Anamur Belediye Başkanı Mehmet Türe’nin uygulayacağını duyurduğu projeleri arasında yer alan Köşekbükü(Astım) mağarasının yenilenmesi ve tekrar düzenlenmesi projesi başladı.
Köşekbükü Mağarası ve çevresinin yeniden düzenlenerek Anamur’a ve Anamur Turizmine tekrar kazandırılması için hummalı bir çalışma başlatıldı. Anamur Belediyesine ait iş makineleri ve Fen İşleri Müdürlüğü Ekipleri yaklaşık 15 gündür Mağara ve çevresinin düzenlenmesi için çalışmalara başladı.
Anamur Belediye Başkanı Mehmet Türe, Mersin Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Ali Rıza Kibrit, Ovabaşı Mahalle Muhtarı Gani İmdat ile birlikte Köşekbükü Mağarası’na giderek çalışmaları yerinde inceledi.
Anamur Belediye Başkanı Mehmet Türe burada verdiği bilgide Köşekbükü Mağarasının Anamur’a tekrar kazandırılması için bir proje hazırladıklarını ve bu projenin Mersin Büyükşehir Belediyesi (METAB) işbirliği ile hayata geçirilmeye başlandığını ifade ederek. Yaklaşık 3 ay içerisinde Köşekbükü Mağarasının tekrar ziyarete açılacağını söyledi. Başkan Türe Mağaraya uzanan yolların da elden geçirilerek tekrar düzenleneceğini ve kolay bir ulaşımın sağlanarak Anamur Turizmine kazandırılacağını belirtti.
Köşekbükü Astım Mağarası
Anamur’un Ovabaşı köyü size Türkiye’nin en kaliteli, iri, sulu, tatlı Washington türü portakallarını sunar. Türkiye genelinde “Ovabaşı Portakalı” adıyla da ünlenmiştir.
Ovabaşı köyü Anamur’un 15 kilometre kuzeybatısında yer alır. Kalıören mahallesi ve Güleç köyünün içinden geçerek Ovabaşı’na ulaşılır. Ovabaşı köyü adıyla anılan portakalından başka size tarihi, turistik, astım hastalarına şifa kaynağı olmuş, geçmiş krallarına ve çocuklarına reçeteler sunmuş Köşekbükü Astım Mağarası’nı da sizlerle buluşturur. Mağara 20.000 yıllık bir geçmişe sahiptir.
Mağaraya Toros dağ yapısının içine doğru dar, keskin U dönemeçli ve rampalı bir yol ile ulaşabilirsiniz. Yörük kültüründe devenin yük taşıyabilecek duruma gelmemiş yavrularına “köşek” denilmektedir. Dağların içerisinde dağ uzantıları arasında kalan düzlüklere ve dere yapılarına da “bük” ismi verilmektedir. Mağaranın bulunduğu yerin adı bu dar patika yollara istinaden verilmiş olup, yolun dar, hatta devenin geçemediği gibi, deve yavrusu olan köşek’in de geçemediği bu büklere verilen iki kelimeden, bu iki kelimenin biraya getirilmesi ile “Köşekbükü” kelimesi ortaya çıkarılmış ve mağaranın ismi böylece verilmiştir.
Köşekbükü Astım Mağarası ormanlık bir alan içerisinde, girişi güneydoğuya doğru ve iki metreyi bulan bir kaya çatlağından girilir. Üçüncü zamanda oluşan miyosen devri ( Alt miyosen ) kalkeri içerisinde yapılanmış, derine doğru inen bir mağaradır. Çevresinde, yığınlar halinde yer yer dördüncü zamanda oluşan tabakalanmış kaya dokuları vardır.
Giriş kısmına yabancı dilde ve Türkçe olarak mağaranın özelliklerinin anlatıldığı bir tabela konulmuştur. Bu tabelada mağaranın astım hastaları için şifa kaynağı olduğu ve hastaları iyileştirdiği belirtilmektedir. Ayrıca Roma Kralı Antiochus’un kızı Anna’nın astım hastalığına yakalandığı ve şifa için bu mağarada kaldığı ve hastalığından kurtulduğu şeklindeki rivayet de bu tabelada yer alır .Astımlılara şifa sunan mağara olarak bilinen bu yerde astım hastalarına iyi gelen nem ve hava özelliklerinin bulunduğu bilinmektedir. Düzenli bir program içinde ve her defasında 4’er saatlik zaman dilimleri içinde kalmak şartıyla astımlı hastaların şifa bulduğu bilinir.
Mağara toplamda 500 metrekareyi bulan bir genişliktedir. Mağaranın içinde tavandan gelen su damlalarına rastlanır. Bu damlalar kalkerli yapıyı sarkıtlar şeklinde oluştururken tabanda da tarihi zaman içinde dikitlerin ortaya çıkmasına yol açmıştır. Mağaranın içi üç bölüme ayrılmış ve açıklayıcı tabela konulmuştur. Bu bölümler dilek, şifa ve huzur bölümleridir. Mağara içinde yaz –kış 18 santigrat derece sıcaklık, %80–85 nem oranı, 160–162 milibar basınç vardır. Bu coğrafi ölçütler astım hastalarına uygun düşen değerlerdir.
BENZER HABERLER