MHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI VE MERSİN MİLLETVEKİLİ SAYIN OKTAY ÖZTÜRK’ÜN, CHP’Lİ FİKRİ SAĞLAR’IN MHP HAKKINDAKİ HAKSIZ ELEŞTİRİLERİNE CEVABEN YAPTIĞI AÇIKLAMA
CHP Mersin Milletvekili Fikri Sağlar, Çukurova yerel basınına verdiği bir beyanatta partisinin bütün defolarını örtmek, “muhalefetsiz ana muhalefet” konumundaki CHP’nin vebalini gözlerden kaçırmak için seçmenin önüne hayalî bir “suçlu MHP” tablosu koymuştur. Sağlar’ın açıklamalarının satır aralarında; CHP’de yuvalanmış aşırı solun iflah olmaz MHP düşmanlığının, partimizi her konuda peşinen suçlu gören kin, nefret ve hınca dayalı söylemin ipuçları görülmektedir. Sağlıksız, hastalıklı bir ruhun çırpınışlarını yansıtan bu zihniyetin iyi tahlil edilmesi ve iyi okunması lazımdır. Fikri Sağlar’ın görüş ve düşünceleri; Atatürk’ten sonra CHP’de hangi anlayışın yerleştiğini; bu topraklara düşmanlık, siyasi husumet, kin, nefret ve kavga fitnelerinin tohumlarını hangi sapık kafaların ektiğini ortaya koymaktadır.
Mersin ve Adana’da MHP’nin güçlü olduğu bilinmektedir. Bununla birlikte iki ilimizin, inanç ve etnisite açısından hassas dengeleri ve popülasyonu vardır. Partimiz; bu hassasiyetleri fevkalade ciddiye ve dikkate alarak siyaset üretmekte, toplumsal barış ve kardeşliğin bozulmaması için azami gayret göstermektedir.
CHP’li Fikri sağlar ise toplumsal hassasiyetleri kaşıyarak siyaset yapmakta; Mersin, Adana ve benzer durumdaki illerde kutuplaşmaya, çatışmaya yol açabilecek kışkırtıcı bir tutum takınmaktadır. Bu, ateşle oynamaktır.
Sağlar; “AKP bugünlere MHP sayesinde geldi.” iddiasında bulunmuştur ki bu, CHP’nin veballerini hasır altı etmek için uydurulmuş koca bir yalandır. MHP AKP’nin destekçisi olsaydı, bu parti şu anda tek başına veya koalisyon hükûmetinde iktidarda olmaz mıydı? Oysa AKP günden güne erimekte, onun fiilî lideri Erdoğan da günbegün yıpranmaktadır.
Fikri sağlar; MHP’nin, Meclisin işleyişine ve terörün sorgulanmasına engel olduğunu da öne sürmüştür.
Soruyoruz kendisine:
Ey sağlar MHP Meclisi açıp terörü kiminle sorgulayacaktı?
Çözüm sürecinin mimarı olan ve başımıza bunca derdi açan AKP ile mi?
Yoksa bölücübaşının avukatlığını yapan birine genel başkan yardımcılığı veren, onun aracılığıyla çözüm sürecini somutlaştırmak üzere yasa teklifleri veren, Mecliste çözüm sürecini destekleyerek en az AKP kadar çözümcü olan CHP ile mi?
HDP’ye oy verdiğini söyleyen, HDP’nin sokak eylemlerinde boy gösteren; barış, demokrasi ve dayanışma adları altında sık sık onlarla birlikte gösteri ve yürüyüşler düzenleyen CHP’li vekillerle mi?
Yoksa PKK’lı teröristlerin Meclisteki uzantısı olan HDP ile mi? Kimlerle?
Ayrıca Sayın Sağlar Milliyetçi Hareket Partisi ile ilgili CHP’nin “Meclisi açalım terörü sorgulayalım” çağrısına MHP’nin hayır dediğini belirtirken, “MHP’nin akan her kana eli bulaşmıştır. Elinde kan olanların beyninde barış olmaz” yorumunda bulunuyor.
Biz de Sayın Sağlar’a soruyoruz; Madem sizin beyninizde barış var, o halde neden 7 Haziran seçimlerinden sonra onlarca şehit verirken değil de terör örgütü PKK’nın kamplarını bombalayacak uçakların havalanmasını beklediniz? Sizin barış anlayışınız sadece terör örgütünü korumaya yönelik midir? Onlarca şehit verilirken sesinizi çıkarmayıp, ne zaman uçaklar PKK’ya yönelik harekat başlattı, o zaman meclise koştunuz.
Meclisin terörü araştırması demek, operasyonların durması demektir. Bunu sizin o içinde barış olduğunu söylediğiniz beyniniz gayet iyi algılamıştır. Üstelik, 13 yıldır çözüm diye ülkeyi cephaneliğe çeviren AKP iktidarının ekmeğine yağ sürmek de terörle müzakere değil mücadele edilir anlayışını duruşundan taviz vermeden sürdüren MHP’nin değil, terörle mücadele sırasında operasyonları durdurmak amacıyla araştırma önergesi veren sizlerin yapabileceği bir iştir.
MHP, yıllardır parlamento çatısı altında AKP’nin PKK’yı meşrulaştıran, İmralı canisini siyasi aktör hâline getiren tutumuna ve çözüm sürecini sürdürmek için çıkarılan yasalara karşı çetin bir mücadele vermiştir. Ama meclisin aritmetiği ortadadır.
Cumhuriyet’in ve toplumsal mutabakatın yaşaması açısından tutumu büyük önem taşıyan ana muhalefet partisi CHP ise çözümcülükte AKP’den geri kalmamıştır. PKK’nın siyasi kanadının bugünkü şımarıklarının ve devlete kafa tutacak hâle gelmesinin sorumluları safında yer almıştır.
PKK’ya ve siyasi temsilcilerine verilen her taviz, yenisini getirmiştir. Demokrasi ve barış adına çıkarılan yasalar, teröre çare olmak şöyle dursun, PKK ve onun siyasi kanadının dişinin kovuğuna bile yetmemiştir. AKP ve CHP’nin tavizkâr tutumları, onlar tarafından sürekli istismar edilmiştir. Gelinen son nokta ortadadır.
“Yeni bir seçim olursa iç savaş çıkar.” diyen Fikri Sağlar, âdeta PKK’nın taleplerine rıza gösterilmesini istemekte, CHP milletvekili değil de PKK sözcüsü gibi bir bakış açısıyla aba altından sopa göstermektedir. Elbette Türkiye’nin ikide bir seçim tekrarlamaya tahammülü yoktur. Ama bunu bahane ederek iç savaş çıkacağını söylemek, resmen devleti tehdit etmektir.
Bir ara başlıkta şahsımı da eleştiren Sayın CHP’li Sağlar, “Oktay Öztürk seçimden sonra gidecek, kaç kere Mersin’e gelecek hep birlikte göreceğiz” sözleriyle kendilerini halkın içinde ancak bizleri Ankara’da göstermeye çalışmaktadır.
Sayın Sağlar’ın bu açıklamayı yapmadan önce, Mersin’in en uç noktasına kadar kapısını çalmadığımız, gidip derdiyle sorunuyla ilgilenmediğimiz biri kalmış mı önce bunu bir araştırmasını isterdim. Ancak bizi böyle talihsiz ifadelerle eleştirenlerin, 15 yıl boyunca Büyükşehir Belediyesi’nin makam odasından çıkmayan bir belediye başkanıyla aynı görüşten olduğunu da hatırlatmama gerek yoktur diye düşünüyorum. Siz önce Mersin’in 15 yılını çöpe atan, makam odasından çıkıp da kente ve kent insanına hiçbir fayda sağlamayan, adı yolsuzluk olaylarına karışan ve son yerel seçimde de yeniden aday gösterdiğiniz, CHP’li eski belediye başkanınızı eleştirecek kadar yürekli olun.
Sayın Sağlar bu açıklamasını da “Atatürk Mersin’e gelişinde bunu gördü” diyerek tescillemeye çalışıyor. Ulu Önder “Mersinliler Mersin’e sahip çıkın” derken ülkücüler yoktu. Eğer ki Atatürk ülkücüleri tanısaydı, zaten CHP’yi sizlere bırakmazdı. Atatürk’ün bu sözünü ülke ve millet menfaati için çekinmeden canını veren ülkücü duruşa yontmaya çalışmak, CHP’nin halen Atatürk’ten oy devşirmeye çalıştığının göstergesidir. Ancak kimse telaşlanmasın. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’e ve ilkelerine de biz ülkücüler ve Milliyetçi Hareket sahip çıkmasını iyi bilir. Atatürk CHP’nin tekeline bırakılacak kadar önemsiz değildir ve buna da asla müsaade etmeyeceğiz.
CHP’li Sağlar’ın sorumsuzca açıklamalarını kınıyor, kendisini bir HDP’li gibi değil; ana muhalefet partisi milletvekili gibi davranmaya davet ediyoruz.
Ayrıca Fikri Sağlar’ın MHP’yle ilgili gerçek dışı beyanlarının, ne Çukurova’daki ne de ülke çapındaki seçmen nezdinde bir karşılığı vardır. Sağlar’ın temsil ettiği duruş ve zihniyet mazide kalmıştır. Millet; onun gibi marjinal ideolojilerin etkisinden kurtulamayıp hâlâ eski kafayla siyaset yapmaya çalışanları ciddiye bile almayacaktır.
BENZER HABERLER