Anamur İlçe Sağlık Müdürü Dr. Emin Çiçekler, aşırı sıcakların zararlı etkileri ve korunma yolları konusunda açıklama yaptı.
Dr. Emin Çiçekler’in açıklaması
Aşırı sıcakların, ölümcül olabilen güneş çarpmasından sıcak bitkinliğine, genelde bebeklerde görülen isilikten güneş yanıklarına kadar birçok rahatsızlığa neden olabildiğini vurgulayan Dr. Çiçekler sıcaklık ve nem artışına bağlı olarak vücut ısısının arttığına, metabolizmanın bu yeni duruma uyum sağlamaya çalıştığına, normalde terleme ile vücut ısısının dengede tutulmaya çalışıldığını, ancak aşırı sıcaklarda sadece terleyerek vücut ısısının dengede tutulamayacağını belirtti.
Yaşlılar, bebekler ve kronik hastalığı olanlarda terleme mekanizması ile vücut ısısının dengede tutulmasının her zaman mümkün olamadığını ifade eden Dr. Çiçekler, şunları söyledi:
“Ortamdaki nem oranı yüksekse terleme suretiyle vücut ısısı yeterli düzeyde düşmeyebilir. Ayrıca şişmanlık, herhangi bir hastalığa bağlı yüksek ateş, aşırı sıvı kaybı (dehidratasyon), kalp hastalığı, ruh ve sinir hastalığı, alkol ve uyuşturucu madde kullanımı ile tansiyon düşürücüler, idrar söktürücüler gibi tedavi amaçlı bazı ilaçların kullanımı da sıcak havalarda terlemeyi etkileyen diğer faktörlerdendir. Bu gibi durumlarda yükselen vücut ısısı beynindeki ısı ayarlama merkezinin fonksiyonu bozmakta diğer hayati organlarda hasara yol açabilmektedir. Bu nedenle insan; beden ve ruh sağlığını korumak için, güneşten, sıcaktan özelliklede nemli sıcak havadan korunmalıdır.
Aşırı sıcaklardan en çok etkilenen gruplar dört yaşından küçük çocuklar, yalnız yaşayan 65 yaş ve üzerindeki yaşlılar, bakıma ihtiyacı olanlar, hamileler, aşırı kilolular, açık alanda çalışanlar, kronik hastalığı (şeker hastalığı, kalp-damar hasatlıkları, beyin-damar hastalıkları, psikolojik hastalıklar, kronik solunum sistemi hastalıkları, karaciğer hastalıkları, böbrek hastalıkları) olanlar, sürekli ilaç (özellikle tansiyon düşürücü, idrar söktürücü, depresyon ve uyku ilaçları) kullanan kişiler, sokak çocukları ve evsizlerdir.”
Aşırı sıcaklardan korunma yöntemlerini her bireyin bilmesi gerektiğine dikkat çeken Dr. Çiçekler, şöyle devam etti:
“Günün sıcak saatleri olan 10.00-16.00 saatleri arasında mecbur kalınmadıkça dışarı çıkılmaması gerekmektedir. Dışarıda bulunulduğunda açık renkli, hafif, bol ve sıkı dokunmuş kumaşlardan yapılan giysilerin tercih edilmesi, geniş kenarlı ve hava delikleri olan şapka giyilmesi ve güneşin zararlı ışınlarından koruyan kaliteli güneş gözlüğü kullanılmasını tavsiye ediyoruz. Dışarıda çalışması gerekenlerin günün erken saatlerinde çalışmalarını, mümkün oldukça güneş altında korunmasız kalmamalarını, aşırı hareketlerden kaçınmalarını, sık sık tuz içeren sulu gıdalar almalarını öneriyoruz. Güneş ışınlarının dik geldiği saatlerde denize girilmemeli ve güneşlenilmemelidir. Bu saatlerin dışında (sabah 10:00’a kadar, öğleden sonra 17:00 dan sonra ) denize girmek isteyenlerin 30 koruma faktörlü güneşten koruyucu krem kullanmalarını, şapka ve gözlük gibi gerekli koruyucu önlemleri almalarını ve direkt güneş altında güneşlenmemelerini tavsiye ediyoruz. Aşırı fiziksel aktivite, spor yapmak için sabah ve akşam saatleri tercih edilmeli, her bir saatlik spor için en az 2-4 bardak ekstra sıvı alınmalıdır. Ağır fizik aktivitelerden kaçınılmalıdır.”
Özellikle risk altındaki yetişkinler ve yaşlıların, günde en az iki kez güneş veya sıcak çarpması yönünden izlenmesi gerektiği üzerinde duran Dr. Çiçekler, bebeklerin sağlık problemleri yönünden daha sık takip edilmesi gerektiğini belirtti.
Bebek, çocuk, engelliler ve hayvanların kapalı ve park etmiş araçlarda kesinlikle bırakılmamasını belirten Dr. Çiçekler, “Araçların iç ısıları, klima olsa dahi park edildikten kısa süre sonra yükselmektedir. Araç terk edilirken herkesin dışarı çıktığından emin olunmalıdır. Kapalı alanlar iyi havalandırılmalıdır. Güneş gören pencereler perde vb. güneşliklerle gölgelendirilmelidir. Vücut ısısının yükselmemesi için sık sık duş alınmalı, bunun mümkün olmadığı durumlarda ayaklar, eller, yüz ve ensenin soğuk suyla ıslatılması veya silinmesi rahatlatıcı olmaktadır” diye konuştu.
Yemeklerin sağlıklı pişirme yöntemleri ile pişirilmesinin önemini vurgulayan Dr. Çiçekler kızartma ve kavurma yerine haşlama, ızgara, kendi suyunda veya az suda pişirme gibi yöntemler kullanılmasına, vücut direncini artırmak ve vücudun yeterli miktarda vitamin ve mineral almasını sağlamak için bol miktarda sebze ve meyve tüketilmesini, terleme ile artan sıvı ve mineral kaybının önlenmesi için her zamankinden daha fazla miktarlarda sıvı alınmasına dikkat çekti.
Çiçekler, şunları söyledi:
“Sıvı alımında su içmek esas olmakla beraber, su dışı süt, ayran ve meyve suyu gibi içecekler içilmesi gerektiğini kahve, çay ve gazlı içeceklerin tercih edilmemesi gerektiğini belirtti. Eğer doktor tarafından sıvı alımı kısıtlanmış veya idrar söktürücü ilaç kullanılması söz konusu ise ilgili doktora başvurmak gerekir. Mide kramplarına neden olabileceği için çok soğuk ve buzlu içecekler tercih edilmemelidir. Kafein, alkol ve fazla miktarda şeker içeren içecekler vücutta daha fazla sıvı kaybına yol açtığı için tüketilmemelidir. Dışarıda ve açıkta satılan yiyeceklerin tüketiminden kaçınılmalı, çabuk bozulma riski olan et, yumurta, süt ve balık gibi besinler açıkta bekletilmemeli, besinlerin hazırlanması ve pişirilmesi aşamalarında hijyen kurallarına özen gösterilmelidir. Güneş veya sıcak çarpması, sıcak krampları, güneş yanıkları, sıcak döküntüsü (isilik) gibi istenmeyen durumlarda en yakın sağlık kuruluşuna başvurulması gerekmektedir. Güneş ışığı bilinçli davranışlar sergilersek sağlığımız için faydalıdır. Aksi takdirde bir ok sağlık problemi ile karşılaşabiliriz. Vatandaşlarımızın her konuda sağlıklarını korumalarını temenni ediyor ve hayırlı ramazanlar diliyorum.”
BENZER HABERLER