CHP Mersin Milletvekili adayı Mustafa Baysan, Akdeniz ilçesi muhtarlarıyla buluştu

‘MERSİN’İN MARKALAŞMASI İÇİN ÇALIŞACAĞIM’

CHP Mersin Milletvekili adayı Mustafa Baysan, meclise girmesi durumunda farklı bir milletvekili olacağını belirterek “Ben atama yaptıran bir milletvekili olmayacağım. Ben Mersin’in bir bütün olarak gelişmesi, markalaşması için çalışma yapacağım” dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Mersin Milletvekili adayı Mustafa Baysan, Akdeniz ilçesi muhtarlarını kahvaltıda ağırladı.

Siyasette barış dilinden yana olduğunu, bugüne kadar Mersin’e hizmet vermiş tüm siyasetçileri minnetle andığını kaydeden Baysan, “Ben de milletvekili adayı olarak, bu şehre hizmet etmek isteyen birisi olarak karşınıza çıktım. Ama ben farklı bir milletvekili olacağıma dair bir söz de verdim.  Seçim kampanyamızın daha ilk gününde ilan ettim. Milletvekili olursam devletin bana vereceği bir tek kuruş maaşı almayacağım. Milletvekili maaşımı eğitim bursu için ve Mersin’de kuracağım irtibat ofisinde Mersinlilerin ihtiyaçları için harcayacağım. Ben atama yaptıran bir milletvekili de olmayacağım. Ben Mersin’in gelişmesi, markalaşması için çalışma yapacağım.  Mersin Türkiye’nin en önemli turizm, ticaret, tarım, sanayi kenti ama bir havalimanı yok. Çevresindeki illerle karayolu, demiryolu bağlantısı sağlıklı, verimli değil.  En çok vergi ödeyen 6 il arasında ama devlet yatırımlarında 24.sırada. Mersin birçok potansiyele sahip ama kendine özgü bir marka yaratamamış. Marka şehir olamamış. İşte ben bu sorunların çözümüne katkı sunmak için çalışacağım. Ben Mersin’in bir bütün olarak gelişmesi, markalaşması için çalışma yapacağım” dedi.

‘Bütçenin yüzde 3’ü dar gelirlilere’

CHP Mersin Milletvekili adayı Mustafa Baysan, muhtarlarla görüşmesinde, partisinin ekonomi projelerini ve vaatlerini de değerlendirdi. CHP Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun, vaatleri yerine getirememesi durumunda istifa edeceğini Ankara 3. Noter huzurunda taahhüt ettiğini kaydeden Baysan, “Sizlerden istediğimiz CHP’ye 4 yıl yetki vermeniz” dedi.

Türkiye’de ekonomik büyümenin yavaşladığını ve gelir dağılımı adaletsizliğinin büyüdüğünü kaydeden Baysan, “Ben çobanlık da yaptım, garsonluk da yaptım. Şimdi de bir işadamıyım. Çalışma hayatının, ekonominin her katmanında yer almış bir kişi olarak ekonomideki kötü gidişi görüyorum.  Biz CHP olarak Türkiye’nin gelir dağılımı dengesinin bozuk olduğunu söylüyoruz. Nüfusun yüzde 1’i ülke gelirinin yüzde 54’üne sahipse bu ülkede huzurlu olmamız, demokrasiyi oturmamız mümkün değildir. Biz sosyal demokrat bir parti olarak bütçenin yüzde 3’ünü dar gelirliye, emekliye, köylüye, memura dağıtacağız diyoruz. Efendim nasıl yapacaksınız diyorlar. Helikopterle para dağıtacak değiliz. Peki, nasıl yapacağız bu işi? Emekliye 2 maaş ikramiye vererek, asgari ücretten vergi almayarak ve net 1500 liraya yükselterek, çiftçiye 1,5 liradan mazot satarak yapacağız. Türkiye’de 3 milyon 750 bin ailenin evine beş kuruş para girmiyor. Allah aşkına böyle bir ülkede demokrasi olduğunu söylemek mümkün mü? Hani biz sosyal hukuk devletiydik. İşte biz CHP olarak,  sosyal demokrat bir parti olarak kaynakların mutlaka halktan ve emekçiden yana kullanılmasına hizmet etmek istiyoruz” ifadelerini kullandı.