HaberMatik V3.2

logo

Anamur Muzu konuşuldu

Anamur Muzu konuşuldu

Ulusal Kanal Anamur Temsilciliğinin düzenlediği Üretici Kurultayı’nda Anamur’daki muz üretimi ele alındı.
HAYDAR KILIÇ: “İTHAL MUZLA REKABETTE GALİBİYETE DOĞRU İLERLİYORUZ”
Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan kurultayda ilk olarak kürsüye gelen Kılıç Tarım Firması Sahibi Haydar Kılıç, yerli muz üretiminin yıllık yaklaşık 600 bin tona ulaştığını ve ithal muzla rekabette galibiyete doğru ilerlediklerini söyledi.
Kılıç, bu gelişimin hırs oluşturmaması gerektiğini belirterek, “Hatay ile İzmir arasına yayılan bu üretimin pazarlanmasında rantbl fiyatlar olduğu müddetçe sorun yok. Bugün Türkiye pazarındaki muz fiyatı dünya ortalamalarında. Bu nedenle yerli muz üretimi arttıkça tüketim de artacaktır” diye konuştu.
Kılıç, fiyat belirlenmesiyle ilgili bir eleştiriye yanıt verirken de sektördeki paydaşların bir araya gelerek fiyatı belirlemeleri gerektiğini söyledi.
KAMİL KÖRHASANOĞULLARI: ” ÜRETİM PLANLAMASI YAPILMALI”
Anamur Hal Komisyoncuları Derneği Temsilcisi Kamil Körhasanoğulları da Anamur’da ilçede 150’den fazla komisyoncu bulunduğunu ve çilek tarımının komisyoncuların finansal desteğiyle devam ettiğini söyledi.
Halk arasında ve basında tarlada 1 lira olan ürünün pazar tezgahında 5 lira olmasının eleştirilidiğini hatırlatan Körhasanoğulları, “Özellikle muzda 1 kilo ürünün tarladan tüketicinin sofrasına kadar olan yolculuğunda 25 kilo hamaliye masrafı var. Ayrıca 5 kez araç değiştiriyor. Bu zincirin halkalarından hangilerini çıkarabiliriz de bu fiyat farkını düşürebiliriz. Bunları ele almalı, bunlara tartışmalıyız” dedi.
Sanayi sektöründe ham maddenin yüzde 80’inin tarımdan sağlandığını ancak tarımın bir sektör olarak değil, üreticinin kişisel tecrübeleriyle faaliyette bulunulan bir alan olduğunu vurgulayan Körhasanoğulları, şunları söyledi:
“Bu kadar ciddi olan bir sektörde malesef gerekli duyarlılık ve ciddiyet yok. Ürünlerin hasat zamanında bazı ürünlerin fazla, bazı ürünlerin eksik üretildiği ortaya çıkıyor. Bundan hem üretici hem de tüketici olumsuz etkileniyor. Bir üretim havuzu oluşturularak üreticilerin ne üreteceği, rekoltenin ne olacağı önceden belirlenebilir. Mevcut teknolojilerle bu yapılabilir. ÇKS’de yapılacak düzenlemelerle bu belirlenebilir. Diğer taraftan tarım ürünleri, üreticinin hayat standardının ülkeye uyumlu hale gelebilmesi için pahalı olmalı. İsraf edilmeyecek kadar, çöpe atılmayacak kadar pahalı olmalı. Çöpte et göremezsiniz ama domates, patates görebilirsiniz.”
MUZBİR BAŞKANI ÇATKAYA: “ANAMUR MUZU İÇİN COĞRAFİ İŞARET BELGESİ ALDIK”
Anamur Muz Üreticileri Birliği Başkanı Hasan Çatkaya ise yerli muz üretiminin yıllık 600 bin tona yaklaştığını belirterek, “Sektörden üreticiden tüketiciye kadar herkes faydalanıyor. Ancak gelecekte bazı sıkıntılar yaşamamak için bilimsel çalışmalar yapılması lazım. Bu anlamda Anamur’da yeterli mühendis ve tecrübe sahibi insanlar var” diye konuştu.
Anamur muzunun tüm Türkiye’de marka haline geldiğini ve üretimin artması ve ihracatın başlamasıyla Avrupa’da ve tüm dünyada tanınacağını savunan Çatkaya, şunları söyledi:
“Ülkemizin her yerinde satılan muz, ‘Anamur Muzu’ diye adlandırılarak satılıyor. Biz MUZBİR olarak Ankara’da yaptığımız çalışmalarla Anamur Muzu için Coğrafi İşaret Belgesi’ni aldık. Yani civar il ve ilçelerde üretilen muzlar artık Anamur Muzu diye adlandırılarak satılamayacak. Üretici aldığı ürünün nerede ve kim tarafından üretildiğini bilecek.”
5-10 dönümün altında sera yapanlar için devletin kredi verdiğini ancak daha büyük alanlar için kredi verilmeyeceğini vurgulayan Çatkaya, “Yüzlerce dönüm muz serası yapıldığında tüketim fazlasının nasıl ihraç edileceği belirlenmelidir. Üretim planlaması yapılmalıdır. Bunlar yapılmadan verilen kredilerle üretimin artması sektörü olumsuz etkileyecektir” diye konuştu.
ZİRAAT ODASI BAŞKANI GÜMÜŞ: “MİLLİ TARIM POLİTİKASINA GEÇİLMELİ”
Anamur Ziraat Odası Başkanı Ahmet Şeref Gümüş, milli tarım politikasının uygulanması gerektiğini ifade ederek, “Biz üreticiler olarak kendi tohumumuzu, kendi gübremizi, ilacımızı üretmemiz lazım. Tarım Bakanlığı’nın 115 bin personeli, 30 tane üniversitemiz, 50 tane araştırma istasyonumuz, 50 bin tane de işsiz ziraat mühendisimiz var. Yani potansiyelimiz var. Bir an evvel milli tarım politikasına geçilmesi gerekmektedir” dedi.
Üreticilerin sosyal güvenlik primlerini ödemekte zorlandığını kaydeden Gümüş, “Bir evde 3-5 çalışan var ama bir tane sosyal güvencesi olan kişi var. O da ailenin reisi olan baba. Dolayısıyla tarım sektöründeki sosyal güvenlik primlerinin çiftçinin ödeyebileceği seviyeye düşürülmesi ve kadınların sosyal güvenlik primlerinin devlet tarafından karşılanması bizim öncelikli taleplerimizdendir. Ayrıca kredi faizlerinin de düşürülmesini talep ediyoruz” diye konuştu.
“SERMAYE ŞİRKETLERİNE VERİLEN DESTEK,
KÜÇÜK ÜRETİCİNİN AÇ KALMASINA NEDEN OLUR”
Son 3-4 yılda muz üretiminin küçük çiftçiden sermayeye doğru el değiştirdiğini belirten Gümüş, şunları söyledi:
“Önümüzdeki birkaç yıl içinde muzda sıkıntı olabileceğini düşünüyorum. İthal muza yüzde 145,8 gümrük vergisi uygulanıyor. Eğer bu vergi olmasaydı biz bugün buralara gelemezdik. Bu konuda Tarım Eski Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp ile verginin düşürülmesi gündeme geldiğinde direnen İthalat Eski Genel Müdürü Mustafa Sever ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na teşekkür ediyoruz. Ancak şu anda yerli üretim ile ithalat arasındaki makas daraldı. Bunu gören ithalatçı firmaların da içinde olduğu büyük sermaye şirketleri 500 dönüm 1000 dönüm muz serası yapmaya başladılar. Sermaye şirketlerinin tek amacı vardır; kar etmek. Ama 3-5 dönüm serası olan üretici zarar etse dahi borçlanarak, kapısındaki traktörü satarak üretime devam ediyor. O zaman ne yapılmalı? Küçük aile işletmeciliği desteklenmelidir. Devletin verdiği kredi desteğinin şartları iyileştirilerek devam etmesini istiyoruz. Aynı kredilerden şu anda sermaye şirketleri de yararlanıyor. Hibe kredilerinden küçük üreticiler yararlanamıyor ancak sermaye şirketleri yararlanıyor. Muz üretimi artınca fiyat düşecek ve ihracat başlayacak. O zaman 3-5 dönüm serası olan üretici aç kalacak. O zaman sermaye şirketlerine verilen destekler ve karşılıksız hibe kredileri kaldırılmalıdır. Ayrıca bu şirketlerin vergi ödememek için muz serası yapmasına da izin verilmemelidir. Bu şirketlere destek verilecekse muzun üretiminde değil, işlendiği sanayi işletmesi kurduklarında verilsin. Bu konuda gerekli raporları ilgililere bildiriyoruz. Bir an evvel tedbirlerin alınmasını umuyoruz.”
Kurultayın sonunda katılımcıların soruları yanıtlandı.

Etiketler: » » » » » »
#

SENDE YORUM YAZ