Tarsus Belediye Başkanı ve MHP Mersin Büyükşehir Belediye Başkan A.Adayı Burhanettin Kocamaz, Mersin~in bu haliyle Mersinliye yakışmadığını savunarak, “Mersin gerek fiziki, gerekse yönetimsel açıdan bu görüntüleri hak etmiyor” dedi.
Başkan Kocamaz, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Macit özcan ve bazı belediye yöneticilerinin, geçtiğimiz günlerde kendisi ve Tarsus Belediyesi ile ilgili yaptığı açıklamalar nedeniyle bir toplantı düzenleyerek iddiaları yanıtladı.
Mersinlinin halinden memnun olmadığını, mutlu olmadığını ileri süren Başkan Kocamaz, “Mersin bu haliyle Mersinliye yakışmıyor. Mersin gerek fiziki, gerekse yönetimsel açıdan bu görüntüleri hak etmiyor. Mersin~in süratle silkinmesi ve ayağa kalkması, kaldırılması gerekiyor. Mersin coğrafi konumu, tarihi ve kültürel değerleri, sosyal yapısı, iklim şartları yönünden çok şanslı olsa da bu şansını yeterince değerlendiremeyen bir kent. Denizi olup, denizden faydalanamayan bir kent. Halen trafik problemini çözememiş, yol ve kavşak çalışmalarını, raylı sistemini gerçekleştirememiş bir kent” diye konuştu.
Konuşmasını sinevizyon eşliğinde sunduğu fotoğraf ve görüntülerle destekleyen Başkan Kocamaz, Mersin~in, Türkiye~deki 16 büyükşehir arasında en geri kalmış il olduğunu savundu. Kendisinin Büyükşehir Belediye Başkanlığına talip olmasıyla birlikte, 15 yıllık büyükşehir yönetiminin ilk defa basit bir takım problemleri çözme konusunda irade göstermeye başladığını ileri süren Başkan Kocamaz, şöyle devam etti; “öncelikle davetimize icabet ettiğiniz için hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyor, saygı ve sevgilerimi sunuyor, hoş geldiniz diyorum. Bildiğiniz gibi 2014 yerel seçimlerine yönelik MHP’den aday adaylığımı Mersin Gazeteciler Cemiyetinde açıklamıştım. O günden bu yana Anamur’dan çamlıyayla’ya kadar tüm ilçelerimizi ve Mersin merkezi dolaşıyor, halkımızla dertleşiyor, kucaklaşıyor, Mersin’in problemlerini, halkın beklentilerini dile getiriyor ve çözüm yollarını anlatıyoruz. Mersinli halinden memnun değil. Mersinli bugün mutlu değil. Mersin bu haliyle Mersinliye yakışmıyor. Mersin gerek fiziki, gerekse de yönetimsel açıdan bu görüntüleri hak etmiyor.
Mersin’in süratle silkinmesi ve ayağa kalkması, kaldırılması gerekiyor.
Mersin coğrafi konumu, tarihi ve kültürel değerleri, sosyal yapısı, iklim şartları yönünden çok şanslı olsa da, bu şansını yeterince değerlendiremeyen bir kent.
Denizi olup, denizden yeterince faydalanamayan bir kent. Halen trafik problemlerini çözememiş, yol ve kavşak çalışmalarını, raylı sistemini gerçekleştirememiş bir kent.
Yollar, refüjler, peyzaj çalışmaları, alt yapısı, dere ıslahları yapılamamış bir kent. Şehre ilk defa gelenler bunları hemen gözlemleyebiliyor.
16 büyükşehir içerisinde şu anda en geri olan büyükşehir.
Allah’tan Akdeniz Oyunları imdada yetişti. Bazı düzenlemeler Akdeniz Oyunları sayesinde yapıldı.
Biz bu yola çıktıktan sonra, eksik ve yanlışları dile getirdikçe büyükşehir belediyesi biraz toparlandı. Refüjlerdeki ebe gömeçleri tırpanlandı. Buna da şükür. 15 yıllık büyükşehir yönetimi ilk defa bu basit problemleri çözme konusunda bir irade gösterdi.
Değerli basın mensupları,
Elbette bizim Mersin’le ilgili düşüncelerimizi Mersin’liyle paylaşmamız, eksik ve yanlışları dile getirmemiz birilerini rahatsız etti. Fincancı katırları ürktü. Artık Mersin’li gözünü açmaya başladı. üç dönemdir dişlerine uygun adaylarla seçim yarışlarından şanslarıyla önde çıkanlar rahatsız olmaya başladılar. Artık sihir bozuldu. Vatandaş uyandı. Karşılarında ciddi bir adayı görünce çeşitli entrikalara baş vurdular. Akıllarınca uydurma anket sonuçlarıyla avunmaya başladılar. Zihinleri bulandırmaya çalıştılar. Şimdi postun pahalı olduğunu anladılar. Yıllardır adam yerine koymadıkları beldeleri, köyleri ziyaret etmeye başladılar. Yemekler verdiler.
Büyükşehirin imkanlarını taşraya seferber ettiler. Geçmişte belde ve köylerin taleplerini geri çevirenler, şimdi taşra hamiliğine soyundular. Mersin merkezinde sivrisinek ilaçlaması yapmamak için alt belediyelerle tartışma yapanlar, bugün köyleri ilaçlamaya başladılar. Olsun. Bu da güzel. Hiç olmazsa tam olmasa da, göz boyama özelliği taşısa da güzel.
Ancak halkımız bu uyanık ve gözü açık, samimiyetsiz davranışları zamanı geldiğinde mutlaka değerlendirecektir.
Bunlarla da kalmadılar, halkın bize her geçen gün artan teveccühü karşısında ne yapacaklarını şaşırdılar, bizi ve hizmetlerimizi hedef alan yalan, mesnetsiz iddialarla saldırıya geçtiler. Sanal olarak ortaya attıkları iddialarla bölgenin en çevreci belediyesini ağaç katliamı yapmakla suçladılar. Kendilerinin büyükşehir belediyesi olarak başaramadıkları bir çok projeyi Tarsus’un bir ilçe belediyesi olarak başarmasından rahatsız oldular.
Tarsus’un 2002 yılında bölgede ilk olarak hayata geçirdiği atıksu arıtma tesisini, ancak 10 yıl sonra yapabilme ayıbının üstünü örtmeye çalıştılar.
İnsanları Tarsus Belediyesi ve Burhanettin Kocamaz üstüne kışkırtmaya kalktılar, entrikalardan medet umdular, sahibini karşımıza çıkaramadılar, sahibinin seslerini üzerimize saldılar.
Bölgenin ilk ve tek olacak gurur kaynağı Hayvanat Bahçesini akıllarınca engelleme gayretine düştüler.
Militan ve bağnaz, ayrımcı, bölücü ruhları kabardı.
İşin özünü, gerçeğini ve bugüne kadar ki süreci bilmeden klasik Bolşevik ağzı ile halkı kışkırtmaya kalktılar.
Projeyle ve hayvanat bahçesi arazisi ile ilgili hiçbir bilgileri olmamasına, hayvanat bahçesi yerini dahi bilmemelerine rağmen her zamanki şirret tutumlarıyla ahkam kesmeye kalktılar. Bölge dışındaki kimliği meçhul kişilerce çok önceleri kesilmiş ağaçları bile bize mal etmeye kalktılar, içme su havzası ile ilgisi olmamasına rağmen, çED raporu ile ilgili çevresel Değerlendirmeden habersiz basın önünde adeta salyalarını akıtarak, bizlere hakaretler yağdırarak şov yaptılar.
Zavallı CHP. Bu halktan kopuk aymazların elinde ne hale gelmiş. Atatürk’ün partisi bu boş, bu kendine dahi saygısı olmayan zavallıların elinde ne hale gelmiş!
Mersin’de bu CHP’nin niye bu hallere düştüğü çok bariz bir şekilde görülüyor. Mersin’de CHP ehil olmayan ellerde ne hale gelmiş. Tarsus’ta tabela ve klik partisi olan CHP, 30 Mart 2014’ten sonra Mersin genelinde de aynı konuma gelecek.
Geçmişte CHP’ye oy vermiş vatan, millet, bayrak ve Atatürk aşığı halkımızı bu sefer daha duyarlı olmaya ve Mersin’e sahip çıkmaya çağırıyorum.
Buradan Sn. Macit özcan’a da birkaç söz etmek istiyorum.
Şunu iyice anlamalısın ki; bir devir kapanıyor. Elbette bizim hiç kimsenin özel yaşantısı ya da yediği içtiği ilgilendirmez ancak, Mersin sadece taş bina ile sahildeki her gün ziyaret ettiğin ve viski yudumladığın birkaç lokanta arası değil.
Mersin’in, bugüne kadar saat 10.00’da yaptığın sabah kahvaltısı ile öğleye kadar uğradığın ve toplam iki saatlik mesainle yönettiğini zannettiğin Mersin değil.
Mersin bugüne kadar olduğu gibi hayhaylarla gününü geçireceğin bir alan değil.
Mersin artık 509 köy, kapanan 41 belde, 13 ilçesi ve 1.800.000 nüfusu ile problemleri dağlar kadar büyük olan ve hızla çözüm bekleyen bir koca şehir.
Avanelerine söyle Mersin’i ilçeleri, beldeleri ve köyleriyle sana bir güzel anlatsınlar. %29,5 insanımızın işsizliği, %11,5 insanımızın altyapı eksikliğini, %9,8 insanımızın problem olarak gördüğü terör sorununu anlatsınlar.
Yıllardır göz ardı ettiğin, hiçbir toplantısına katılmadığın ve her zaman problem olarak gördüğün Organize Sanayiyi, liman ve serbest bölgedeki problemleri, trafikle ilgili, raylı sistemle ilgili sıkıntıları sana anlatsınlar.
Sn. Macit özcan artık post pahalı. Artık insanları geçmişteki gibi kolay kandıramayacaksın. Artık bu halk uyandı. Artık geçmişteki gibi kolay lokma olarak gördüğüm rakiplerin yok. Şunu sana özellikle hatırlatmak isterim. Kılavuzu karga olanın burnu pislikten kurtulmaz. Bu bolşevik artıklarından medet ummaktan vazgeç. Her kuşun eti yenmez. üzerimize saldığın adamlarını, militanlarını, avanelerini bağla. Yüreğin yetiyorsa, rakibimiz sen isen dublör kullanma. Sen çık karşıma. Seni daha önce de uyarmıştım. Benim karşıma sahibinin sesini çıkarma, söyleyeceğin her ne ise sen söyle demiştim. Bu sözümü tekrarlıyorum. Ayak oyunlarına girme. Entrikalardan medet umma. Neticede koca koca insanlarız. Kentleri yönetmek, çocuk oyuncağı değil. Sonuçta hepimizin temsil ettiği yüzbinlerce insan var. O insanları tahrik ederek bir yere varılmaz. Ortamı germe. Bu bir demokratik yarışsa gereğini yap. Medeni insanlar gibi ol. Söyleyeceğin her ne ise çık karşıma, kendin söyle. Geçmişteki uyguladığın yöntemlerden artık sonuç çıkmaz. Zira geçmişteki ayak oyunlarıyla alt ettiğin rakiplerin yok artık. Bizler bu yola barış, huzur, güven, kardeşlik ortamını tesis etmek için çıktık. Huzurun olmadığı yerde yapılan ya da yapılacak herhangi bir hizmetin de bir anlamı olmaz.
Tekrar ediyorum. Her kuşun eti yenmez.Eskimiş, pörsümüş o klasik militanca yaklaşım ve yönetimlerden vazgeç! Şunu bil ki artık o ayaklardan paça olmuyor.Ve olmayacak!Tünelin ucu göründü! Mersin’li şimdi değişim istiyor.
Bu halk sana geçmişte üç dönem mecburiyetten görev verdi. Artık vaden doldu. Bu süreçte yapamadığın, gerçekleştiremediğin kalıcı hizmetlerin ezikliğini kapatmak için başarıları tescillenmiş rakiplerine bel altı vurmaya çalışma. Zaten herşeyin bir sonu vardı. Ve o gün geldi. Halkın kararına saygı göster.
Allah ömür verdiği sürece, burada yaşadığımız sürece yüz yüze bakacağız. Siyaset uzun soluklu bir iştir. Siyaseti birbirimizin yüzüne bakamayacak noktalara taşıma.
BENZER HABERLER