“Türkiye dışında en fazla Türk nüfusunun yaşadığı yer neresidir bilir misiniz? Doğu Türkistan … Bugün, üzerlerinde uygulanan bütün soykırım politikalarına rağmen, Doğu Türkistan ’da 38 milyon civarında Uygur Türkü yaşamaktadır. Uygur Türkleri , Hun , Göktürk , Uygur ve Karahanlı devletlerini kuran büyük bir kültür ve medeniyetin torunları yani bizim yakın akrabalarımız, soydaşlarımızdır.”
Ne yazık ki,bugün Doğu Türkistanlılar garip,yetim ve onlara sahip çıkılmayan mazlum bir millettir.İslam coğrafyasında kimsesiz bir millet olarak kalmıştır.
Gözlerimize uzak ama gönüllerimize yakın Doğu Türkistan’dan yükselen çığlıklar yüreklerimizi parçalıyor. “Ramazan ayında, Doğu Türkistan’da bir millet kan ağlarken; bütün dünya sessizliğe bürünmüş ; bu hayasız, bu alçakça zulmü seyretmektedir. Ne yazık ki, milletimizin büyük çoğunluğunun yaşanan insanlık dramından haberi dahi yoktur. 66 yıldır Çin Yönetimi işgali altındaki Doğu Türkistan’da Müslümanlara yönelik yapılan baskı ve zulümlerini devam ettirmektedirler. İşgalci Çin Yönetiminin Müslümanlara yönelik baskı ve tahakkümünü artırmasında özellikle Ramazan ayını seçmesi Müslüman halkı provoke etmeye yönelik bir stratejidir. Provokasyonların amacı Doğu Türkistan’ın Müslüman halkını kışkırtıp uluslararası kamuoyuna haksız gösterme çabasıdır.Oysa gerçekte olan İşgalci Çin polisinin ‘dur’ ihtarı bile vermeden Müslümanları vurup öldürmesidir. Geçtiğimiz hafta içerisinde sadece ve sadece oruç tuttukları için yüze yakın kardeşimiz şehit edilmiştir. Yaşanan arbedelerde tartaklanan ve yaralanan kardeşlerimizin sayısı belli değildir”
Malesef Türk dünyası olarak ata yurdumuza sahip çıkamadık ve emanet edilen canları, malları koruyamadık.”150 yıldır Türkistan’ın çığlığı duyulmadı. Nedense işine gelen her olayda ayağa kalkan Batı,söz konusu Müslüman ve Türk olunca kör, sağır, dilsiz oluveriyor. Bugün Türkistan kan ağlıyor. Katil Çin’in namahrem eli Türk’ün ırzı üzerinde geziyor. Katil Çin’in namahrem eli ezanların sesini kesiyor. Bugün Türkistan kan gölü ve Batı Türk’ün kanı eşliğinde ayaklar altına alıyor insanlığı susarak kusuyor içindeki kini! Kardeşlerimiz, gözyaşlarınızı silmeye ellerimiz uzanamıyorsa da bugün milyonlarca yürek, acını hafifletmek için atıyor Türkiye’nin dört bir yanında. Türkistan; çilekeş insanların güzel yurdu, Kürşad’ını bekliyor”
“BEŞİKTEKİ BEBEKLERİN ÇIĞLIĞI, YÜREKLERİMİZİ YAKIYOR”
Beşikte yatan bebeklerin çığlığının yürekleri yakmaktadır. “Unutulmasın ki her çocuk; hepimizin öz çocuğu kadar masum, hepimizin öz çocuğu kadar sevgiye, merhamete ve korunmaya muhtaçtır. Unutulmasın ki, nerede olursa olsun; Müslüman Müslüman’ın kardeşidir. Ata yurdumuzda, bizden olan ve yüz yıllardır işgallere direnen, soykırımlara dayanan, İslam’ın, Türklüğün sancağını güneşin doğduğu en uzak noktada dalgalandıran Doğu Türkistanlı kardeşlerimiz hunharca katledilirken Bu vahşete seyirci mi kalacağız; elimize kardeşkanı mı bulaştıracağız? Yerin dibine geçsin katil Çin Devleti! Kırılsın Türk’e saldıran eller! Yok olsun Türklüğe kefen biçen hainler! “Irzımızdır çiğnenen, evladımızdır doğranan. Hey sıkılmaz, ağlamazsan, bari gülmekten utan.
Asırlardır işgal altında olan Doğu Türkistan İslam coğrafyasında zulmün en şiddetlisine maruz kalmaklar beraber, ümmetin en çok unuttuğu İslam toprağı olmayı sürdürüyor…
Doğu Türkistan’da son asırda 60 milyon Müslüman katledildi, bu rakam diğer işgal altındaki İslam topraklarında ölen Müslüman sayısının toplamının belki de 10 katı! Buna rağmen ümmetin adını bile bilmediği bir coğrafya Doğu Türkistan… Oysa Müslümanların en kıymetlisi, önderi Allah Resulü (sav) demiyor muydu ki: “Müminler birbirlerini sevmekte, birbirlerine acımakta ve birbirlerini korumakta bir vücuda benzerler. Vücudun bir uzvu hasta olduğu zaman, diğer uzuvlar da bu sebeple uykusuzluğa ve ateşli hastalığa tutulurlar.”
Şimdi her Müslüman sormalı kendi vicdanına, 60 milyon insanın katledildiği, binlerce alimin öldürüldüğü, 13 yaşındaki bir çocuğun sadece kuran okuduğu için şehit edildiği, kundaktaki bir çocuğa 72 kurşunun sıkıldığı, 18 yaşından küçük çocukların camiye girmesinin yasak olduğu, milyonlarca Müslüman kadının kaçırılıp fuhuşa zorlandığı, milyonlarca Kuran-ı Kerim’in yakıldığı, oruç tutmanın yasak olduğu, toplu yapılan ibadetlerin yasak olduğu, her anı her saniyesi zulüm atında olduğu ve daha burada sayamadığımız bir çok işkenceye maruz kalmış olan Doğu Türkistan Müslümanları ne kadar acıtıyor kalbimizi ne kadar hüzünlendiriyor bizleri
ŞİMDİ SORALIM NEFSİMİZ
Ağız dolusu kahkahalarımızı Doğu Türkistan ile yarım kalıyor mu, dualarımızda onlarda yer buluyor mu?
SONUÇ olarak diyorum ki;belkide bir Müslüman olarak bedenen o kardeşlerimizin yanlarında olmamız gerekiyordu. O masum ve yetimlerin başını okşamamız onlara bir anne,bir baba , bir abi ve abla olmamız gerekiyordu.Gözü yaşlı annelerimizin göz yaşlarını silmemiz gerekiyordu.Buna imkanımız olmadığına göre,gelin bütün bir millet olarak Allahın Rahmetinin coştuğu,duaların geri çevrilmediği idraki içerisinde bulunduğumuz bu mübarek ramazan günlerinde dualarımızı ve gözyaşlarımızı eksik etmeyelim.
Allah’ım sen zalimlerden hesap sor ve zulüm altındaki kardeşlerimize sabır yağdır, onları katından bir nusretle destekle… Mehmet GÜMÜŞ TÜRKAV ANAMUR ŞUBE BŞK.
BENZER HABERLER