Sapla samanı birbirine karıştırmamak!

Vakti zamanında, daha henüz gazeteler yeni yeni ortaya çıkarken, insanlar sormuşlar bu gazeteler ne işe yarayacak diye…

Bilenler bilmeyenlere anlatmış, zaman geçmiş, gazetenin ne işe yaradığı insanlar tarafından anlaşılmış.

Ve gazetelere o kadar büyük bir önem verilmiş ve anlam yüklenmiş ki, gazetelerin sayısı gün be gün artmış, artmış ve artmış…

Sadece ulusal yayın yapan gazeteler değil, küçük ölçekli yerel gazeteler de çoğalmış…

O kadar artmış ki gazeteler, gün gelmiş sapla saman birbirine karışmaya başlamış…

Gazete nedir? Gazeteci kimdir? Bunlar ne işe yarar? Topluma, bireye ne kazandırır? soruları maalesef tekrar sorulmaya başlandı. Çünkü bir kere sapla saman birbirine karıştı.

Gerçi bizim insanımız sapla samanı ayırmayı çok iyi bilir, neyin ne olduğunu çok iyi görür ama bir kez de biz yazma ihtiyacı hissettik…

Gazeteci haber veren kişidir. Ve bu konu göründüğü kadar kolay bir konu değildir. Gazeteci haber verme işlevini yerine getirirken, halkın temel ihtiyaçlarından ve haklarından birini ifa eder.

Gazetenin olmadığı, gazetecilerin iş yapamadığı bir yerde açıklık, şeffaflık ve doğruluk giderek kaybolmaya yüz tutan değerler haline gelir. Bu nedenle haber vermek, halkı haberlerle olup bitenler hakkında bilgilendirmek çok ama çok önemlidir.

Ancak elbette doğru haberden, gerçekçi habercilikten bahsediyoruz.

Neyin doğru haber, neyinse yanlış ve yönlendirilmiş haber olduğu, yukarıda belirttiğimiz sapla samanın karışmasına neden olan temel durumdur.

Bu nedenle her haber veren, gazetenin bu temel görevini yerine getirmez. Gazete ve gazeteci odur ki, halka doğru haber verir…

Gazeteci, mesleğine kişisel çıkarlarını, siyasi ve ideolojik bakış açısını ve kimi insanların menfaatini karıştırıyorsa eğer, burada gazetecilikten bahsedilmez.

Burada farklı bir meslek vardır, farklı bir iş vardır ama kesinlikle gazetecilik yoktur!

Gazeteci eğer tarafsız bir şekilde, olanı olduğu gibi paylaşıyorsa, gazeteyi ve gazeteciyi kimsenin eleştirme hakkı yoktur.

Bu nedenle görevi halka haber ve bilgi vermek olan gazetelerin dayandığı iki temel nokta vardır; bunlardan biri halk, ikincisi ise kamu vicdanıdır.

Gazeteci halka rağmen ve kamu vicdanını rahatsız edecek bir yayın yapmaz. Bu, mesleğin temel ilkelerindendir.

Zaten vatandaş da sapla samanı bu şekilde ayırt eder, bundan hiç kuşkumuz yok…

Bu nedenle bizim gazetecilik anlayışımız budur ve gazetemizin kapıları herkese ardına kadar açıktır. Anamur Gündem gazetesi şunun, bunun gazetesi değil halkın, vatandaşın gazetesidir. Ve gözettiği tek menfaat Anamur’un menfaatleridir.

Bizler Anamur için çalışıyoruz, Anamur’a katkı sağlıyoruz.

Temel kriterimiz ve ilkemiz bu olduğu için kimsenin kişilik haklarını zedeleyecek yayın yapmıyoruz.

Kamu vicdanını yaralayacak yayınlar yapmıyoruz.

Kurum ve kuruluşları töhmet altında bırakmıyoruz.

Herkese, her sese eşit mesafede duruyoruz ve mümkün olduğu kadar bunlara yer veriyoruz.

Bizim gazetecilik anlayışımız budur.

Bizim için bu ilkeler her şeyden önce gelir. Okuyucularımız bizi bilir. Biz de okuyucularımızı biliriz.

Bunun yanında bildiğimiz daha başka şeyler de vardır elbette…

Ama dedim ya önce ilkeler gelir.

muharrem.garip@hotmail.com