HaberMatik V3.2

logo

Katılımcı Demokrasinin Kahramanları Muhtarlar

Katılımcı Demokrasinin Kahramanları Muhtarlar

Köylerimiz, ülkemizin kırsal alanının hayat kaynaklarıdır. Köyü ve köylüyü korumak ve desteklemek, aynı zamanda stratejik öneme sahip olan tarım sektörünü de geliştirmek anlamına gelmektedir.

6 Aralık 2012 tarihinde çıkarılan 6360 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu mevcut 34 bin 500 köyümüzden 16 bin 82’sini kapatmaktadır. 30 Mart 2014 tarihi itibariyle yürürlüğe girecek bu düzenlemeyle; kapatılan köyler mahalleye, köy muhtarlıkları da mahalle muhtarlıklarına dönüşecektir. Bu durum, sonuçları itibariyle çok ciddi sorunlar doğurmaktadır. Çünkü, köy muhtarlıklarının tüzel kişilikleri olmasına karşın, mahalle muhtarlıklarının tüzel kişilikleri bulunmamaktadır. Bu çerçevede, 6360 sayılı Kanun’un 11’nci maddesi uyarınca, köyün tüzel kişilik mülkiyetinde bulunan taşınmazlar ile köye ait her türlü taşınır mal, hak, alacak ve borçlar, katıldıkları belediyeye devredilecektir. Oysa köyün orta malı niteliğindeki köy konağı, tarım arazisi, çayır, mera, köy ve köylünün yıllardır döktüğü alın terinin ürünüdür.

Muhtarlar, köy ya da mahallenin yasalarla belirtilmiş işlerini yürütmek için o köy ya da mahallede ikamet eden yurttaşlarca seçilen kişidir. Sözçük kökeni Arapçadır ve ‘seçilmiş kişi’ anlamına gelir. Muhtarlar, köy ve mahalle yönetiminin başı, devletin temsilcisidir.

Çeşitli yasalarla köy muhtarlarına çok sayıda görev verilmiş olmakla birlikte, buna paralel yetki ve kaynak tahsisi yapılamamıştır. Hatta, muhtar devlet memuru mudur, değil midir, daha bu sorunun cevabı bile net değildir. Suç işlemesi halinde kamu görevlisi olarak yargılanan muhtar, mali hakları bakımından aynı statüde görülmemektedir. Nitekim, sosyal güvenlik primini kendisi ödeyen tek kamu görevlisi muhtarlarımızdır. Buna karşılık muhtarlarımız, geleneksel dayanışma kültürümüz çerçevesinde, köy ve köylü kaynaklarını seferber ederek, köyün ihtiyaçlarını karşılamaya çalışmaktadırlar.

Öte yandan, muhtarlık seçimleri, Türkiye’de katılımcı demokrasinin gerçek biçimde uygulandığı tek seçimlerdir. Çünkü, köy ve mahalle halkı, muhtar adaylarını birebir bilir, tanır ve seçimlerde ona göre oy kullanır. Siyasi partiler muhtarlık seçimlerinde aday gösteremezler. Dolayısıyla muhtar adayı yalnızca kendi kişiliğine, birikimine güvenerek seçime girer, komşusuna güven verebilmişse seçimi kazanır. Ölçek büyüdükçe, bu özelliklerde bazı yıpranmalar ortaya çıkmaya başlar. Bu nedenledir ki muhtarlar gerçek anlamda demokrasi kahramanlarıdır.

Gelin, Mart 2009 yerel seçimlerine bir göz atalım. Mart 2009 belediye seçimleri ile birlikte seçilen muhtar sayısı 52.885’dir. Aynı seçimlerde ihtiyar heyetlerinde yer alanların sayısı da 210.760’dır. Muhtarlar ile ihtiyar heyetlerinin asil ve yedek üyeleri topluca ele alındığında 479 bin kişilik ‘seçilmişler listesi’ ortaya çıkmaktadır. Bu durumda muhtarlık seçiminin ‘adaylar listesi’ nde 1 milyona yakın yurttaşın adının yer aldığını söylemek abartı olmayacaktır.

Görüldüğü gibi muhtarlık seçimleri; köy ve mahalle gibi yüzyüze tanışıklığın belirleyici olduğu ölçeklerde gerçekleşen ve neredeyse her 50 seçmenden birinin yarışa dahil olduğu bir seferberlik halinde yaşanmaktadır. Bu bize, demokrasiye inanıyorsak, onu samimi bir şekilde savunuyorsak, muhtarların söz, karar ve yetki sahibi olduğu bir sistemin bu işin ilk koşulu olduğunu bilmek ve ona göre davranmak zorunluluğu getirir. Oysa bugünkü manzara tam tersidir. Muhtar kapıda bekletilmekte, laf olsun diye dinlenilmekte ve seçim zamanı muhtar üzerinden köy ve mahalle halkının siyasi iradesine ipotek konulmaya çalışılmaktadır.

Özgür ÖZUĞUR

CHP Anamur Bld. Bşk A. Adayı

 

 

 

 

 

 

#

SENDE YORUM YAZ