Akdeniz ülkeleri arası turizm hareketini artırmak adına iki yılda bir Akdeniz Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği (ASCAME) tarafından organize edilen Akdeniz Turizm Forumu-MEDITOUR 2016 başladı. Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, Akdeniz Bölgesi’nin terör nedeniyle sıkıntılı bir dönemden geçtiğini belirterek, “Turizmin önünü açacak faaliyetlerin başarıya ulaşması için teröre karşı ortak hareket etmek tüm ülkelerimiz için kaçınılmaz bir görevdir” dedi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla Mersin Valiliği himayesinde gerçekleştirilen, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) ev sahipliğinde yapılan 7. Akdeniz Turizm Forumu, bu yıl Mersin’de yapılıyor. 11 ülkeden 250’ye yakın kurum ve kuruluş temsilcisinin yer aldığı MEDITOUR 2016, bu yıl ‘Akdeniz’in Yükselen Destinasyonları Yükselen Destinasyon Olarak Akdeniz’ sloganıyla gerçekleştiriliyor. Mersin Divan Otel’de 3 gün sürecek MEDİTOUR 2016’nın açılışına, Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, Mersin Valisi Özdemir Çakacak ve ASCAME Turizm Komisyonu Başkanı Jeronimo Perez Casero katıldı.
“Akdeniz, tüm insanlığın ortak değeridir”
Forumun açılışında konuşan Kalkınma Bakanı ve Mersin Milletvekili Elvan, Akdeniz’in, sadece Akdeniz’e kıyısı olan 23 ülkenin değil, tüm insanlığın ortak değeri olduğunu söyledi. İnsanlık tarihinde Akdeniz’in yerini başka hiçbir kıtanın dolduramayacağı zenginlikte bir deniz olduğunu dile getiren Elvan, “Akdeniz havzası uygarlıkların birikimi, insanlığı beslemeye, geleceğe ışık tutmaya devam etmektedir. Akdeniz ülkelerinin her biri bu büyük mirasın sahibi ve koruyucusudur. Doğal imkanlarıyla birlikte bu uygarlık birikimlerinin, inanç merkezlerinin, kültürel zenginliklerin, turizmin bütün alanlarını besleyecek şekilde değerlendirmesi büyük önem arz etmektedir” şeklinde konuştu.
“Akdeniz’de mülteci botlarının dolaşması, büyük trajedilerin yaşanması bir insanlık ayıbıdır”
Forumda, Akdeniz’in yükselen bir değeri olan Mersin ve Akdeniz ile turizmin konuşulacağını kaydeden Elvan, bütün bunlardan çok daha önemli konunun ise Akdeniz’in bir güven ve istikrar denizi olması olduğunu altını çizdi. Elvan, “Akdeniz bir güven ve istikrar denizi de olmak zorunda. Arap Baharı sonucu başlayan bölgesel istikrarsızlıkların nasıl turizme yansıdığını hep birlikte gördük. Biz Türkiye olarak bütün koşullarda barıştan, huzurdan, istikrardan yanayız. Akdeniz’de kruvaziyer gemilerin turizm gemilerinin yanında mülteci botlarının dolaşması, büyük trajedilerin yaşanması bir insanlık ayıbıdır. Bu fotoğraf Akdeniz’in kadim geçmişine de misyonuna da Akdeniz havzasını oluşturan ülkelerin kimliklerine de yakışmayan bir fotoğraftır. Hiçbir istikrarsızlık da uzun soluklu sürmez. Hiçbir bölgesel kriz kalıcı değildir. Ümit ediyoruz ve çaba gösteriyoruz ki, kısa sürede bu olumsuzluklar, yaşanan bu acılar son bulacaktır. Zira sadece yakın ülkeler değil, bütün Akdeniz ülkelerinin başta turizmi olmak üzere pek çok sektörü bu olumsuzlardan etkilenmektedir” dedi.
Mersin’in turizm potansiyelinden de söz eden Elvan, Mersin’in, Akdeniz’in en karakteristik, turizmin her alanında potansiyeli olan bir kent olduğunu söyledi. Bu potansiyeli harekete geçirmek amacıyla turizm alt yapılarının güçlendirecek çalışmaları hızlandırdıkları bilgisini veren Elvan, şöyle devam etti: “Bugün 350 milyon civarında olan Akdeniz turist sayısının 2030’a kadar 500 milyona çıkacağı düşünüldüğünde, Mersin’in bu artıştan daha çok pay almasında yapacağımız yatırımların önemli olduğunu düşünüyorum. Mersin olarak Akdeniz turizmine katkı vermeye devam ediyoruz. Türkiye Akdeniz turizmini geliştirmeye yönelik yatırımlar yapmaya devam edecektir.”
“Teröre karşı ortak tavır, ortak hareket etmek tüm ülkeler için kaçınılmaz bir görevdir”
Kültür ve Turizm Bakanı Avcı da forumun açılışında yaptığı konuşmada, terörün turizme etkilerine vurgu yaptı. Akdeniz havzasının farklı tarihi, kültürel zenginlikleri, doğal güzellikleriyle kültür, spor, inanç, kış, sağlık ve gastronomi gibi pek çok turizm çeşidine yönelik büyük bir turizm potansiyeli taşıdığını belirten Avcı, ancak Akdeniz bölgesinin turizm açısından sıkıntılı bir dönem yaşadığına dikkat çekti. Bütün dünyayı tehdit eden terör olgusunun, bölgede de turizme güçlükler çıkardığını dile getiren Avcı, “Özellikle son dönemlerde dünyanın her yerinde yoğun terör saldırılarına şahit oluyoruz. Bundan bölgemiz de nasibini alıyor. Ne var ki, özellikle bölgemizde cereyan eden terör olayları maksatlı oluşumlar tarafından özellikle bir karşı propaganda aracı olarak kullanılıyor. Bu nedenle turizmin önünü aşacak her türlü faaliyet, proje ve programın başarıya ulaşabilmesi için teröre karşı ortak tavır, ortak hareket etmek tüm ülkelerimiz için kaçınılmaz bir görevdir, bir ödevdir. Bölge ülkeleri olarak terörün karşısında yer almak ülkelerimizin güvenliği için üst düzey tedbir almak, zor bir dönemi büyük fedakarlıklarla atlatmaya çalışan turizm sektörüne destek vermek hükümetlerimizin ortak politikası olmalıdır” diye konuştu.
Hükümetin son dönemlerde tur operatörlerine yönelik teşviklerle sektöre ciddi katkılar sağladığını da dile getiren Avcı, bu teşviklerin 2017’de de artarak devam edeceğini bildirdi. Dünya turizminin mihenk taşlarından Akdeniz turizm alanının, ülkelerin birlikte geliştirecekleri ortak projelerle hak ettiği turizm potansiyeline ulaşacağına vurgu yapan Avcı, ASCAME’ye, bu tür etkinliklerde bilim ve kültür alanında çalışma yapmış dünyanın değeri olan bilim ve kültür insanlarına ödüller vermesi önerisinde de bulundu.
Mersin’e ilişkin de bilgi veren Avcı, 8 turizm bölgesine yönelik çalışmaların hızlandırıldığını ifade ederek, özellikle yabancı yatırımcılara yönelik girişmelerin bulunduğunu, Mersin’in de önemli bir destinasyon olması için çalıştıklarını söyledi.
Konuşmaların ardından, Bakan Elvan ve Bakan Avcı’ya hediyeler takdim edildi.
MTSO Yönetim Kurulu Başkanı ve ASCAME Lojistik Komisyonu Başkanı Şerafettin Aşut, turizmin, doğrudan insana dokunan, merkezinde insan olan, insana en çok hitap eden bir sektör olduğunu söyledi. Bu nedenle turizme verilen rolün ve bu sektörden beklentinin paranın ötesine geçtiğini vurgulayan Aşut, “Barışın olmadığı yerde sanayi belki olabilir. Başka sektörler, sıkıntıların arasında da devam edebilir. Ancak, turizm huzur ister, barış ister. Turizm birbirini tanımak ister. Bundan dolayı bizler turizmi desteklerken, aslında dünyanın ihtiyacı olan sosyal huzuru, siyasi istikrarı ve sonunda oluşan ekonomik zenginliği destekliyoruz. Birbirimize ne kadar uzak kalırsak dostluğa değil, düşmanlığa pirim veririz. İnsan, bilmediğine düşman olur. İşte turizm bu anlamda bu yakınlaşmayı ve birbirimizi tanımayı sağlayacak, sonunda da beklenen ekonomik katma değeri oluşturacak bir enstrümandır. Bizce esas önemi de budur” dedi.
“Küresel sorunlar ancak küresel ve bölgesel işbirliği ile çözülebilir”
Akdeniz’in, medeniyetlere hayat veren kadim bir ticaretin merkezi olduğunun altını çizen Aşut, Akdeniz havzasının ulaşım rotalarının birleştiği yer olduğunu belirtti. Dünyanın başka hiçbir bölgesinde Akdeniz kıyılarında ve adalarındaki kadar çok devlet ve medeniyet kurulmadığını dile getiren Aşut, MEDITOUR 2016 kapsamında bu zenginliğin geleceğe nasıl taşınacağının, sürdürülebilir kılınabileceğinin tartışılacağını kaydetti. Son 10 yıldır sürekli küresel değişimlerden, değişen ticaret haritalarından ve değişen pazarlardan bahsedildiğini ifade eden Aşut, küresel sorunların ancak küresel ve bölgesel işbirliği ve her düzeyde bütünleşme ile çözülebileceğini vurguladı. Beraberinde kırka yakın sektörü kalkındıran turizmdeki işbirliğinin, dalga dalga diğer sektörlere de yayılacağını anlatan Aşut, “Bölge olarak belki zor bir dönemden geçiyoruz. Ancak, zorluklara boyun eğmeyen bir coğrafyanın evlatlarıyız. Böylesi buluşmalar aramızdaki diyaloğu ve birlikteliği hiç kuşkusuz daha da perçinliyor” diye konuştu.
“Ülkeler, ancak birbirini daha iyi tanımaları halinde ilerleyebilirler”
ASCAME Turizm Komisyonu Başkanı Jeronimo Perez Casero ise konuşmasında, Akdeniz turizmini geliştirmek için ülkelere birlik çağrısı yaptı. ASCAME olarak 20 yıl önce önlerine turizm hedefini koyduklarını belirten Casero, bugün Akdeniz çanağında turizmde istedikleri noktaya yaklaştıklarını, sıkıntıları aştıklarını söyledi. Günümüzde artık bölgede önemli turizm yatırımlarının gerçekleştiğini, tüm turizm çalışanlarının Akdeniz dillerine hakim olduğunu vurgulayan Casero, “MEDITOUR 2016 Forumu’nun mesajları da bu yönde olmalı. Hepimiz birbirimizi daha yakından tanımaya devam etmeliyiz” ifadelerini kullandı.
Akdeniz’de turizmi geliştirmek ve turistleri çekmek için onlara hem ideal hem farklı bir hayat şartı sunmaları gerektiğinin altını çizen Casero, şöyle devam etti: “Bu şekilde gerçekten büyük bir ivme kat etmiş olacağız. Tabii ki, bu sayede büyük gelişim sağlayacağız. Günümüzde derin dönüşümler yaşanıyor. Bu derin dönüşümler, dünyanın panoramalarını da değiştirebilirler. Bu büyük dönüşümler, hepimizi etkileyecektir. Bu forum, bütün Akdeniz ülkelerine mesaj iletiyor ve tüm ülkelerin birbirini daha iyi tanımaları lazım. Sonuçta bildiğiniz sürece ilerleyebilirsiniz. Hepimizin aynı doğrultuda ekonomilerimizi yükseltmemiz için çalışmamız lazım. Bu şekilde adaleti, barışı sağlayabiliriz.”
“Hedefimiz, bu kalp atışlarını hiç durdurmamak, Mersinimizi el birliğiyle hak ettiği yere taşımak ve her alanda ‘marka şehir’ haline getirmektir”
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz da 23 ülkede faaliyet gösteren, 300’den fazla ticaret ve sanayi odasının katılımıyla küresel bir güce ulaşan ASCAME’nin Akdeniz Turizm Forumu’nun 7’ncisini Mersin’de düzenlemesinden büyük onur ve mutluluk duyduklarını kaydetti. Mersin’in bütün kurumlarıyla birlikte iki yıldır, “Turizmin kalbi Mersin’de atacak” dediklerini anımsatan Kocamaz, “Hedefimiz, bu kalp atışlarını hiç durdurmamak, Mersinimizi el birliğiyle hak ettiği yere taşımak ve her alanda ‘marka şehir’ haline getirmektir” dedi.
Turizmin kırılgan bir sektör olduğuna dikkat çeken Kocamaz, şunları söyledi: “Kaos ve belirsizliklerin neden olduğu güvensizlik ortamı her sektörden önce turizmi etkiler. Son iki yıldır tüm dünyada olduğu kadar bölgemizde yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen bu büyük organizasyonun ülkemiz ve Mersinimize kazandırılması, ilimizin ve ülkemizin uluslararası imajının ne kadar güçlü olduğunu bir kez daha ortaya koymaktadır. Akdeniz Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği, sadece turizm potansiyelini en verimli şekilde değerlendirmekle kalmıyor, Akdeniz’de kıyısı bulunan ülke vatandaşları arasındaki sosyokültürel kaynaşma ve dayanışmaya, aynı zamanda da barışa katkı sağlıyor. 7. Akdeniz Turizm Forumu’nu, sadece ticari kaygılar bakımından değil, evrensel değerler bağlamında da önemli hale getiriyor.”
“Turizm sektörünün geliştirilmesi ve sürdürülebilir kılınması, tüm Akdeniz ülkeleri için hayati önem taşımaktadır”
Mersin Valisi Özdemir Çakacak ise Akdeniz çanağının, tarih boyunca dünyaya yön vermiş büyük medeniyetlerin bıraktığı insanlık mirasına ve son derece zengin kültür hazinelerine sahip önemli bir coğrafya olduğunu söyledi. Akdeniz’in turizm sektörü için büyük önem arz eden bu kültürel değerlerin yanında sahip olduğu iklim ve doğa harikası güzellikleri ile turizmin her çeşidine hizmet verecek potansiyele sahip olduğunu da vurgulayan Çakacak, “Akdeniz havzası ülkelerinin sahip olduğu bu potansiyel, bölgeyi dünyanın lider turizm destinasyonu kılmakta ve dünya turizminin merkezi konumuna taşımaktadır” diye konuştu.
Turizm sektörünün, Akdeniz ülkelerinin gayri safi milli hasılalarının önemli bir kalemini oluşturduğuna işaret eden Çakacak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu nedenle turizm sektörünün geliştirilmesi ve sürdürülebilir kılınması, tüm Akdeniz ülkeleri için hayati önem taşımaktadır.”
BENZER HABERLER