Avrupa Birliği siyasal tartışma konusu olamaz, devlet meselesidir
Türkiye ile AB ilişkilerinin daha da geliştirilmesi adına özellikle 2013’te önemli hamleler yapan TÜGİAD Başkanı Ali Yücelen; hem AB hem de Türkiye’deki siyasetçileri tam üyelik sürecini siyasi malzeme yapmamaları konusunda uyardı. Yücelen, “Türkiye ve AB yolunu çizmiştir. Anlık aksiyonlar kabul edilemez. İktidarda ister AK Parti, ister CHP ister MHP olsun, AB tam üyeliği partilerin değil ülkenin meselesidir” dedi.
Türkiye Genç İşadamları Derneği (TÜGİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Yücelen, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 21 Ocak’ta yapacağı Brüksel seyahati öncesinde kamuoyuna yansıyan tartışmalara değinerek; “AB tam üyelik süreci gündelik siyasete malzeme edilecek bir konu değildir. Türkiye ve AB yolunu çizmiştir. Anlık aksiyonlar kabul edilemez. İktidarda ister AK Parti, ister CHP ister MHP olsun, AB tam üyeliği partilerin değil ülkenin meselesidir.” dedi.
2013 yılında AB’ye üyelik sürecinin 50. yılı nedeniyle yaptıkları çalışmaları anlatan Yücelen, AB tam üyelik sürecinin 50 yıllık geçmişinde askeri dönemler hariç gelişmeler gösterdiğini ve bu süreçte her siyasal görüşten siyasetçinin de farklı dönemlerin koşullarına uygun aksiyonlar alarak bu gelişime katkıda bulunduğunu belirtti. Buna karşın sürece direnenler olduğuna da dikkat çeken Yücelen son zamanlarda yaşananların AB sürecinin önemini daha da arttırdığına dikkat çekerek şunları söyledi:
“Hukukun, bağımsız ve tarafsız yargının herkesin yararına olduğunu gördük. Burada darbe girişiminde bulunan, devlet içinde çeteler kuran, yolsuzluk yapan, hak hukuk çiğneyenler elbette hak ettikleri cezaları alacaklardır; ancak masumiyet karinesi her zaman vicdanımızın merkezinde olmalıdır. AB tam üyeliği bu anlamda zorlu bir süreçtir ve bunu yola çıkarken biliyorduk. Her anlamda ciddi reformlar yapılması gerekiyordu; hükümetimizi bu anlamda önemli bir performans gösterdiği için kutluyoruz.
Bundan sonrasında da siyasetçilerimizden, eleştirileri aynı olgunlukla dinleyip ülkemizin gereksinim duyduğu reformları yaşama geçirme konusunda daha istekli olmasını bekliyoruz. Geçen sene bu konuda bazı girişimlerimiz olmuştu ve hükümeti ve Türkiye’deki STK’ları AB konusunda daha istekli olmaya davet etmiştik. Biz TÜGİAD olarak hem iktidarı hem de muhalefeti Avrupa Birliği gibi bir ülke meselesini iç siyasete malzeme etmemeleri konusunda uyarmak istiyoruz. Bizim için Avrupa Birliği üyelik süreci siyasi bir mesele değildir. TÜGİAD çatısı altında her siyasal görüşten arkadaşımız var, ama AB süreci konusunda hangi kişi, kurum, kuruluş olumlu bir adım atarsa TÜGİAD olarak arkasında olacağız. Her kim ki AB sürecine zarar verecek bir adım atacak olursa karşısında olacağız. Türkiye’nin hem çözüm süreci hem de AB tam üyelik sürecinden taviz verme lüksü yoktur. Her iki sürecin ortak noktasına baktığımızda demokrasi, insan hakları, adalet gibi çok temel değerleri görüyoruz. Artık ekonomik reformlarda hızlı aksiyon almanın ve yapısal dönüşümü tamamlayıp, demokrasi, adalet ve insan hakları konularında standardımızı yükseltme zamanı gelmiştir.”
Sürece ilişkin her adımın takipçisi olacaklarını belirten Yücelen, tam üyelik sürecinin gereklerini olgunlukla yerine getirecek herkesin 50 yıl sonra farklı şekilde anılacağını; bu sürece direnenlerin ise hak ettikleri yeri alacağını vurguladı.
BENZER HABERLER