Eğitim-Sen Anamur Temsilciliği Son olarak, Taksim gezi parkta yapılan tahribat protestolara, yönelik destek amaçlı bugün Temsilcilik binasında toplanarak eski cumhuriyet meydanına kadar sloganlar atarak yürüyüş düzenlediler. Meydanda toplanan katılımcılar adına bir açıklama yapan Anamur Eğitim-Sen Temsilcisi Mustafa Bakır burada yaptığı basın açıklamasında şunları söyledi.
Anamur Eğitim-Sen Temsilcisi Mustafa Bakır’ın Basın Açıklaması:
ZULME ve ÇAĞDAŞ KÖLELİĞE KARŞI DİRENİŞ
Değerli arkadaşlar, bir süredir, ülkede halkın doğal yaşam alanları, ormanları, suları, sermaye işbirliği ile ticarileştirilip, talan edilmektedir. Son olarak,Taksim gezi parkta yapılan tahribat büyük protestolara neden olmuştur.Burada polisin uyguladığı şiddet, ülke geneline yayılarak büyük tepkilere neden olmuştur.
Bu tepkilerin nedenleri yalnız bunlarla sınırlı değildir. Son yıllarda faşizan uygulamaların bir yönetim tarzına dönüşmesi, insanlarla alay edilmesi, onların bir kalıba sokulmak istenmesi, yaşam tarzlarına müdahale edilmesi, buna polisin uyguladığı şiddet, hükümetin polisten yana sergilediği tavır da eklenince insanların tahammül sınırları zorlamıştır.Bu kapitalist sömürü sistemine olan tepkidir.
Biz bu iktidarı zaten tanıyorduk. ileri demokrasilerini,Tekel işçilerinin direnişinde gördük. Hes projelerinde köylülere yaptıkları ile biliyoruz. Bir mayıslarda taksimde gördük. Kamu emekçilerinin Kızılay da hak aramalarında gördük. Son olarak taksim gezi parkta uygulanan zulümle gördük. Bunlar rüzgar ektiler fırtına biçiyorlar.
Hep söylüyoruz AKP bu kapitalist sömürü sisteminin ürünüdür. Kazıyın bu sistemi altından AKP çıkar. Acın üstünden muhafazakar örtüyü faşizm çıkar. Bu kimliklerini Ulu derede, Reyhanlı da, Taksim gezi parkta sergilediler.Bunların ileri demokrasileri ileri derecede faşizmdir. Bunun en ilerisinde başkanlık sistemi ile diktatörlük vardır.
Bu yaşananlar yemiyormuş gibi, kamu emekçilerini köleleştirmek için yeni düzenlemeler yapıyorlar. Hazırladıkları torba yasa ile emekçilerin iş güvenceleri yok ediliyor. Hesapları, secim dönemine girmeden, emekçilere yönelik saldırı paketini bir an önce uygulamaya koymaktır.
Bu düzenlemeler yasalaşırsa, kamuda yönetici olmak için, gericilik, yandaşlık temel ölçü olacaktır. Bu kamu emekçisine vurulacak büyük bir darbedir. AKP’nin amacı, emekçileri tüccar ve yandaş yöneticilere teslim etmektir. Emekçiler üzerindeki sömürülerini arttırmak. Sermayeden aldıkları güçle zorbalıkla yönetmek istiyorlar.
AKP torba yasa ile kendi hükümet memurunu yaratıyor. 657 sayılı yasaya bir madde eklenerek üst unvanlı kadrolara yapılacak atamalarda, Müdür, İl müdürü, Daire başkanı kadroları için hizmet süresi 5 yıla indiriliyor. Kıdem, kariyer ve liyakat ilkeleri yok sayılacak. AKP’nin bu son torba yasasında, işe göre personel değil, yandaşa göre iş, yandaşa göre mevki vardır.
Adalet, İç işleri ve dışişleri bakanlığı gibi kurumlardaki üst düzey kadrolara meslek mensubu olmayanlar atanabilecek. Adalet bakanlığına bağlı müdürlüklerin büyük bir bölümüne, hukuk fakültesi mezunu olma, hâkim savcı olama, hizmet süresi şartı kaldırılıyor. İlahiyat fakültesi mezunu olanlarda atanabilecek.
Bu önemli görevlere atanmak için tek ölçü, AKP yandaşlığıdır. Kamuda yıllarca hizmet eden gerekli, şart ve nitelikleri taşıyanların başına yandaş tüccar takımı amir olarak atanacaktır.Bunun adına AKP iktidarına biat etme konusunda kusur etmeyen ‘’hükümet memurluğu’’denir. Kamu alanında siyasi kadrolaşma denir. Bunun adı kamu hizmeti ile yandaş yaratmaktır.
Bu tasarı kamu emekçilerinin yaşamını alt üst edecektir. Esnek performansa dayalı, kuralsız, güvencesiz çalışma biçimleri uygulanacaktır. İşin gerçeği, sadece sözleşmeli istihdamın karşılığı olan kadrolar değil, hangi ad altında istihdam edilirse edilsin, tüm kamu personeli günümüzün çağdaş köleliliği denilen 4/c’li istihdama zorlanıyor.
Tehlike kapıda. Ya işimize, güvencemize göz koyanlara karşı, geleceğimize sahip çıkarak, örgütlü mücadeleyi yükselteceğiz ya da, AKP’ ye biat eden hükümet memurluğu ile güvencesiz, esnek, kuralsız çalışmanın gönüllü kulları olacağız. Bununla da yetinmeyeceklerdir. Bu gün bu torba yasa da yer almayan birçok konuları da son dakika da verecekleri önergelerle aleyhimize değiştirebileceklerdir .
Bu yasaları mecliste yapanlar maaşlarından, sağlık, barınma, trafikte geçiş üstünlüğüne kadar kendilerine bin bir türlü ayrıcalık sağlıyorlar. Asgari ücretli 800 tl alırken vekilleri 18.000 tl alıyor. 2 yıl milletvekilliği yapan milletvekilliğinden emekli oluyor. İşçi ise mezarda emekli. Emekçilerden gasp edilen haklar, vekile, patrona saltanat olarak sunuluyor.
Herkese çağrımızdır. Yarın çok geç olmadan insanca yaşam, güvenli bir iş, güvenli bir gelecek için birlikte örgütlü mücadeleye çağırıyoruz. Bu mücadele, AKP karanlığına karşı, eşit, özgür, demokratik bir ülke yaratmanın mücadelesidir. En güzel değerleri yaratan bizler bugüne kadar hiçbir yasağa sığmadık, hicbir engellemeye boyun eğmedik. Haklarımızı mücadele ederek kazanan biz emekçiler, AKP’nin torbasına sığmayız. Her alanda başlayan bu direnişi, hep birlikte büyüteceğiz.
AKP iktidarını uyarıyoruz.Halkın sabrını daha fazla sınamayın.Bunu yapmaya devem ederseniz.Bu halkın alın teriyle kurduğunuz saraylarından çıkamazsınız.
Selam olsun direnişini sürdüren THY işçilerine. Selam olsun Taksim gezi park ta, Faşizan uygulamalara direnenlere.
Mustafa BAKIR
BENZER HABERLER