ADD’den sanatçılara destek

Atatürkçü Düşünce Derneği Anamur Şubesi Başkanı Mutiş Filiz, sanatçılar Metin Akpınar ve Müjdat Gezen’in sözleri nedeniyle yargılanmalarının utançla anılacağını kaydetti.
Filiz, yaptığı yazılı açıklamada, şunları kaydetti:
“Atatürkçü Düşünce Derneği olarak, bıkıp usanmadan, her fırsatta diyoruz ki; “demokrasi, özgürlükler, insan hakları” vb. değerli kavramlar çoğunlukla siyasi algı operasyonları için kullanılmaktadır. 17 yıllık siyasi iktidar, yola çıktığı ilk günden bugüne “ileri demokrasi, özgürlükler ve insan hakları”nı kullanarak rejimi dönüştürmüş ve yönetimi tekilleştirmiştir. Gelinen noktada “ileri demokrasi” diye bir şey yoktur. İlerleyen tek şey, baskıcı yönetimdir.
Metin Akpınar ve Müjdat Gezen, on yıllarını toplumu bilinçlendirmek için sanata adamış kıymetli sanatçılarımız ve aydınlarımızdır. Katıldıkları televizyon programında söyledikleri sözlerden “zorlama yorum” çıkartılarak, derhal gözaltına alınıp, sorgulanmaya götürülmeleri utançla anılacak bir durumdur. Baskıcı yönetimin en somut göstergesidir.
Büyük Devrimci Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “hepiniz milletvekili, bakan ve hatta cumhurbaşkanı olabilirsiniz. Fakat, asla sanatçı olamazsınız” sözünden hareketle, sanatçıya ve sanata sahip çıkmak; düşünce ve ifade özgürlüğünü savunmak, Atatürkçü Düşünce Derneği’nin temel görevlerinden birisidir.
17 yıllık iktidar; vatan, millet, demokrasi ve Atatürk düşmanlarına, “püsküllülere” verdiği değerin ve ayırdığı zamanın yüzde birini, Atatürk Devrimi’ni anlamaya ayırabilseydi; Türkiye bugün gerçek anlamda ileri demokrasiye ulaşmıştı. “Sanatın içine tüküren”ler geleneğinden gelen iktidar, son uygulamalarıyla, bırakın “ileri demokrasiyi”, kazanılmış tüm demokratik hakları yok etmiştir.
Sanatçıya, yazara, çizere ve düşünen herkese baskı uygulayan, yargıyı siyasallaştıran iktidarı, Türkiye’nin dünyadaki itibarını zedeleyen uygulamalardan derhal vazgeçmeye çağırıyoruz.
Unutulmamalıdır ki düşünceler topla, tüfekle, hapishanelerle yok edilemez. Ülkemizde oynanan 17 yıllık İLERİ DEMOKRASİ KOMEDİSİ artık İLERİ DEMOKRASİ TRAJEDİSİNE dönüşmüştür.”