Annelik karşılıksız sevginin bir diğer adıdır.
Hangi yaşta olursak olalım karşılarında hep çocuk olarak kaldığımız en yüce varlık annelerimizdir.
Oysa; 21’nici yüzyıl Türkiyesi’nde nüfusun yarısını oluşturan, hayatı birlikte var ettiğimiz kadınlarımızın toplumsal yaşamda adı yoktur.
Bugün Türkiye’de milyonlarca kadın işsiz, eve hapsedilmiş bir konuma sürüklenmiştir.
Kadına dayatılmak istenen rol, “evinin hanımı” olmasıdır.
Kadına yönelen şiddet ise neredeyse artık “sıradan” adli bir olaydır.
Bu tablonun son on yıldaki sorumlusu; AKP iktidarıdır.
Terörün yıllardır ülkemizde yarattığı yıkım ve acı bilanço ortadadır.
Ateş düştüğü ocakları yakmış, ardında binlerce gözü yaşlı eş, çocuk ve anne bırakmıştır.
Ortak talebimiz; diline, dinine, rengine, etnik kimliğine bakılmaksızın daha fazla demokrasi, daha fazla özgürlüktür.
Gün birlik ve beraberlik içerisinde daha fazla demokrasi, daha fazla insan halkaları, daha fazla hak ve özgürlükler ve daha müreffeh, yaşanabilir bir Türkiye için mücadele günüdür.
Bunun için en büyük görev yine ülkesinde ve tüm dünyada barışı inşa edecek kadınlarımıza düşmektedir.
Çağdaş uygarlık yolundan hiç ayrılmayan, Türkiyemizi ve onun değerlerini yükselten kadınlarımız başta olmak üzere, tüm annelerin ve yüreği annelik hisleriyle dolu tüm kadınlarımızın Anneler Günü’nü kutluyorum.
BENZER HABERLER