti bayraklarını sallayan davetliler, salonu kırmızı-beyaz renklerle donattı. Programa, Milliyetçi Hareket Partisi’nin Mersin’de 1’inci sıradan aday gösterdiği Genel Başkan Yardımcısı Oktay Öztürk, diğer adaylar Baki Şimşek, Ali Öz, Mehmet Kara, Tolga Arslan, Abdurrahman Aytekin, Ali Yücelen, Nihat Özen, Mehmet Ali Gökmen, Ali Rıza Bozkurt ve Özgür Özcan ile MHP İl Başkanı Sebahattin Kılıç, Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz ile partililer katıldı. Aday tanıtım programında Turgay Başyayla, Atilla Yılmaz ve Kadir Somer de sahne alarak MHP’nin seçim şarkıları ve halk müziğinden örneklerle davetlileri coşturdu.

Öztürk’ten Erdoğan ve iktidara sert eleştiri

“Namuslu ve dürüstleri arar hale geldik”

Aday tanıtım programında Mersinlilere seslenen MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Adayı Oktay Öztürk, karşılarında milletin bütün değer yargılarını altüst edip tel tel dökülen bir iktidar olduğunu ifade ederek, “Yaşadığımız bu coğrafya zor bir coğrafya burada ancak omurgası sağlam olanlar ayakta kalır” vurgusuyla başladığı konuşmasını şöyle sürdürdü;

“Demokrasi, ilahi nizam dışında insan aklının ulaşabileceği en önemli sistemdir. Fakat her şeye rağmen sistem insan unsurunu ihmal etmiyor. Güç çok farklı bir kaynak, eğer gücü elinde bulunduranın asaleti yoksa o güç felaket olarak milletin başına döner. Bir iktidar çoğunluğu elde edip yoldan çıkar ise gereken sınırlar içerisinde tutacak başka sınırlar vardır. Bu sınırların en önemlisi devletin rotasını belirleyen Anayasa’dır. Rotadan çıkıldığı vakit, o rotadan çıkanları yargılayabilecek Anayasa Mahkemesi vardır. Başımızda namus ve şeref üzerine yemin edip, ama Anayasayı çiğneyen bir Cumhurbaşkanı var. Geldiği günden beri Anayasanın 103. Maddesini, Anayasa’nın 101. maddesini ayaklar altına alıp pas pas edip bırakmış. Her defasında kendisine hatırlatıyoruz. Çiğnediğin bu Anayasa üzerine namus ve şeref sözü verdin, onu koruyup kollayacağına dair. Ne çabuk unuttun bu sözleri? 12 yılda milletin hangi değer yargısını unutmadı ki. Kurallarla istisnalar yer değiştirdi bu ülkede, dün hırsızları parmakla ararken şimdi namuslu ve dürüstleri parmakla arar hale geldik. Çünkü baştaki güç vicdanlarını örttüğü için herhangi bir hırsızlık anında onu yargılayabilecek bir kanun kalmadı. Eğer kendilerini yargılamaya müsait kanunlar arasında bir nokta var ise derhal değiştiriyorlar. İçişleri Bakanı alttaki birime talimat veriyor şu işi yap diye, alttaki birim diyor ki ‘yapamayız efendim kanun var. Bu noktada ise biz o kanunu değiştiririz diyorlar. Böylesine kanun tanımaz bir iktidar var”

Ya millet, ya iplerini elinde tutanlar…

Antidemokratik bir biçimde diktatörlüğe doğru gidenleri ve yoldan çıkanları hizaya getirebilmek için elde kalan son bir koz olduğunu hatırlatan Öztürk, bunun da 7 Haziran seçimleri olduğunu vurguladı. Öztürk, “Bu milletin mukadderatını ya bu millet tayin edecek, ya da bu hükümetin iplerini elinde bulunduranlar tayin edecek” diyerek seçimlerin önemine işaret etti.

Hukukun üstünlüğünü hakim kılacaklarını söylediklerini ancak bunların derdinin bu olmadığını o zamanda söylediklerini kaydeden Öztürk, “Bunların derdi kendilerini üstün kılacak bir hukuku hakim kılmaktır. Tespit ettikleri hukukçularla birlikte bu ülkenin dinamiklerini ortadan kaldırdılar. Bu ülkenin Genelkurmay başkanının terörist suçlamasıyla içeriye atıyorsan artık bu ülke üzerinde hesabı olanlar mesafe kat etti demektir. Dünyanın bütün ülkesinde o ülkeyi yönetenler hakkında bu kadar iddialar ortaya atılsaydı o yöneticiler o koltuklarda oturamazlardı. Ama bunlar koltuktan kalktıkları an başlarına gelecekler o kadar büyük ki her şeye rağmen o koltukta oturmakta ısrar ediyorlar. Milliyetçi Hareket Partisi iktidarında sormayacak mıyız ‘Ey Bilal Erdoğan, senin ne özelliğin var ki bu Rıza Zarrab sana 100 milyon dolar bağışlıyor. Ey içişleri bakanının oğlu sen ne özelliklere sahipsin ki bu adam sana 10 milyon dolar bağışlıyor. Devletin nesini feda ettin bunlara’ diye sormayacak mıyız?

‘Evlerde yığılıp da bir türlü sığdırılamayan yer bulunamayan, sadece kalanı 30 milyon Euro olan paraların nereden geldiğini sormayacak mıyız?” diye seslendi.

“Titreyin ve kendinize dönün”

Ülke olarak nice badirelerden geçmiş bir millet olduklarının altını çizen Öztürk, “Şimdi diyoruz ki, silkinin, titreyin ve kendinize dönün. Siz iradenizi ortaya koyarsanız, bu iktidarın da sonunu getirirsiniz. Bu karanlık gecenin şafağı olarak 7 Haziran’ı 8 Haziran’a bağlayan gece, milliyetçi hareket ufuktan doğacak, kaybettiklerimiz yeniden geri gelecek. Bu coğrafyada yeniden itibarlı, yeniden saygın olacağız. İnsanımızın huzuru yeniden teminat altında olacak. 7 Haziran’da herkes o sandığı namusu gibi korusun” şeklinde konuştu.

AKP-HDP sandığa gömülmezse!

MHP İl Başkanı Sebahattin Kılıç ise konuşmasında devlet, millet, vatan, bayrak ile varoluşumuzun tarihi ve kültürel miraslarının linç edildiğini ülke üzerinde sistemli bir operasyon gerçekleştiğini söyledi.

Türk milletine olayların tüm içyüzünü anlatmaları gerektiğini vurgulayan Kılıç “İhanetin maskesini düşürmeli, milli iradeyi milliyetçi iradeye dönüştürmeliyiz. 7 Haziran’ın kazası yoktur. 7 Haziran’ın rövanşı, tehiri, ikamesi, telafisi yoktur” dedi.

AKP-HDP sandığa gömülmezse, Türkiye’nin gömüleceğini ifade eden Kılıç, “AKP-PKK bozgun yaşamazsa, Türkiye Cumhuriyeti rahmete kavuşacaktır. Yıkım yakındır, görmeliyiz.

Tehlike dibimizdedir, uyanık olmalıyız. Bölücülüğün kıvılcımları, tüm yurdumuzu saracak ateşi körüklemek üzeredir. AKP-PKK seçim öncesi sanal bahar havasıyla 400 milletvekili çıkarıp despotu başkan yapmak için durmayacaktır. Oyun acımasızdır. İktidardaki zihniyet;

Türk’süz Anadolu özlemi çekenlere zeytin dalı uzatmakla kalmıyor, senet ve garanti veriyor.

Bedeli kanla ödenmiş Türk vatanı her gün soluyor, her gün zemin kaybediyor. Milletsiz gelecek planlıyorlar” dedi.

“MHP susmuşsa, Türkiye yok olmuştur”

Milletin kurtuluş ve yükseliş ruhu olarak 7 Haziran’da sandıkları patlatacaklarını kaydeden Kılıç, “Türk milleti, yıkım taşeronlarına, ihanet odaklarına, batının işbirlikçi lobilerine rağmen, ve Erdoğan’a, Davutoğlu’na inat ayrışmayacağını çatışmayacağını ve bölünmeyeceğini 7 Haziran’da ispatlayacaktır. Biliniz ki MHP susmuşsa, Türkiye yok olmuş demektir. inadına ve ısrarla konuşacağız, doğruları haykıracağız. 29 Ekim 1923’ün aziz hatırası namus bellediğimiz bir emanettir. Emanet kirletilmeyecektir. Kararımız kesindir”dedi.

Konuşmaların ardından sahneye çağırılan milletvekili adayları, el ele tutuşarak partilileri selamladı.

Etkinlikte sahne alan ünlü sanatçılar Turgay Başyayla Atilla Yılmaz ve Kadir Somer, türküleriyle partililere şölen havası yaşatırken, Zübeyde Hanım İlköğretim Okulu Kafkas ekibi öğrencilerinin gösterisi büyük alkış aldı.