CHP MERSİN MİLLETVEKİLİ TBMM ÇEVRE KOMİSYONU ÜYESİ HÜSEYİN ÇAMAK’IN
“5 HAZİRAN DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ” NEDENİYLE YAPTIĞI BASIN AÇIKLAMASI
Yaşayan her canlı temiz ve sağlıklı bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. 5 Haziran Dünya Çevre Günü, uluslararası ölçekte bu temel hakkın gerçekleştirilmesi ve çevre konusunda farkındalık yaratılması açısından özel bir gündür.
Dünyamızın çevresel anlamda felaketler yaşadığı ve her geçen gün doğanın daha da yıkıma uğratıldığı böylesi bir zaman diliminde ulusal ve uluslararası manada doğaya dair atılacak her adım hayati bir önem arz etmektedir.
Öncelikle şunun altını çizmek gerekir ki doğa bir kar aracı değil, insan var oluşunun temel unsurudur. Doğa sadece gündelik kaygıların, siyasi ve ekonomik hesapların bir aracı olarak görülemez. Doğa, geçmişten aldığımız ve geleceğe miras olarak bırakacağımız bir emanettir.
Günümüzde uygarlığın temel göstergelerinden birisi de çevreye olan yaklaşımdır. Doğasına, toprağına, suyuna sahip çıkmayan toplumlar her şeyden önce geleceklerini kaybetmekle yüz yüzedirler.
Ortaya çıkan doğal felaketler, hastalıklar, iklim değişimleri, bitki ve hayvan türlerin yok oluşu… çevre açısından tehlike çanlarının çalmaya başladığının en temel göstergesidir. Bu sorunlar artık ötelenecek, dikkate alınmayacak bir noktadan çok ileri gitmiş, insan yaşamını tehdit eden bir noktaya varmıştır. Kaldı ki insan aldığı her nefesi, yediği her lokmayı, içtiği suyu, yok ettiği doğadan temin etmektedir. Ve bunları temin edebileceğimiz başka bir kaynak da yoktur.
Son yıllarda Mersin’de çevresel hassasiyetler dikkate alınmadan çeşitli girişimler yapılmaktadır. Çarpık ve yoğun yapılaşma, tarım alanlarının yok edilmesi ve yapılması planlanan Nükleer santral en önemli sorunlarımızın başında gelmektedir. Sadece kentimiz açısından değil tüm ülkemiz açısından ciddi riskler barındıran ve dünyanın terk etmeye başladığı nükleer enerji girişimleri halkımızın ve ilgili sivil toplum örgütlerinin tepkilerine, mahkeme kararlarına rağmen inatla sürdürülmektedir.
Ayrıca ilimiz sınırları içerisinde termik santraller, hidroelektrik santralleri, sülfürik asit tesisleri ve çimento fabrikaların da yapılması planlanmaktadır.
Elbette yatırımlar bir kentin ekonomik varoluşu açısından çok önemlidir. Lakin hiçbir yatırım insan hayatından ve sağlığından daha değerli değildir. Kaldı ki bu girişimlerin kentimizin önemli ekonomik girdilerinden olan tarım ve turizmi de olumsuz anlamda etkileyeceği de unutulmamalıdır.
5 Haziran Dünya Çevre Günü vesilesiyle başta Mersin olmak üzere ülkemizde ve dünyada çevreyi ve insan sağlığını gözeten bir anlayışla çalışmaya devam edeceğimizi beyan eder, saygılarımı sunarım.
BENZER HABERLER