MHP BOZYAZIDA AŞURE ETKİNLİĞİNDE BİRLİK MESAJI VERDİ

 Belediye Başkanı Mehmet BALLI   Milliyetçi Hareket Partisi Kadın Kolları Başkanlığınca düzenlenen aşure gününde yaptığı konuşmada birlik ve beraberlik mesajı verdi. Başkan Ballı konuşmasında şu ifadelere yer verdi.

“Aşure tatlısının içinde bir araya gelen her malzeme, bizim kültürümüzü zenginleştiren farklılıklarımız gibidir. Hepsi kendi tadını verirken, diğerinin kattığına saygı duyar. Farklılıkları bir arada tutansa; inanç, öze bağlılık ve hoşgörüdür. Böylece ortaya çıkan gerçek zenginliktir. Aşure kasesinde birleşen yürekler, şeklen çok farklı olsalar da  özde ne kadar bir ve değişmez olduklarının hakikatini haykırırlar.

Hicri takvimin ilk ayı olan Muharrem, hürmete şayan, sayısız lütuf ve hikmetlerle dolu kutlu bir aydır. Muharrem ayında yaşattığımız aşure geleneğimiz kardeşliğin en güzel örneklerinden birisidir. Aşure, paylaşmanın, dayanışmanın ve birlikteliğin simgesidir. Aşure aşında bir araya gelen farklı nimetlerin ,aynı ortak tada katkı sağladıkları, gibi milletimiz asırlardır birlikte yaşamanın gereği olarak sevinç ve tasayı, muhabbet ve meşakkati paylaşmaya devam etmektedir.

Muharrem, aynı zamanda hüzün ve ibret ayıdır. Bizlere yüreklerimizi sızlatan Kerbela’yı hatırlatır. Yeni Kerbelaların yaşanmaması için yüreklerimizi birleştirmeye, gönül kapılarımızı birbirimize açmaya ihtiyacımız vardır.. İşte bu yüzden Muharrem, bizim için ortak bir hüzün mevsimi olduğu kadar, adaleti, hikmeti, merhameti, kardeşliği ve dostluğu hatırlatan ibret sofrası  olmalıdır.

Muharrem ayının ve aşure gününün sembolü, insanın zulme karşı duruşunu ve direnişini temsil ediyor olmasıdır. Kerbela olayı, siyasetin bir yere gelmesi için dinin kullanıldığı ilk vakadır. Bu hep böyle olmuştur. Siyasetin dini kullanarak iktidar mücadelesini  hep gördük. Gördüklerimizi de hep acılarla gördük, Kerbela da gördük, Çorum’da gördük, Maraş’ta gördük, Sivas’da gördük. Dün Irak’ta böyle olmuştur, bugün Suriye’de. Dünyada söz sahibi milletler bu katliamlara hep seyirci kalmışlardır. Afganistan’da seyirci kalmışlardır, Kerkük’te, Erbil’de seyirci kalmışlardır. Dün Irak’ta , Libya’da, bugün  Suriye’de  seyirci kalmışlardır. Bu coğrafyada hüzün hiç bitmemiştir. İslam ülkeleri, Müslüman milletler bu hüznü hep yaşamışlardır. Bizde bu gün, aşure gününde Kerbelanın hüznünü yaşıyoruz. Ne diyordu Abdurrahim KARAKOÇ;

“Sabahtan haber yok, ufuklar kara
Semerkant kan ağlar, yanar Buhara
Keşmir, Kâbil, Kerkük hasret bahara
Kudüs’ün, Suriye’nin Erbil’in durumu nedir ?”

Bugün aynı coğrafyada aynı hüzünler farklı şekillerde yaşanmaktadır.

Bunların üstesinden gönül kapılarımızı birbirimize açarak, birbirimizi severek, birbirimizi kardeş bilerek üstesinden geleceğiz.  Bizler, “Bir kez gönül yıktın ise bu kıldığın namaz değil, Yetmiş iki millet dahi elin yüzün yumaz değil diyen Yunus Emre”nin torunlarıyız. Birbirimizin inançlarına, haklarına saygılı olacağız. Hoşgörülü olacağız.

Muharrem ayının ve aşure gününün, değişik toplumların insanca bir arada yaşayabilmesi adına  REHBER olmasını diliyorum. Bu vesileyle Hz.Hüseyin ve Kerbela şehitleri başta olmak üzere, bütün şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Geçmişte yaşadığımız keder ve acıların yeni üzüntülere sebebiyet vermemesini niyaz ediyor,  Hacı Bektaş-ı Veli’nin dediği gibi  “ bir olalım, iri olalım, diri olalım “ diyorum.

Bu etkinliğin düzenlenmesinde emeği geçen herkese, teşriflerinden dolayı siz dostlarımıza  ve  basına teşekkür ederim.”dedi.