Anamur’da 600 bin Euro’luk dolandırıcılık iddiası

Almanya’da yaşayan Türk fabrikatör Ahmet Karagün, Anamur’da yapmayı planladığı avokado ve mango çiftliği yatırımına arsa alımı için vekalet verdiği şahıs tarafından 600 bin Euro dolandırıldığını iddia etti. Karagün’ün şikayeti üzerine Anamur Cumhuriyet Başsavcılığı suç işleme amacıyla örgüt kurma, nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik, güveni kötüye kullanma, vekalet görevinin kötüye kullanılması, yalan tanıklık, suç uydurma suçu ve iftira suçlamalarıyla soruşturma başlattı.

Halen Almanya’da bulunan iş insanı Ahmet Karagün, Anamur Gündem’e yaptığı açıklamada, Kahramanmaraş’ta doğduğunu ve 50 yıldır Almanya’da yaşadığını belirterek, metal sanayi üretimi alanında iki fabrikası bulunduğunu kaydetti.

“İNTERNETTE YARDIMSEVER BİR İŞ İNSANI OLARAK GÖRÜNCE GÜVENDİM”

2021 yılında Türkiye’ye duyduğu özlem ve ülkesine katkı yapma fikriyle tarım sektöründe yatırım yapma kararı aldığını belirten Karagün, sonrasında yaşanan gelişmeleri şöyle aktardı:

“Yatırım kararı aldıktan sonra çok sevdiğim ve güvendiğim bir dostum aracılığı ile Anamur ilçesinde bana kendisini çiftçi olarak tanıtan M. İ. isimli kişi ile tanıştım. Beni bu kişi ile tanıştıran dostumun bu insandan zarar gelmez şeklindeki telkini ve ülkemin insanlarına olan güvenim nedeni ile M. İ. isimli kişiye güvendim. M.İ. ilk tanıştığımızda bana bazı üst düzey bürokratlarla olan resimlerini de gösterdi. Ayrıca internet araştırmamda da yardımsever olduğu görülüyordu. Bu kişiyle Anamur ilçesinde yapacağım mango ve avokado çiftçiliği yatırımı için bana arazi bulması ve bu arazilerin kuracağım şirket adına vekalet yolu ile satın alınması ve bu araziler ile ilgili diğer resmi işlemlerin yapılması konusunda beli bir ücret karşılığında anlaştık. Ben kardeşim ile ortak olduğum şirketim adına taşınmaz alımı için M.İ. isimli kişiye vekalet çıkardım.”

“ALDIĞIMIZ ARSALARIN PARASINI YAKINLARININ HESABINA GÖNDERMEMİ İSTİYORDU”

Vekalet verdiği M.İ.’nin kendileri adına arsa alımları yapmaya başladığını belirten Karagün, şöyle devam etti:

“Bu kişi, mango ve avokado üretimi için uygun olan taşınmazları bulup sahipleri ile görüşüyor, bana fiyatlarını bildiriyor ben de ödemesini gönderip tapuyu şirketimiz üzerine alıyordum Alınan taşınmazların çevre düzenlenmesi için de kepçe çalıştırdığını söyleyip benden ayrıca kepçe parası talep ediyordu. Kendisine güvendiğim için yapılan işleri sorgulamadım. Bu şekilde 10 ayrı taşınmazı vekalet yoluyla satın aldı. Taşınmazların sahiplerinden aldığı ve taşınmazın fiyatını gösteren imzalı belgeleri bana önce internet üzerinden sonra da evrak olarak gönderiyor ben de parayı kendisinin isteğiyle kızlarına, damadına yada üçüncü kişilere gönderiyordum. Bunun sebebini sorduğumda da kendisinin hesabında sorun olduğunu, Türkiye’de tapu işlemlerinin bu şekilde yapıldığını, taşınmaz satın aldığımız kişilerin de ödemeleri bu şekilde istediğini söyledi.”

ŞİRKET ÇALIŞANININ DİKKATİ SAYESİNDE ORTAYA ÇIKTI

Arsa alımları sürerken satın alınan arazilerde çalışan kepçelerin çalışma saatlerinin fazla gösterilerek fazla para talep edildiğinin ortaya çıktığını belirten Karagün, açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Şirketimizde çalışan bir arkadaşımız bunu fark etti ve beni uyardı. Bunun üzerine M.İ.’nin yaptığı bütün işlemleri inceledik. Yaptırdığım araştırma ve taşınmaz satın aldığım kişilerle avukatım ve çalışanlarım aracılığı ile yaptığım görüşmelerde bu kişi tarafından yalnızca ben ve şirketim değil o köylülerin de tehdit ve zorbalıkla aldatıldığını anladık.”

“BANA 600 BİN EURO ZARAR VERDİ”

Karagün, M.İ.’nin kendisine verdiği maddi zararın tespit edebildiği kadarıyla 600 bin Euro olduğunu, manevi zararının ise telafisinin mümkün olamayacağını vurgulayarak, şunları kaydetti:

“Bu kişi taşınmaz sahiplerinden çok düşük fiyatlar ile aldığı taşınmazları, tapu sahipleri adına sahte belgeler düzenleyerek bana 10 katı, 20 katı fiyatına satmış, benim adıma aldığı ve kızının sahibi olduğu taşınmazı üzerinde ipotekli şekilde bana satmıştır. Bu kişi taşınmaz sahipleri adına sahte belge düzenleyerek bana göndermiş ve ben de bu belgelere istinaden taşınmazlar için ödeme yapmıştım.”

“BELGELER SAHTE ÇIKINCA ALMANYA’DAN ÇIKIŞIM YASAKLANDI”

Almanya Devleti’nin yaptığı alımları sorması üzerine sunduğu belgelerin sahte çıktığını ve hakkında yurtdışına çıkma yasağı konduğunu ifade eden Karagün, “Ben aslen Kahramanmaraşlıyım, M.İ. yüzünden şu an o çok sevdiğim vatanıma gidemiyorum. Ülkemizde yaşanan elim deprem nedeniyle bir çok akrabamı kaybettim onların cenazesinde dahi bu kişi yüzünden katılamadım, memleketimi deprem nedeni ile ziyaret edemiyorum” dedi.

“GEREKLİ CEZAYI ALMASINI İSTİYORUM”

M.İ.’nin adını internette aradığında halen iş insanı ve hayırsever olarak görmenin şokunu yaşadığını belirten Karagün, “Bu kişi bana göstermelik olarak kendisinin bir yerde asgari ücret ile işçi olarak göründüğünü söylemişti. Daha sonra yaptığım araştırmada bu kişinin Anamur ilçesinde herkes tarafından bilinen suç dosyası oldukça kabarık, sabıkalı bir kişi olduğunu öğrendim. Başıma gelen bu vahim olaya rağmen, ben ülkemi, ilkemin insanını çok seviyorum, adalete olan güvenim tam, toplum güvenliği ve adalete olan inancın sarsılmaması için bu kişiye adaletin gerekli cezayı vereceğine inanıyorum” ifadelerini kullandı.

SORUŞTURMA BAŞLATILDI

Ahmet Karagün’ün şikayetiyle Anamur Cumhuriyet Başsavcılığı suç işleme amacıyla örgüt kurma, nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik, güveni kötüye kullanma, vekalet görevinin kötüye kullanılması, yalan tanıklık, suç uydurma suçu ve iftira suçlamalarıyla M.İ. ve 4 kişi hakkında soruşturma başlattı.”

ÇINAR YILMAZ: “AHMET BEY YATIRIMLARINI SÜRDÜRECEK”

Karagün’ün Anamur’da bulunan temsilcisi Çınar Yılmaz da Anamur Gündem’e yaptığı açıklamada, şunları söyledi:

“Ahmet Karagün, bu üzücü duruma rağmen ülkesine yatırım yapma ve ülke ekonomisine katkıda bulunma kararlılığını sürdürüyor. Bu kapsamda Anamur’a aldığı arazilerde yatırımlarını sürdürüyor. Kükür mahallesindeki araziye avokado bahçesi kurulumu devam ediyor. Bu bahçe tamamlandığında Akdeniz bölgesindeki en büyük avokado üretim bahçesi olacak. Ayrıca kendisi bu yatırımları yaygınlaştırma ve ilerleyen süreçte Anamur’da sanayi tesisi kurmayı planlıyor. Diğer taraftan tropikal meyve üretimiyle ilgili arge çalışmaları gerçekleştirmek üzere üniversitelerle işbirliği yapmayı planlıyor. Biz burada tarımsal yatırımları sürdürürken, adli sürecin de takipçisi olacağız. Davanın bir an evvel sonuçlanması ve ülkesine yatırım yaparak faydalı olmak isteyen bir iş insanının önünün açılması en büyük dileğimiz.”