Büyükşehir Belediyesi’nin 2022 yılı Ocak Ayı Meclis Toplantısı’nın 1. Birleşimi gerçekleştirildi. Borçlanma talebine Meclis’ten onay alamadıklarını, bu nedenle mahkemeye gittiklerini anımsatan Başkan Seçer, 2 yıllık süre içerisinde banka borcu kullanmadan eski döneme ait sadece Büyükşehir Belediyesi için 1 milyar 40 milyon liralık borç ödediklerini söyledi.
Devlette devamlılığın esas olduğunu, ancak bunu borçlanma taleplerinde göremediklerini ifade eden Başkan Seçer, “Borç öderken devlette devamlılık esas oluyor, yarım kalan projeyi tamamlarken, onun da parasını öderken devlette devamlılık esas oluyor ama proje onlara ait oluyor; parası bize ait oluyor. İş borçlanmaya gelince devlette devamlılık esas olmuyor. Hem Meclis üyelerimizin hem halkımızın vicdanına bırakıyorum” diye konuştu. Seçer, “Meclis’in borçlanma konusunda da aynı ‘devlette devamlılık esas’ deyip, geçen dönem 352 milyon dolar borçlanma yetkisi verdiği yönetime uygun gördüğü davranışı Büyükşehir Belediye Başkanı’na, Vahap Seçer’e de yapmasını beklerdik açıkçası” dedi.
Seçer, İller Bankası’ndan teminat mektubu alamadıklarını, kamu ve özel bankalardan borç kullanamadıklarını ifade ederek, “Zaten kamu bankalarının bize kapısı kapalı. Yani çalmıyoruz bile çünkü ses gelmiyor. Boş bir teneke misali ses bile gelmiyor yani. Keşke faiz oranları yüzde 8, 10 iken biz sizi ikna edebilseydik. Uygun vadelerle bunları kullansaydık, şimdi SGK borcumuz birikmemiş olurdu” dedi.
Kiralık araç yerine yaptıkları değerlendirmelerin ardından kendi bünyelerine ihtiyaca göre araç alımı yaptıklarını kaydeden Başkan Seçer, “Son yaptığımız alımlarda da 20 itfaiye aracı, 10 cenaze nakil aracı, 2 ambulans, 56 kamyonet ve 2 forklift olmak üzere toplam 90 yeni aracı filomuza dahil ettik. Şu anda araçlarımız parkımızda sigorta ve plaka işlemleri yapılıyor, bu işlemleri tamamlananlar da hizmete sunuluyor” diye konuştu.
Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin 2022 yılı Ocak Ayı Meclis Toplantısı’nın 1. Birleşimi, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer başkanlığında yapıldı. Borçlanma talebine onay alamadıklarını, bunun üzerine mahkemeye gittiklerini anlatan Başkan Seçer, devlette devamlılığın esas olduğunu, ancak borçlanma konusunda bunu göremediklerini söyledi. Seçer, “Borç öderken devlette devamlılık esas oluyor, yarım kalan projeyi tamamlarken onun da parasını öderken devlette devamlılık esas oluyor ama proje onlara ait oluyor; parası bize ait oluyor. İş borçlanmaya gelince devlette devamlılık esas olmuyor” dedi.
“Bu gider artırıcı bir teklif. Benim bütçemde böyle bir kalem yok”
Meclis toplantısının başlangıcında, Cumhur İttifakı’na mensup Meclis üyeleri tarafından sunulan Çiftçi Kayıt Sistemi’ne kayıtlı çiftçilerin tarımsal amaçlı kullandıkları elektrik tüketiminin Büyükşehir Belediyesi tarafından karşılanmasına yönelik önergenin gündeme alınması konusu görüşüldü. Başkan Seçer, “Çok değerli, çok önemli bir önerge. Gerçekten tarımda çok önemli sıkıntıların yaşandığı bir dönemden geçiyoruz. Tarımsal girdi fiyatları çok yüksek. Çok önemli destek kalemleri Tarım Bakanlığı’nın bünyesindedir. Yetki ve sorumluluk ondadır” dedi. Çiftçinin tarım kaynaklı elektrik borcunun ödenmesi noktasında destek vermesi gereken kurumun Tarım ve Orman Bakanlığı olduğunu yineleyen Başkan Seçer, şunları söyledi:
“Tarım Kanunu’nun 21. Maddesi’nde ‘yılın gayrisafi milli hasılasının %1’inden düşük olmamak kaydıyla çiftçiler ya da tarım desteklenir’ diye bir amir hüküm vardır. Önemli bir maddedir. Yaklaşık olarak döviz kuruna göre Türkiye’nin 700 ila 800 milyar dolar civarında bir gayrisafi milli hasılası vardır. Dolar kurunun TL karşısında yüksek olduğunu kabul edersek 7,5-8 milyar dolar hükümetin tarıma destek olması gerekir. Bunun da parasal karşılığı şu andaki dolar kuru ile yaklaşık 100 milyar liralık bir destek paketinin olması lazım. Oysa bu oranın hepimiz de biliyoruz ki; gayrisafi milli hasılamızın tarım destekleri 0,5-0,4, maksimum 0,6 düzeyinde kalır. Bence bu önergenin Bakanlığa gitmesi lazım ki kanundan aldığı yetkiyi tam olarak kullanıp tarım elektriği faturasını ödeyemeyen çiftçilerimize destek olsun; bu bir. İki; bu siyasi bir önerge. Yani bunun teknik bir karşılığı açıkçası yok. Biz her yıl bütçe yaparız. Bütçe de burada onaylanır. Tarım Dairemiz var. Tarım Dairemize bir bütçe koyarız. Desteklerimizi sıralarız. Bütçe onaylandıktan sonra hatta bütçe Meclis’e geldiği zaman dahi idarenin verdiği bütçe teklifine ilişkin gelir azaltıcı ya da gider artırıcı bir teklifte bulunamaz Meclis. Bu gider artırıcı bir teklif. Benim bütçemde böyle bir kalem yok.”
“Tarımda da birçok belediyemize örnek olabilecek derecede değerli projeler yapıyoruz”
Büyükşehir Belediyesi Tarımsal ve Veteriner Hizmetleri Dairesi’nin tarım ve hayvancılığa verdiği önemli projeleri sıralayan Başkan Seçer, kaz dağıtımı yapılan Kazanç Projesi’nden örnek verdi. Kazın sadece Kars’ta değil artık Mersin’de de yetiştirildiğine dikkat çeken Başkan Seçer, “Tarımda da birçok belediyemize örnek olabilecek derecede değerli, önemli projeler yapıyoruz. Biz görevimizi yapıyoruz. Geçtiğimiz günlerde ekmek fiyatları arttı diye burada bir gündem oluştu.Orada un fiyatlarından dem vuruldu. ‘TMO %50 indirimli un satıyor. Bu iyi bir uygulamadır’ dedim. Demek ki biz hükümetin iyi uygulamalarına iyi diyoruz, teşekkür ediyoruz ama eksik kalan az önce ‘Tarım Kanununa Tarım Bakanlığı tam olarak uysun’ tespitimizi ya da önerimizi de iyi niyetli önerilerimiz olarak kabul edin. Bu önerge de çok iyi niyetli bir önerge. Burada üreticilerin sesi olduğu için grup sözcümüze çok teşekkür ediyorum. Eğer bir konuda bir siyasetçi, bir Meclis üyesi destek istiyorsa gerçekten orada bir sorun var demektir” diye konuştu.
“Tarım alanında gelen faturaların çiftçiyi yorduğu yönünde bir ortak kanaat oluştu”
Verilen önergenin Meclis Yönetmeliği’ne uymadığını dile getiren Başkan Seçer, “Buraya verilen her önergenin benim tarafımdan kabul edileceği gibi bir doğru yok. Ben de Meclis’i, Meclis Yönetmeliği kuralları ve kaideleri çerçevesinde yönetebilirim. Ne benim, ne komisyonun ne de Meclis’in mesaisini harcamaya gerek yok. Böyle bir uygulama mevcut bütçemizin yani 2022 yılı için bir önceki yıl bağladığımız bütçenin dengelerini bozacak bir önerge olduğu için zaten bunun benim tarafından kabul edilmesi mümkün değildir. En azından tarım alanında tarımsal elektrik fiyatlarının yüksekliği ve gelen faturaların çiftçiyi yorduğu yönünde bir ortak kanaat oluştu. O açıdan da mutlu olduğumu söyleyebilirim. Eğer ki iç tüzük, yönetmelik buna uygun olsaydı elbette ki bunu kabul edecektim” dedi.
“Ülke tarımı bir darboğazdan geçiyor”
Tarımsal Eğitim ve Öğretimin 176. yılı ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Başkan Seçer, “Türkiye’de çok sayıda ziraat fakültesi mezunu meslektaşım var. Çünkü çok sayıda ziraat fakültesi var. Eğitim öğretim konusuna ya da bu konuda bir tartışmaya girmek istemiyorum ama bir ziraat mühendisi olarak meslektaşlarımın meslekleri dışında bulabildikleri her işte çalıştıklarını biliyorum. Diğer taraftan da ülke tarımı bir darboğazdan geçiyor, onun da nedenlerini tartışma ortamı değil. Bu ortamda Tarımsal Eğitim Öğretim Yılı’nı kutlamak içimden gelmiyor, bana samimi gelmiyor ama meslektaşlarıma buradan sevgilerimi iletiyorum” diye konuştu.
“Demokrasilerde basın olmazsa olmazdır ve çok değerli bir yönetim organıdır”
Başkan Seçer, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü de şu cümlelerle kutladı:
“Demokrasilerde basın olmazsa olmazdır ve çok değerli bir yönetim organıdır. Parlamenter sistemde kuvvetler ayrılığı prensibi ön plandadır ve basın dördüncü güç olarak anılır. Yasama, yürütme ve yargı ama bunun yanında bütün bunları denetleyen bir de medya vardır. Hakları ve sorumlulukları önemlidir. Çünkü önemli bir iş yapıyorlar. Basın objektif, tarafsız ve bağımsız olmalıdır. Kamu görevi yaptıklarının farkında olan, bu sorumlulukla hareket eden tüm gazetecilerin; kentimizin ve ülkemizin gelişimi için katkılarını sürdüreceğine canı yürekten inanıyorum. Basın çalışanlarının haklarını düzenleyen yasanın yürürlüğe girmesinin yıl dönümü olan 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutluyor, camiaya başarılar diliyorum.”
“‘Başkan da doğru itiraz etmiş, yerel mahkeme de doğru karar vermiş’ dedi istinaf”
Başkan Seçer, tarafına borçlanma yetkisi verilmemesi üzerine yerel mahkemeye gittiklerini ve daha sonrasında yaşanan süreci hatırlattı. 22 Aralık’ta Meclis’i olağanüstü toplantıya çağırdığını anımsatan Seçer, “Orada bir mahkeme kararının uygulanması yönünde Meclis kararına ihtiyacımız vardı. Bilindiği gibi 2021 yılı bütçesinde yer alan 265 milyon liralık borçlanma kalemini biz yetki alıp borçlanmak istiyorduk, finansman kullanmak istiyorduk. Meclis ret kararı verince biz yerel mahkemeye gittik. Yerel mahkeme Meclis’in kararının yürütmesini durdurmuştu. Daha sonra tarafınızca, Cumhur İttifakı Meclis üyelerimizin girişimi ile Bölge İdare Mahkemesi’ne yürütmeyi durdurma kararına bir itiraz gitti” dedi. Bir Meclis üyesinin Cumhur İttifakı değil, Meclis Birinci Başkan Vekili’nin itiraz ettiğini söylemesi üzerine konuşmasını sürdüren Seçer, “Şöyle düzelteyim; Cumhur İttifakı’nın telkinleriyle Meclis Birinci Başkan Vekili gitti ya da direkt o gitti. Hiç fark etmiyor. Hukuk hepimize lazım. Siz de gidecekseniz. İşte gidiyor Meclis Birinci Başkan Vekili diyor ki; ‘Belediye Başkanı Meclisimizi mahkemeye verdi’. Bu kararın yürütülmesini durdurmak istiyor. Mahkeme de Meclis Birinci Başkan Vekili’ne; ‘doğru yapmış mahkeme’ dedi. Mahkeme bir şey demedi ki. ‘Başkan da doğru itiraz etmiş, yerel mahkeme de doğru karar vermiş’ dedi istinaf” diye konuştu.
“Tefeci faizi ile ‘yüzde kaçtan olursa olsun yeter ki para verin’ demedik”
Bölge İdare Mahkemesi’nin kararı 17 Aralık 2021’de oy birliği ile verdiğini ve yürütmeyi durdurma kararına itirazı reddetmiş olduğunu belirten Başkan Seçer, “Bilindiği gibi 2021 yılı içerisinde bütçeden kaynaklı borçlanma miktarı 265 milyon lira idi. Biz bunun mevzuat gereği 193 milyon lirasını borçlanabilecektik Meclis kararıyla. Daha üst kısmı Bakanlık onayına tabiydi. Biz bunu 22 Aralık’ta Meclis’e taşıdık ve buradan Cumhur İttifakı üyelerinin çekimser kalması ve diğer Meclis üyelerimizin de mahkeme kararının uygulanması lehine oy kullanması neticesinde işleme girmiş oldu. Yani ben Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı olarak borçlanma yetkisi aldım. O gün de söyledim yılın bitimine 9 gün kala o ekonomik konjonktürde bu parayı rahat kullanamayacağımızı biliyordum. Çünkü farklı engeller de vardı. 27 milyon lira temlik karşılığı Hazine Bakanlığı’ndan temlik alarak kullanma imkânı oldu belediyemizin ve banka ile yaptığımız protokolde de; çünkü faizler oynak, faizler köpük olabilir, faizlerin makul düzeylere gelmesi durumunda tekrar bir sözleşme yapma kaydıyla biz Belediye olarak bu parayı kullandık. Yani müflis tüccar gibi tefeci faizi ile ‘yüzde kaçtan olursa olsun yeter ki para verin’ demedik” ifadelerini kullandı.
“Kamu kurumu kamu kurumuna kefil olmayınca özel bankalar bize kredi vermedi”
İller Bankası’nın kendilerine teminat mektubu vermediğini de sözlerine ekleyen Başkan Seçer, şunları söyledi: “İller Bankası, teminat mektubu vermeyince bazı bankalar bize kredi açtı. Biri 100 açtı, biri 100 açtı. Yalnız ‘İller Bankası teminat mektubu gerekir’ dedi. Biliyorsunuz İller Bankası %2’den belediyelere teminat mektubu verir, piyasada özel bankalar, muteber esnaflara, iş adamlarına maksimum %1’dir komisyon. Yani 2 katı belediyelerden komisyon alır. Biliyorsunuz İller Bankası bir kamu kuruluşudur. Belediyeler de öyledir ve İller Bankası’nın olma nedenlerinden biri de yerel yönetimlerdir. Ona rağmen kamu kurumu kamu kurumuna kefil olmayınca özel bankalar bize kredi vermedi. Ancak bir banka ‘teminatsız, temliksiz kabul ederiz’ dedi. Tabi az önce de söyledim; hem ödeme vadesi hem ödeme koşulları hem faiz oranı bunu bizim ödememize uygun değildi. Yani müflis tüccar gibi yüksek faiz oranlarından bu parayı da reddettiğimizi söylemek istiyorum. Ama önemli bir vurgu yapmak istiyorum. Keşke %8, ,%10 yıllık faiz oranları görüşülürken herkes belediyeler dahil kurumlara özel bankalar için söylüyorum zaten kamu bankalarının bize kapısı kapalı. Yani çalmıyoruz bile çünkü ses gelmiyor. Boş bir teneke misali ses bile gelmiyor yani. Keşke yüzde 8, 10 oranlarındayken biz sizi ikna edebilseydik. 2 yıldır, yaklaşık 500 milyonun üzerinde bir borçlanma yetkisiydi. Uygun vadelerle bunları kullansaydık, şimdi SGK borcumuz birikmemiş olurdu. 1.6 aylık faizi var. Yine piyasa şartlarından düşük kaldı. Biz o dönemlerde çok daha düşük, en fazla %1 borçlanarak bu kadar yüksek faiz ödemek zorunda kalmayacaktık.”
“İş borçlanmaya gelince devlette devamlılık esas olmuyor”
2 yıl içerisinde banka borçlarını kullanmadan eski döneme ait sadece Büyükşehir Belediyesi için 1 milyar 40 milyon lira borç ödediklerini anlatan Seçer, “Bu 2 yıl içerisinde biz bu banka borçlarını kullanmadan da eski döneme ait 31 Aralık 2021 tarihi itibariyle söylüyorum, sadece Büyükşehir Belediyesi’nin, MESKİ’yi katmıyorum bunun içine, 1 milyar 40 milyon lira da borç ödedik. Devlette devamlılık esastır. İyi, güzel de borç öderken devlette devamlılık esas oluyor, yarım kalan projeyi tamamlarken onun da parasını öderken devlette devam esas oluyor ama proje onlara ait oluyor; parası bize ait oluyor. İş borçlanmaya gelince devlette devamlılık esas olmuyor. Ben sizin vicdanınıza bırakıyorum. Hem Meclis üyelerimizin hem halkımızın vicdanına bırakıyorum. Yani eski dönemin 1 milyar 40 milyon borcunu, yönetime geldiğim tarihten itibaren, 2022 yılbaşına kadar bana ödeten Meclis’in borçlanma konusunda da aynı devlette devamlılık esas deyip, geçen dönem 352 milyon dolar borçlanma yetkisi verdiği yönetime uygun gördüğü davranışı Büyükşehir Belediye Başkanı’na, Vahap Seçer’e de yapmasını beklerdik açıkçası. Biliyorsunuz şu anda en iyimser faiz oranları %35 seviyelerinde. Bu da bizi ziyadesiyle yoracak ekonomik koşullar diye düşünüyorum” diye konuştu.
“Toplam 90 yeni aracı filomuza dahil ettik”
Başkan Seçer, Büyükşehir Belediyesi’nin çeşitli hizmet alanlarında kullanılmak üzere bünyesine araçlar alındığını ifade ederek, “Genelde belediyeler kiralık araç kullanıyor. Yönetime geldiğimizde kiralık araçlarımız da vardı, kurumun kendine ait araçları da vardı ama şunu gördük; zaman içerisinde ekonomik koşullar, finans durumumuz, bütçemiz elverdiği ölçüsünde önemli araçları tabi fizibilitesini yapıp, belediyenin aracı olarak almanın daha uygun olduğunu düşündük. Son yaptığımız alımlarda da 20 itfaiye aracı, 10 cenaze nakil aracı, 2 ambulans, 56 kamyonet ve 2 forklift olmak üzere toplam 90 yeni aracı araç filomuza dahil ettik. Şu anda araçlarımız parkımızda sigorta ve plaka işlemleri yapılıyor, bu işlemleri tamamlananlar da hizmete sunuluyor” dedi.
İtfaiye Dairesi’nin hali hazırda 31 ayrı noktada hizmet yürüttüğünü, kısa süre sonra da Tömük’ü de hizmete sokacaklarını ifade eden Başkan Seçer, “32 ayrı noktada hizmet vermiş olacağız birkaç gün sonra. Toplam 108 itfaiye aracıyla da hizmet veriyoruz. Zamanla yarışan itfaiyemiz için de araçlar, araç parkı son derece önemli. Bunun için önemsiyorum. Bizim elimizde düşük tank kapasitesi olan, dar sokaklara Anamur, Bozyazı, Aydıncık gibi seracılıkla iştigal eden bölgelerde sera aralarına giremeyen ve metal yorgunluğunu tabi elimizdeki araçların dikkate alarak bu bölgelere, bu koşullara uygun 20 araç aldık, bu araçların sigorta, muayene ve plaka işlemleri bittikten sonra nerelere gönderileceğini söyleyeyim; Bozyazı, Tekeli, Aydıncık, Gülnar, Narlıkuyu, Taşucu, Çamlıyayla, Yenice, Gülek, Bağlar, Erdemli, Mut, Yenişehir Huzurkent, Gözne, Davultepe, Meşot, Akdeniz, Mezitli ve Merkez itfaiye istasyonlarımızda hizmet verecek” diye konuştu.
Başkan Seçer, ayrıca İtfaiye Dairesi’ne 4 adet şnorkel araç da alacaklarını belirterek, “Bunun sistemi merdivenli değil daha farklı teknoloji ile kıvrımlı bir şekilde, 60 metre üzeri binalara müdahale edebilecek özelliklere sahip şnorkel araçlar için 4 tane ihtiyacımız var. Bunların da alım çalışmalarını başlattı arkadaşlarımız çünkü çok yüksek binalar inşa ediyoruz Mersin’de. İtfaiye araçları yönünden eksiğimizi giderme, ihtiyacımızı anlatma adına bunları sizlere açıklamak zorunda kaldım” ifadelerine yer verdi.
“10 adet cenaze aracı aldık”
Başkan Seçer,cenazesi olan Mersinlilere koşulsuz, şartsız şehir içi ya da şehir dışı fark etmeksizin ulaşım hizmeti sağlandığını ifade ederek,“10 adet cenaze aracı aldık. Biz şu anda 25’i merkezde, 15’i ilçelerde 40 cenaze aracıyla hizmet veriyoruz ancak biz yakın illere lastik tekerlekli cenaze araçlarımızı, uzak illere uçakla cenazelerimizi defnediyoruz. Allah kimseye vermesin, insanların en acılı günü cenaze günleridir. Kimseyi araya sokmalarına gerek yok. Mersinlilere buradan sesleniyorum; bir müdürü, bir daire başkanını, bir Meclis üyesini aramaya gerek yok. Alo 185 Teksin’den ‘Benim cenazem var.’ Diyarbakır’a, Trabzon’a, Yozgat’a, İzmir’e, nereye götürmek istiyorsa bize sadece Teksin aracılığıyla bildirecek. Hemen arkadaşlarımız kendisiyle irtibat kuracak. O acılı günde arkadaşlarımız vatandaşlarımıza sorgusuz, sualsiz, amasız, lakinsiz, koşulsuz yardımcı olacak” dedi.
MESKİ araçlarının yaş ortalaması 6’ya indi
MESKİ’nin araçlarının da yenilendiğini ifade eden Seçer, “8 adet 4×4 arazi, 40 adet kasalı transit, 8 adet transit panelvan kamyonet ve 2 adet forklift olmak üzere toplam 58 yeni aracı MESKİ’nin bünyesine kazandırdık. Yaş ortalaması da 6 yaşın altına inmiş oldu. Bu araçlarla hem akaryakıt tasarrufu hem yedek parça maliyetlerinin de düşük seviyelere çekildiğini buradan ifade edebilirim” dedi.Sağlık Hizmetleri’nde kullanılmak üzere 2 adet hasta nakil ambulansını da bünyelerine kazandırdıklarını söyleyen Seçer, “15 olan ambulans sayımız 17’ye çıktı. Vatandaşlarımıza Mersin’imize hayırlı uğurlu olsun” diye konuştu.
Başkan Seçer, Göçmen’deki katlı kavşak yapımına ilişkin konuştu
Önemli ulaşım projelerinden birisi olan Okan Merzeci Bulvarı’yla Nevit Kodallı Caddesi 26. Cadde kesişimi Göçmen’deki katlı kavşak yapımının 8 Ocak Cumartesi günü başladığını söyleyen Başkan Seçer, “Kurumlar özel sektör gibi değil. Biz belediyeyiz, belirli yetki ve sorumluluklarımız var, yasalar çerçevesinde hareket ediyoruz. Bunun projesi, deplasesi, diğer kurumlarla ortaya çıkan aksaklıklar, ihale süreci, ihaleye itirazlar zaman kaybı. ‘Haydi başlıyoruz’ dedik. Kasım’ın 20’si gibi konuştuk, deplase çalışmaları bitecek. Piyasalar aldı başını gitti. Demir fiyatları, çimento fiyatları… Başladık, başlayacağız, istem dışı elimizde olmayan nedenlerle bu tarihleri bekledik. Yoksa bizim planlamamız 20 Kasım’dı ama tekrar söylüyorum; belediyemizin elinde olmayan sebeplerden dolayı gecikmek zorunda olduğu bir imalat oldu Göçmen’deki katlı kavşak inşaatı” dedi.
Göçmen’deki katlı kavşağa ilişkin teknik detayları da paylaşan Seçer, “Buraya 2 bin 107 ton demir, 21 bin 300 ton sıcak asfalt ile diğer temel malzemelerin kullanılacağı projemizin kapalı alanlarının uzunlukları da 86 metre. Battık, kapalı alan 86 metre, genişliği ise kapalı alanın 16 metre olacak. Doğudan batıya 755 metre batacak, üstü kuzeyden güneye de 450 metrelik bir güzergah olacak. Bu katlı kavşağın önemli bir özelliği var; bisiklet yolu projesi ile entegreli. Oradan 26. Cadde bisiklet yolunu yeni yaptık. Oradan 17. Cadde yeni 4. Çevre Yolu’nun bisiklet yolunu yeni yaptık. Stadyuma kadar gidebilecek. Oradan 34’e inebilecek, Mimar Sinan’a gidecek, hastane bölgesine gidecek. Yine Göçmen Kavşağı’ndan güneye indiğin zaman GMK Bulvarı’na, sahile bisiklet 18 kilometrelik bisiklet yoluna kadar ulaşacak. Zaten biliyorsunuz bütün yeni imalatlarımızda biz bisiklet yolunu mutlaka ölçümleri, metrajları müsait olduğu sürece de veriyoruz” diye konuştu.
“Köprülü kavşak yapımına devam edeceğiz”
2. Çevre Yolu trafiğini transit hale getirmeyi amaçladıklarını belirten Seçer, “Yani biz köprülü kavşak yapımına devam edeceğiz. Yine 34. Cadde 2. Çevre Yolu kesişimi şu anda Sayapark Alışveriş Merkezi’nin olduğu bölge; oranın proje çalışmaları tramvay projesi ile beraber çalışılıyor. Hazır olan Hal Katlı Kavşağı var. Her an girebiliriz. Yetişebilirsek Sayapark’ın olduğu bölgeye, yoksa Hal Katlı Kavşağı’na, yoksa sıra değiştirmek zorunda kalacağız. Bizim her biten imalatın ardından yeni imalatlarımız başlayacak. Ancak buradan bir kez daha uyarma ihtiyacı duyuyorum. Karayolları’nın uhdesinde olan Akbelen Mezarlığı Kavşağı’nın da bir an önce hizmete açılması gerekiyor. Buradan Cumhur İttifakı’na mensup Meclis üyesi arkadaşlarıma da duyurumdur; Karayolları’nın Akbelen Katlı Kavşak inşaatını yapması konusunda kendilerinin de ısrarcı olmalarını buradan istiyorum” dedi.
“Alternatif güzergahları oluşturduk”
Başkan Seçer, Sevgi Katlı Kavşağı’nı 87 günde bitirdiklerini, Göçmen’deki katlı kavşak çalışmalarını daha kısa sürede bitirme hedeflerinin olduğunu söyleyerek, “Etrafa, vatandaşlarımıza rahatsızlık vermek istemiyoruz. Trafik akışı ile ilgili de alternatif güzergahları oluşturduk. Aynı güzergah üzerinden geçen 24, 28, 34, 38, 48, 69 numaralı otobüs hatlarımızın da güzergahları değişmiştir. Vatandaşlarımız tüm alternatif güzergahlarla ilişkin bilgileri Teksin üzerinden alabilir. Bunu da duyurmuş olayım. Vatandaşlarımıza verdiğimiz rahatsızlık için tekrar üzüntülü olduğumu ifade edeyim ancak bu yatırımların yapılması lazım. Vatandaşlarımızla birbirimize karşılıklı hoşgörü ve anlayış içerisinde olmamız lazım. İş birliği yaparsak, el birliği yaparsak birbirimize anlayış ve hoşgörü ile yaklaşırsak üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir sorun olmadığını düşünüyorum” diye konuştu.
BENZER HABERLER