Mersin Çevre ve Doğa Derneği (MERÇED) Anamur Temsilciliği, Anamur’un Çamlıpınaralanı, Demirören ve Uçarı köylerinde kurulması planlanan balık çiftlikleriyle ilgili sürecin durdurulmasını istedi.
MERÇED Anamur Temsilciliği’nden yapılan yazılı açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Bilindiği gibi, 2018 yılı Temmuz ayında, Silifke‘den Gazipaşa’ya kadar olan kıyılarımızda, yaklaşık 300 havuzda üretim yapacak şekilde balık çiftlikleri kurulumu girişimleri başlatılmıştır. 6 adeti Anamur’da olmak üzere bir çok şirketin ÇED toplantıları düzenlenmiş; ancak, halkın muhalefeti nedeniyle hiç biri yapılamamıştır.
Başvuru yapan firmalardan birisi ise o tarihlerde bilmediğimiz bir nedenle ÇED sürecine dahil olmamıştır.
Halkın protestoları nedeniyle yapılamayan bu toplantılardan sonra balık çiftliklerinin kurulumuna dair süreç devam etmiş, ancak çiftliklerin kurulmasını istemeyen halkımızın verdiği tepki nedeniyle ve muhtemelen önümüzdeki günlerde yapılacak yerel seçimler gözetilerek, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından nihai duyurular henüz yayınlanmamıştır.
Geçtiğimiz günlerde ise, ÇED dosyasında da belirtildiği gibi, daha önce ekonomik sıkıntı nedeniyle ÇED sürecinden çıkan bir firma, yeniden sürece dahil olmuş ve ÇED başvurusu yapmıştır.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mersin İl Müdürlüğü’nün sitesinde de 04 Nisan 2019 günü saat 13.00’de, Anamur Belediyesi Yıldız Düğün Salonu’nda halkın katılımı toplantısı yapılacağı duyurulmuştur.
Yavaş da olsa yasal prosedür işlediği halde, son günlerde, bazı kişiler tarafından, ‘çiftliklerinin kurulumuna dair sürecin durdurulduğu, sahillerimizde balık çiftlikleri kurulmayacağı’ yönünde haberler yayılmaktadır. Muhtemelen bu yöndeki haberler, halkın tepkisini ve mücadele gücünü kırmak adına, 2018 yılı, Temmuz ayındaki ÇED toplantılarından sonra yayılan “ Balık çiftliklerinin kurulumu kesinleşti. Boşuna mücadele etmeyin. Artık o iş bitti.” şeklindeki algı gibi bir algı yaratmaya dönük bir tür dedikodudur.
Hatırlanacağı üzere, dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki’nin, 2017 yılındaki bir toplantı sırasında yaptığı “ Mersin’in denizlerinde balık çiftliklerinin kurulumuna izin vermeyeceğiz” şeklindeki açıklamasına rağmen balık çiftliklerine dair süreç işlemeye devam etmiştir.
Tahminlerimize göre, geçtiğimiz günlerde ÇED başvurusu yapan şirket de içinde olmak üzere, ticari kazanç uğruna denizlerimizi ve kıyılarımızı kirletecek balık çiftliklerine dair nihai raporların duyurusu, önümüzdeki yerel seçimlerden sonraki bir zamanda, sırayla yayınlanacaktır.
Bilim insanlarınca da ifade edildiği gibi balık çiftliği işletmeciliği, deniz ekosistemini bozan, denizlerde uzun süreli kirlilik yaratan endüstriyel bir üretim şekli olup,besin değeri dahi olmayan sağlıksız balıkların yetiştirildiği, işletenlerden başka kimseye bir kazanç ve fayda sağlamayan bir faaliyettir.
Karadeniz ve Ege Denizi’ni kirlettikleri için, oradaki çiftliklerde düzgün ve sağlıklı üretim yapamayan balık çiftliklerinin sahipleri, gözlerini, şimdi de Akdeniz’e dikmişlerdir.
Bu çiftlikler, bir süre sonra denizimizi ve kıyılarımızı kirletip, başka bölgelere göçeceklerdir. Anamur halkı olarak, bölgemizdeki denizlerde balık çiftliklerinin kurulmasını kesinlikle istemiyoruz. Nihai raporların yayınlanmasının ardından her birine karşı ayrı ayrı dava açacağımızın bilinmesini istiyor ve yetkililere buradan sesleniyoruz:
Ticari şirketlerin kazancı uğruna denizlerimizin kirletilmesine izin verilmemelidir. Deniz ekosistemini yok etmeye dönük bu faaliyetin bir an önce durdurulması sağlanmalıdır.
Sucul sistemin, ancak 100 yılda temizleyebileceği bir kirlilik, nesli tükenmekte olan Caretta Carreta’ların ve Akdeniz Fokları’nın yaşadığı masmavi denizlerimize reva görülmemeli; sağılıklı ve temiz bir çevrede yaşamaya dair haklarımız yok edilmemelidir.
Bilinmelidir ki doğa hiç kimsenin çöplüğü ve kazanç alanı değildir. Bir kaç şirketin kazancı uğruna çocuklarımızın geleceği heba edilmemelidir.”
BENZER HABERLER