HaberMatik V3.2

logo

Ballı: ‘Artık yaşlılığımı yaşamak istiyorum’

Ballı: ‘Artık yaşlılığımı yaşamak istiyorum’

Bozyazı Belediye Başkanı Mehmet Ballı, sadece belediye başkanlığını değil, siyaseti de bıraktığını belirterek, “Zamanı geldiğinde bırakmak lazım. Artık yaşlılığımı yaşamak istiyorum” dedi.
Ballı, makamında Anamur Gündem’e verdiği röportajda, siyaseti bırakma kararını, göreve gelişini, yaptıklarını, yapamadıklarını, mutlu anlarını, üzüntülerini, yerine gelecek belediye başkanından beklentilerini anlattı.
Samimi açıklamalarda bulunan Başkan Ballı, şunları söyledi:
“ÖLÜNCEYE KADAR SİYASETTE BİR YERDE OLMA DÜŞÜNCESİNE KARŞIYIM
2019’da 65 yaşında olacağım. Devlet 65 yaşına gelince memuruna kırmızı kart gösteriyor ve zorunlu emekli ediyor. Seçilmişler buna dahil değil. Her ne kadar ‘insan hissettiği yaştadır’ diye bir züğürt tesellisi varsa da aynalar yalan söylemiyor. Merdivenleri çıkarken hissediyorsunuz. ‘Hayat dediğin geçip gidiyor’ diyor şair. 14 yılda bizim de öyle oldu. Toplamda 42 yıl çalışmış olacağım. 1977’de başladım ve seçimlerde tam 42 yıl çalışmış olacağım. Artık bunu noktalamak lazım. ‘Bir daha girelim seçime, bir daha girelim’ şeklindeki siyaset anlayışına karşıyım. Ben Deniz Baykal’ın milletvekili seilmesine karşıyım. 80 küsur yaşında ve üstelik rahatsızlığı var. Ben O’nun yerinde olsam ‘Kesinlikle beni yazmayın’ derdim. Rahmetli Erbakan’ı evinin dışına asansör yapıp sandalyeyle indirdiler çıkardılar. Yalnız yürüyemiyorken o haliyle parti başkanı yaptılar. Ben bu siyasette yokum. Ölünceye kadar siyasette bir yerde olma düşüncesine karşıyım. Zamanı geldi mi bırakmak lazım. Belli bir yerde yönetimde bulunan insanların ‘Ben gidersem ülke yıkılır, yanar’ düşüncesinde değilim. Biz gideriz, başkası gelir. Belediye bir partinin binası değildir. Seçim kaybedilirse başkası gelir. Burası benim evim değil. Yıllarca okul idareciliği de yaptık. Okul idareciliği neyse, belediye de resmi bir kurumdur. Burada da yöneticilik yaparız ve görevimizi tamamlarız.
İNŞALLAH BOZYAZI BENİ ARAMAZ
Zamanı geldi diye düşünüyorum. Daha genç arkadaşlarımız çıkar, daha idealist arkadaşlarımız çıkar. Mesele hangi partiden olduğu değil, Bozyazı Belediyesi’ne başkan olacak kişinin liyakatli, mahiyetindeki işçileri çalıştıran, otoriter, idarecilikten anlayan bir kişinin seçilmesini isterim. Bu düşüncemi tek bir cümleyle özetlersem, inşallah Bozyazı beni aramaz. Bunu kinayeli söylemiyorum. Beni aramaması ne demektir? Yeni gelen belediye başkanı benden daha çalışkan, gece gündüz çalışan, milletin hayat standardını yükseltmek için çaba sarfeden bir belediye başkanı olur ve Bozyazılılar beni aramaz.
ARTIK YAŞLILIĞIMI YAŞAMAK İSTİYORUM
Yalnız belediye başkanlığını değil, siyaseti de bırakıyorum. Artık yaşlılığımı yaşamak istiyorum. Okunmayan kitaplarım var, bakılmayan şiirlerim var. Tabi ki yine rızık peşinde olacağım, seramız var onunla uğraşacağım. Gün olacak erken kalkacağım ama gün olacak saat 10’da kalkmak istiyorum.
BENDEN ÖNCEKİLERİN CESARET EDEMEDİĞİ,
SONRAKİLERİN DE CESARET EDEMEYECEĞİ ŞEYLERİ YAPTIM
3 dönemdir bana yardım eden meclis üyelerim, parti yönetimi ve Bozyazılıların yardımıyla ben başka belediye başkanlarının yapmayacağını, yapamayacağını yaptım. Benim başkanlığıma kadar başka belediye başkanlarının yapmaya cesaret edemediği, benden sonraki başkanların da yapmaya cesaret edemeyeceği şeyleri yaptım. Her tarafı gül bahçesi yapmadım, sahil şeridinde çok güzel tesisler yapamadım, maddi imkansızlıktan dolayı. Ama ben Bozyazı’da başka belediye başkanlarının yapamayacaklarını yaptım.
BANA ‘SAKIN ALT YAPIYA GİRME SEÇİMİ KAYBEDERSİN’ DENDİ
Belediye başkanı olduğumda daha önce başkanlık yapmış birisi beni ziyaretinde dedi ki ‘Sakın altyapıya girme.’ Ben de ‘Bozyazı’nın içinden lağım kokusundan geçilmiyor’ dedim. ‘Toprağın altına gömdüğün zaman parayı kimse görmüyor. Vatandaş ayakkabısındaki çamuru, balkonundaki tozu görür, kesinlikle seçimi kaybedersin’ dedi. Ben de dedim ki ‘Benim gibi bir emekli öğretmen bu cesareti gösteremezse, benim gibi ileride siyasetten hiçbir şey beklemeyen biri bu işe girmezse ileride oy kaygısıyla hareket eden bir başkası asla giremez’ dedim. ‘Ben bu işe gireyim. 2009 seçimlerinde kaybedersem benim yerime bir başkası gelirse geri dönülmez bir yola girilmiş olsun’ diye düşündüm. Rahmetli Gürsel Başkan, Karamanastır İçme Suyu projesini başlatmış, ben göreve geldiğimde gördüm ki geri dönülmeyecek bir yola girilmiş, artık bırakmak mümkün değil. Tıpkı bunun gibi kanalizasyon işini başlatmayı düşündüm. İçme suyu, kanalizasyon, atık su arıtma tesisi gibi önemli sorunları çözdük. Katı atık tesisiyle ilgili önemli yol katettik. 7 belediye birlikte Akdeniz Katı Atık Birliği’ni kurduk. Yer tahsisi oldu ama mahkemelik oldu. Ben mahkeme sürecinin sonunda birliğe tahsisinin yapılacağını düşünüyorum.
GÖREVE GELİŞİM FARKLI OLDU, GİDİŞİM DE ÖYLE OLACAK
Benim göreve gelişim de alışkanlıklardan, temayüllerden farklı oldu, gidişim de öyle olacak. Ben 2004’te rahmetli Gürsel Başkan vefat ettiğinde yeni başkanın meclis üyeleri arasından seçileceğini bilmiyordum. Görev gelişim öyle olmuştu. Giderken de artık zamanı geldiğini düşünerek noktayı koyup gidiyorum. Şair, ‘Gelişimiz ağzı mumlu mektupla olmadı, gidişimiz de davul zurnayla olmayacak elbette’ diyor. Anamur’da, Bozyazı’da ‘Olur ma yahu, yıkılmadan giden başkan olmadı, O da bırakmaz’ deniliyor. Ama bırakıyorum. Devam etmek istesem ve seçime girsem şu anda bu koltuğa en yakın kişi benim. Başkalarının aday olabilmek için Ankara’yı yol ettiği, can attığı, ele geçirmek ve oturmak için uğraştığı bu koltuğu ben elimin tersiyle iterek ‘Artık yokum’ diyorum.
BAZEN MAKSADIMIZI AŞTIĞIMIZ OLMUŞTUR
Halkla ilişkilerde bazen yorgun, sinirli olduğumuz zamanlarda bazı vatandaşların kalbini kırmışızdır. Sözümüz maksadımızı aşmıştır. Söylemek istediğimizin üzerine çıkmışızdır, belki söyleyiş tarzımız karşımızdaki kişiyi kırmıştır. Bu tür vakalar yaşanmıştır. Bunun yaşanmaması mümkün değil zaten bir belediye başkanı için.
SAHİL PROJESİ’Nİ YAPAMADIM, BOZYAZI’NIN DUDAĞINI BOYAYAMADIM
Gerçekleştirmek için uğraş verdiğim ancak yapamadığım işler de oldu. Sahilde çay bahçeleri olan, basketbol sahaları olan bir projeyi hayata geçiremedim. Bir proje yaparak o zamanki Bayındırlık Bakanlığı’na başvurduk. Gide gele, gide gele bir gün birisi beni kenara çekip ‘Başkanım senin işin olmayacak boşuna uğraşma’ dedi. 2014’te Büyükşehir Yasası’ndan sonra Burhanettin Ağabey buraya geldiğinde ilk sahile götürdüm. Buraya yapılacak bir projeyle Bozyazılıların akşamları Anamur’a gitmesini önlemeliyiz diye kendisine anlattım. Hemen bir proje yapıldı, Ankara’ya götürüldü. Ama Çevre Bakanlığı kabul etmedi. Bozyazı’ya ciddi bir makyaj çalışması yapamadım. İlçeyi bir insan gibi düşünürsek, kalbiyle, karaciğeriyle, midesiyle uğraştım, bunların sağlıklı çalışması için her şeyi yaptım ama dudağını boyayamadım.
MUTLU ANLARIMIZ OLDU, ÜZÜNTÜLER DE YAŞADIK
Karamanastır İçme Suyu Projesi’nin yolu tamamlandığında suyun gözünde 40 kilometre yukarıda bir program yaptık. Bozyazılılar yoğun ilgi gösterdi. Orada yemek yaptık ve misafirlere ikram ettik. Halkımız müzik eşliğinde eğlendi. 2008 yılında proje tamamlandı ve bir gün önceden dağın eteğinde suyu açtık ve tazyikli bir şekilde yerden 40-50 metre yükseğe fırladı. Geniş katılımla muhteşem bir açılış yaptık. O anlarda çok mutlu oldum. Üzüldüğüm zamanlar da oldu. İş kazasında bir silindir operatörünü kaybettik. 500 kişi uğraşsa o silindiri deviremez ama basit bir kazada malesef operatörümüzü kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşadık. Yine zabıtamız Yaşar’ı trafik kazasında kaybettik. O gün ben bir taziye ziyareti için Ermenek’teydim. Ziyaretim sırasında telefon geldi, haberi alınca taziyeye gittiğimiz dostlarımız bize taziyede bulundu.
BELEDİYE BAŞKANI MİLLETİN HİZMETÇİSİDİR, AYRIM YAPAMAZ
Belediye başkanının evi barkı yoktur, çoluk çocuğu yoktur, bağı bahçesi yoktur. Seçildiğin anda artık milletinsin. Millete hizmet etmek birinci sorumluluğundur. Benim bir muz seram var, ama 14 yıldır içine hiç girmedim. Ben çocuğumu aynı evin içinde 15 gün görmediğim zamanlar oldu. Ben eve geç gidiyordum, çocuk erken çıkıyordu. Yaramazlık yaptığında öğretmeni ‘Seni babana söyleyeceğim’ demiş, oğlum da ‘Siz O’na söylersiniz de O da beni görürse bana söyler’ demiş. Belediye başkanı halkın sorunlarını çözmek zorundadır. Hiç bir ayrım yapmaksızın herkese hizmet etmek zorundadır. Normalde konuşmadığım, bana selam vermeyen bir akrabam bir konuda yardım istemek için makama geldi ve hemen talimat verip işinin yapılmasını sağladım. Sonra dışarıda bana yine selam vermedi. Ben buna hiç üzülmedim. Çünkü o vatandaş, Mehmet Ballı’nın değil, Bozyazı Belediye Başkanı’nın makamına geldi ve yardım istedi. O’na yardımcı olmak benim vazifemdir.
HİÇ BİR ADAYIN YANINDA OLMAM, KARŞISINDA DA OLMAM
Belediye başkan aday adaylarına yönetmeye talip oldukları kurumun gelirini giderini, değirmenin suyunun nereden geldiğini, nasıl çalışıldığını öğrenmelerini, belediyeyi iyi tanımalarını tavsiye ediyorum. Tüm adaylara başarılar diliyorum. Hiç bir adayın karşısında olmam, yanında da olmam. Bana çok soran olacaktır, ‘Filan adaya oy verin yada filan adaya oy vermeyin’ diye kesinlikle bir şey söylemem. Soranlara, liyakatine, Bozyazı’ya hangisinin daha iyi hizmet edebileceğine bakarak kararlarını vermelerini tavsiye ederim.
YENİ BAŞKANIN BENDEN DAHA BAŞARILI OLMASINI GÖNÜLDEN İSTERİM
Seçim günü akşama kadar belediye personeliyle birlikte görevimin başında olacağım. Yeni seçilen belediye başkanı kabul ederse gelip devir teslim yapmak ve kendisine başarılar dilemek istiyorum. Eğer beni tecrübeli görüp herhangi bir konuda fikrimi sorarsa da katkı yapmaktan memnuniyet duyarım. Yeni seçilen başkanın benden daha başarılı olmasını cani gönülden isterim. Eğer başarılı olursa kendisini tebrik etmekten hiç çekinmem. “

Etiketler:
#

SENDE YORUM YAZ