Şükrü Köymen İlkokulu, yaklaşan yarıyıl tatilinde velilerin mutlaka uyması gereken bilgiler verdi.
Konu ile ilgili gazetemize bir açıklama yapan Okul Müdürü (Eğitimci) Mesut Gündoğdu, “Bilindiği üzere ‘Okul’ insanın disiplinli, düzenli yaşamla ilk karşılaştığı yerdir. Okullarımızda çocuklarımız eğitim -öğretim görürler ve bu çalışmaları sonucu birtakım notlar ile değerlendirilirler. Elbette ki bütün öğrencilerimizin notları çok iyi olmayacaktır. Şayet çocuğumuzun notları düşük ise ona hemen kızmak yerine aşağıdaki çalışmaları yapabiliriz:
Bebeklik döneminde çocuklar doğal olarak öğrenme güdüsüne sahiptirler. Doğal öğrenme güdüleri olumsuz olarak etkilendiği zaman bilgiyi kavramak için çaba göstermezler. Çocukların öğrenme yeteneklerini etkileyen bazı durumlar vardır; öğrenme güçlükleri, dikkat eksikliği, uyum ve davranış sorunları, gelişimsel bozukluklar, olumsuz yaşam olayları, geçiş dönemleri (ilkokuldan-ortaokula, ortaokuldan- liseye) gibi. Ailenin yüksek başarı beklentisi ve “tembel”, “sorumsuz” gibi olumsuz sıfatlarla çocuğu etiketlemesi onun kendine duyduğu güveni zayıflatır. Bu nedenle aile öğrenciyi suçlamaktan kaçınmalı, okul başarısızlığı olarak tanımlanacak sorunu çözebilmek için çaba göstermelidir.
Öğrencinin zorlandığı dersleri, konuları belirlemek için çocuğunuzla birlikte öğretmeniyle görüşün.
Gerektiğinde işin uzmanlarından, özellikle rehber öğretmenlerimizden yardım alın.
Kötü olan yarıyıl karnesini düzeltmek konusunda ona güvendiğinizi hissettirin.
Anne baba olarak çocuğunuzla birlikte arkadaşlarının evlerini ziyaret etmeniz, çocuğunuzu mutlu edeceği gibi onun sosyal gelişimini ve vefa duygusunu da artıracaktır.
Çocuğunuzun mümkün olduğu kadar sosyal yaşantılar içinde bulunmalarını sağlayınız. Okul ve çevresindeki sosyal faaliyetlere katılmasına izin veriniz.
Evinizin sakin bir köşesini veya bir odasını çalışma alanı olarak düzenlemesi için çocuğunuza yardım edin. Günlük ödev yapma saatini birlikte belirleyin. Bu saat süresince tv, bilgisayar gibi diğer faaliyetleri durdurun.
Çocuğunuzu kişilik özelliklerini iyi tanıyınız. Çocuklardan yapamayacağı şeyleri istemeyiniz. Onları yeteneklerinin ötesinde başarı göstermeye zorlamayınız.
Çocuğunuzun yaşamındaki en etkili çevre aile çevresidir. Çocuk yaşamında en etkili örnekleri ailesinden alır. Anne-baba olarak tüm davranışlarınızla çocuklarınıza örnek olunuz.
Yazımı hepimizin bildiği “Çocuğun Anne ve Babasına Mektubundaki” son cümle ile bitirmek istiyorum:
“Sizin çocuğunuz olarak doğmak elimde değildi. Ama seçme hakkım olsaydı sizden başka kimsenin çocuğu olmak istemezdim! Sevgiler. Çocuğunuz…”
Çocuklarımızla birlikte hepimize iyi tatiller.”
BENZER HABERLER