Ülkemizde maalesef 400 bin atama bekleyen öğretmen var.Bu sayı pedagojik formasyon alacaklarla birlikte 2-3 yıl içinde 700 binlere ve yakın gelecekte bir milyona çıkacağı ifade ediliyor.Bir eğitim fakültesinin mezuniyet törenine katılmıştım.Bu fakültede birçok bölüm var,hatta bir ara gece öğretimi bile yapılmış,daha çok öğrenci alınmıştı.Mezuniyet töreninde mezun öğrencilerin çokluğu dikkatimi çekmişti.Kep fırlatma töreninde o kadar sevinçliydiler ki,belki de atanamayacaklarının farkında bile değillerdi.Yine yakın zamanda basında atanamayan bir öğretmenin intihar ettiği ve cebinden altı lira çıktığını okuyunca üzülmüştüm.Buna benzer atanamayan öğretmenlerle ilgili haberleri okuyunca veya izleyince zamanımın gelince; beklemeden emekli olma kararı almıştım.Çok şükür o zaman geldi.Ve emeklilik dilekçemi verdim.
Nerelerde çalıştığa sondan başlayarak anlatayım.Akdeniz İlkokulu’na 2010 yılında atandım.Göreve başladığımda sekiz öğretmen görev yapıyordu.173 öğrencimiz vardı.Şimdi içimizden bir okul çıkardık; Kıbrıs İlkokulu’nu bizim öğrencilerimizle açtık, 234 öğrenci gönderdik.Şu anda 900’e yakın öğrencimiz var.Kurumsallaşmış,ilçenin her yanından öğrenci alan bir okul oldu.Bu okul benim mesleğimde final yaptığım okul oldu.Ayrıca okulun ilk asil ataması yapılan yöneticisi de oldum.
Ve…Akdeniz’den önceki okulum:Cengiz Topel İlköğretim Okulu…
Neden yalan söyleyeyim…Meslek hayatımdaki ustalaştığım okul…Okul müdürü olduğum için bütün çocukların durumunu biliyordum.Onların bana çok ihtiyaçları vardı.Ben onlara verdikçe gelişiyorlar,geliştikçe ben de çalışma azmi daha da artıyordu.Bu okulda çocuklarla ve aileleriyle çok güzel iletişim kurmuştuk.Halen öğrencim olmuş çocuklarla ve aileleriyle karşılaştığımız zaman çok memnun oluruz.Gönülden halleşiriz…
Malaklar İlköğretim Okulu…
Kendi köyüm Karalarbahşiş dahil on köyün okulunun öğrencileri taşımalı olarak Malaklar’a geliyorlardı.Yine okul müdürüydüm,403 öğrencimiz 25 öğretmeniz vardı.Şimdi bu okuldan mezun olup,üniversiteyi bitiren çok öğrencimiz oldu.Köy çocuğu da okuyabilir” dedik ve başardık…
Bozyazı Kökokası İlköğretim Okulu…
Sınıf öğretmenliği yaptığım tek okul…Bu sınıfı dört yıl okuttum.Bu sınıftaki öğrencilerin bir çoğu üniversiteyi bitirdi.
Dereköy Yükselen Mahallesi İlkokulu Müdür yetkili Öğretmeni…
İyi ki bu okulda görev yapmışım.Yoksa nereden bilecektim hazırcevap Dereköylüleri…Verdiğimi hızlı şekilde alabiliyordum öğrencilerimden.Bir yıl gibi kısa kaldım ama; çocuklar çok gelişmişti…Şimdi bu okuldan mühendis, maliyeci,öğretmen ve çok başarılı usta ve işadamları olan öğrencilerim var.Benim ikinci köyüm Dereköy’dür.
Hatay/Hassa…Sadece üç ay çalıştım.Suriye sınırını gördüm.
Erzurum/Narman…Dört yıl çalıştım.Tek öğretmenli bir köy okulu.Hem müdürü hem de öğretmeniydim.Bitmeyen meslek heyecanımın başladığı yer…Öğrencilerim yatılı okul kazandı diye sevindiğim yer.
Otuzbir yıl böylece bitti.İyi ki öğretmen olmuşum.Dünyaya yeniden gelsem yine öğretmen olurdum.Otuzbir yılımın yirmi altı yılı okul yöneticiliğiyle geçti.Böylece okuldaki tüm öğrencilerden sorumluydum.Bu durum bana daha çok öğrencimin hayatına dokunma imkanı verdi.
Son olarak;milletimiz en değerli varlığı olan çocuklarını bana emanet etti.Bütün içtenliğimle onlara yardımcı olmaya çalıştım.
Şu sözlere kulağımı kapatarak emeklilik dilekçemi verdim:
-Hocam mesleğinizin en deneyimli zamanındasınız , neden emekli oluyorsunuz?
-Daha çok gençsiniz, neden emekli oluyorsunuz?
Başta cevabını verdim ya…Atanamayan bir öğretmen yerime atansın.
”Varlığım Türk milletinin çocuklarına armağan olsun.”
Kazım Kılınç/Eğitimci 06.09.2017
BENZER HABERLER